Irak'a yönelik müdahalenin 'gayr-ı meşru' olacağı gerçeğinin BM denetçilerinin raporlarıyla da tescillenmesi, ABD ve işbirlikçilerinin alanını oldukça daralttı. İkinci rapor sonrası İngiltere Başbakanı Tony Blair, Başkan W. Bush'un yanına uğradığında aldığı 'savaş gazı'nı, ülkesine dönünce, hele de meydanları dolduran savaş karşıtlarını görünce kaybetti. W.Bush'un koltuk değneği pozisyonundaki Blair bile, ikinci raporun ardından 'BM denetçilerine imkan tanınması durumunda Irak'ın savaşsız silahsızlandırılabileceği'ni açıkladı partisinin kongresinde.
Bu fotoğraf, bir şekilde bölgemize çöreklenmeyi kafaya koyan ABD kurmaylarını, 'BM denetçilerince boşa çıkartılan kitle imha silahları bahanesi'nden 'daha kirli bahane ve yöntemler'e itmektedir. ABD, kirli savaşı için en kirli tezgahların sinyallerini vermeye başladı bile.
Dışişleri Bakanı Powell'in BM Güvenlik Konseyi'ndeki konuşması, bunun ipuçlarını vermekteydi. Powell, en az kitle imha silahları kadar 'terör tehdidi'nden de dem vurarak Saddam'ın 'Usame bin Ladin bağlantısı'na atıflarda bulundu. İlginçtir, bu konuşmadan birkaç gün sonra Bin Ladin'in klasik 'saldırı içerikli kaseti' dünya televizyonlarının ekranlarında mantar gibi türedi. Tony Blair de kongre konuşmasında 'terör tehdidi' bahanesinin altını çizdikçe çizdi.
Herhalde Pentagon, 'hesaplarını bozan BM raporları'nın ardından savaşın konjonktürel yeni gerekçesini 'Irak bağlantılı Usame tehdidi' olarak piyasaya sürecek... Verilen mesajların ardından yaşanan gelişmeler maalesef bunu gösteriyor. Başka somut bir bahane bırakmadılar ki BM denetçileri...
Bu bağlamda ABD'nin kirli savaşına karşı çıkan ülkelerin dize getirilerek ikna edilmesi bakımından Pentagon patentli sipariş usulü 'Irak bağlantılı Usame saldırıları', dünyayı kaplarsa hiiiç şaşırmayınız. Yalan haber üretmeyi Pentagon'un asli görevleri arasına alan gücün, 'Made in USA patentli Usame saldırıları'nı piyasaya arzetmesi kadar doğal ne olabilir? ABD'nin, BM raporlarına ve dünyaya rağmen geri adım atmaması da bunun göstergesi değil mi?
Afganistan'daki bahane Irak'a kaydırılacak; iş olup bitecek...
Bakınız o zaman, 'Made in USA patentli Usame'den terör şamarı yiyen Almanya, Fransa, Rusya veya Belçika savaşa ikna oluyor mu, olmuyor mu?
Korkarım, bu gidişle ABD'nin kirli savaşına ikna edilmesi gerekenleri Bush ve Powell'in yerine Pentagon mamulü Usame ikna edecek.
Kim bilir belki de Pentagon'un Usamesi savaş karşıtı eylemlere de karışacak, belki ülkemize de uğrayacak.
Ankara, bu derece kirli bir savaştan hala 'birkaç dolar devşirmek' üzere Washington'a bakanlarını gönderebiliyorsa, sadece Ankara'dakiler değil, onları gözü kapalı biçimde Ankara'ya yollayıp şimdi de 'keşke oy verdiğim elim kırılaydı' diye vaylananlar da üzerlerindeki vebali hesap etsinler.
Ankara'daki kimileri, basit ayak oyunlarıyla bu aziz Milleti, Bush'un kirli savaşının işbirlikçisi haline getirmekte ısrarlı; ama Türk Milleti'nin maşeri vicdanı buna izin vermiyor.
Şimdi umut, bu vicdanların sesinde.
Bu fotoğraf, bir şekilde bölgemize çöreklenmeyi kafaya koyan ABD kurmaylarını, 'BM denetçilerince boşa çıkartılan kitle imha silahları bahanesi'nden 'daha kirli bahane ve yöntemler'e itmektedir. ABD, kirli savaşı için en kirli tezgahların sinyallerini vermeye başladı bile.
Dışişleri Bakanı Powell'in BM Güvenlik Konseyi'ndeki konuşması, bunun ipuçlarını vermekteydi. Powell, en az kitle imha silahları kadar 'terör tehdidi'nden de dem vurarak Saddam'ın 'Usame bin Ladin bağlantısı'na atıflarda bulundu. İlginçtir, bu konuşmadan birkaç gün sonra Bin Ladin'in klasik 'saldırı içerikli kaseti' dünya televizyonlarının ekranlarında mantar gibi türedi. Tony Blair de kongre konuşmasında 'terör tehdidi' bahanesinin altını çizdikçe çizdi.
Herhalde Pentagon, 'hesaplarını bozan BM raporları'nın ardından savaşın konjonktürel yeni gerekçesini 'Irak bağlantılı Usame tehdidi' olarak piyasaya sürecek... Verilen mesajların ardından yaşanan gelişmeler maalesef bunu gösteriyor. Başka somut bir bahane bırakmadılar ki BM denetçileri...
Bu bağlamda ABD'nin kirli savaşına karşı çıkan ülkelerin dize getirilerek ikna edilmesi bakımından Pentagon patentli sipariş usulü 'Irak bağlantılı Usame saldırıları', dünyayı kaplarsa hiiiç şaşırmayınız. Yalan haber üretmeyi Pentagon'un asli görevleri arasına alan gücün, 'Made in USA patentli Usame saldırıları'nı piyasaya arzetmesi kadar doğal ne olabilir? ABD'nin, BM raporlarına ve dünyaya rağmen geri adım atmaması da bunun göstergesi değil mi?
Afganistan'daki bahane Irak'a kaydırılacak; iş olup bitecek...
Bakınız o zaman, 'Made in USA patentli Usame'den terör şamarı yiyen Almanya, Fransa, Rusya veya Belçika savaşa ikna oluyor mu, olmuyor mu?
Korkarım, bu gidişle ABD'nin kirli savaşına ikna edilmesi gerekenleri Bush ve Powell'in yerine Pentagon mamulü Usame ikna edecek.
Kim bilir belki de Pentagon'un Usamesi savaş karşıtı eylemlere de karışacak, belki ülkemize de uğrayacak.
Ankara, bu derece kirli bir savaştan hala 'birkaç dolar devşirmek' üzere Washington'a bakanlarını gönderebiliyorsa, sadece Ankara'dakiler değil, onları gözü kapalı biçimde Ankara'ya yollayıp şimdi de 'keşke oy verdiğim elim kırılaydı' diye vaylananlar da üzerlerindeki vebali hesap etsinler.
Ankara'daki kimileri, basit ayak oyunlarıyla bu aziz Milleti, Bush'un kirli savaşının işbirlikçisi haline getirmekte ısrarlı; ama Türk Milleti'nin maşeri vicdanı buna izin vermiyor.
Şimdi umut, bu vicdanların sesinde.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019