Libya’da BOP tuzağına dikkat!

Libya gündemi çok tehlikeli bir sürece doğru evrilmeye başladı. 

Yaşanan gelişmeler Türkiye ile Mısır'ı karşı karşıya getirirken, devletlerarası bir çatışma riski de ciddi bir şekilde artmaya başladı. 

Yıllar önce Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında Türkiye ile İran'ı kapıştırmak istediler ama bunda başarılı olamadılar. Sonra Türkiye-Suriye savaşı planladılar, bu da tutmadı. Bu savaşları özellikle mezhepsel farklılıkları kaşıyarak başlatmak istediler.

Merhum Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" tezi, düzenlediği Ehl-i Beyt konferansları, bu programlarda ve yazdığı eserlerde ortaya koyduğu, "Şii, Sünni kardeştir, hepimiz Müslüman'ız, Rabbimiz bir, Peygamberimiz bir, Kıblemiz bir, Kitabımız bir, Ehl-i Beyt ortak paydamız, bizler birbirimize namlu doğrultamayız" duruşu bütün bu tuzakları bertaraf etti.

Hatta Suriye ile savaşın, içerideki işbirlikçiler yoluyla körüklenmek istendiği dönemde, düzenlediği Uluslararası Ehl-i Beyt Sempozyumu'nda İslam ülkelerinden ve Türkiye'den programa katılan Sünni ve Şii din alimleri bir araya gelmiş ve ellerini kaldırarak birlik ve kardeşlik duruşu ortaya koymuşlardı.

Böylece ülkeler arası Şii-Sünni çatışması planlayan küresel şer odaklarının, BOP kurgulayıcılarının hevesleri kursaklarında kaldı.

Şimdi benzer senaryolar Libya'daki gerilim üzerinden kurgulanıyor. Bu sefer Şii bir devletle Sünni bir devlet değil, ikisi de Sünni olan Türkiye ile Mısır kapıştırılmak isteniyor.

İster istemez insanın aklına gelmiyor değil, "Libya'da yaşanan bütün gerilimlerin asıl nedeni de acaba bu mudur?" diye…

Çünkü Libya sürecinde Türkiye de, Mısır da ABD ile beraber hareket ediyor. Ama Türkiye Sarrac'ı, Mısır Hafter'i destekliyor. Sizce de burada bir gariplik yok mu? Her iki taraf ABD'ye danışarak hareket ediyor ama gerilim büyüdükçe büyüyor, hatta savaşa ramak kaldı.

Hedef Türkiye-Mısır savaşıysa, bunun perde arkası senaristi sizce de malum değil mi?

Sarrac Türkiye'ye mavi boncuk veriyor, Hafter de Mısır'a, adeta kurgulanan tuzağın içine çekiyorlar. Sarrac da, Hafter de bu adımı ABD'nin bilgisi ve onayı dışında atmıyor.

Mısır Devlet Başkanı Sisi'nin, geçen ay, "Türkiye'nin Libya'daki faaliyetleri nedeniyle artık Mısır'ın da komşusuna askeri müdahalede bulunmasının meşru olduğunu" söylemesi tesadüf değil. Hafter hükümetinin "Mısır'ın gerektiği takdirde Libya'ya askeri müdahalede bulunabilmesine onay veren" bir tasarıyı kabul etmesi de tesadüf değil.

Hızla ülkeler arası bir savaşa doğru gidiyoruz, bunun için her türlü zemin, her türlü gerekçe bilinçli olarak hazırlanıyor. 

Perde arkasında tüm hadiselerde parmağı olan ABD'den yine görünüşte suya sabuna dokunmayan bildik açıklamalar geliyor. 

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı David Schenker, Washington yönetiminin Türkiye ile Mısır'ın Libya'da çatışma olasılığından endişe duyduğunu söyledi. Schenker, "Son derece endişeliyiz. Gerek Türkiye ile Mısır olsun, gerekse de Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri. Bombaları fırlattığınızda her zaman tehlike vardır. Çok ciddi bir gerilim tehdidi bulunuyor. Bunun önüne geçmeye çalışıyoruz" dedi. Eminim ki endişelidir(!) 

Şunu unutmayalım ki, ABD bir konuda endişeliyiz diyorsa, mutlaka bir kurgulama yapıyordur ve onun olmasını istiyordur. Sağ gösterip sol vurmayı planlıyordur. Irak Lideri Saddam'ı önce "Kuveyt senin arka bahçendir" diyerek Kuveyt'e sokan, ardından da "Vay sen Kuveyt'i nasıl işgal edersin" diye tepesine bombalar yağdıran ABD değil mi?

Mısır Lideri Sisi de oldukça gaza gelmiş durumda… Geçtiğimiz Perşembe günü Kahire'de Libyalı kabilelerin şeyhleri ve kanaat önderleriyle bir araya gelen Sisi, "Eğer Mısır, Libya'ya müdahale ederse, ülkedeki askeri durumu hızlı ve kararlı bir şekilde değiştiririz. Mısır ordusu, bölgenin ve Afrika'nın en güçlü ordularından biri" diye konuşmuştu.

BOP'un hedefindeki bölge ülkeleri böyle gaza getirilmeye müsait olunca, doğal olarak BOP kurgulayıcıları da sonuna kadar gaza basıyorlar.

Böyle bir Türkiye-Mısır savaşı sadece iki ülke arasında kalmaz.

Mısır; Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile hareket ediyor. Katar Türkiye'yi kısmen destekliyor. Yani bölgesel bir savaşın fitili ateşlenebilir ve bu ateş tüm Ortadoğu'yu ve İslam coğrafyasını kan gölüne çevirir.

Rusya'dan bu yönde bir açıklama geldi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, "Mısır ordusunun Libya'ya girmesi çatışmaları uluslararası hale getirir" uyarısında bulundu ve ardından "Libya krizinin askeri bir çözümü yok, tüm sorunlar ve çelişkiler müzakere masasında çözülmelidir" dedi.

Ankara'da bulunan Rus siyaset bilimci Timur Ahmetov, "Bölgede yeni bir Arap ülkesiyle doğrudan silahlı çatışmaya girmek Ankara için en iyi senaryo değil" dedi.

Şimdi bütün gelişmeleri masaya yatıralım ve akl-ı selim ile hareket edelim. Böyle bir savaş ne Türkiye'nin, ne Mısır'ın ne de bölge ülkelerinin menfaatine… Bu savaş başta ABD ve İsrail olmak üzere bölge üzerinde BOP hesapları olanların menfaatine…

Böyle bir savaşta hem Türkiye, hem de Mısır, hem de diğer İslam ülkeleri bütün enerjilerini tüketirler, ekonomileri perişan olur, milyonlarca insanlarını kaybederler. Bu tam BOP'a göre… Unutmayalım ki, Mısır da BOP'un hedefinde, Türkiye de; hatta Türkiye, Prof. Dr. Baş'ın ifadesiyle "asıl hedef…"

Prof. Dr. Baş, yıllardır hep "Bölge ülkeleri bölgesel sorunları bir araya gelerek müzakere ile çözmelidir" derdi, bugün bunu acilen devreye koymalıyız.

Yine Sayın Baş, "Üzerimizde hesabı olmayanlarla ilişkileri geliştirmeliyiz" derdi, artık her konuda ABD'nin aklına müracaat etmekten vazgeçmeliyiz.

Bakın, Libya örneğinde olduğu gibi, ABD aklı bizi kanlı bir savaşa doğru sürüklüyor.