RECEP BAHAR/İSTANBULBağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, baştan beri bir tezleri olduğuna işaret ederek, "Bu tez ailede, toplumda, devlette her yerde esas olan insandır. Toplumda insanı kendi, toplumun ve devletin menfaatine kazandıysanız orada sistem berkemaldir. Kazanmadıysanız, toplumun ve devletin önüne geçmeniz mümkün değildir" dedi.Nizamı cumhurbaşkanı korur ama?Kurmaylarıyla birlikte Medya Medya Grubu'nda yayınlanan Diyalog Özel programında konuşan Prof. Dr. Haydar Baş, kanunları en titizlikle uygulaması gereken şahsın cumhurbaşkanı olduğuna dikkatleri çekerek, şunları söyledi: "Türkiye'de bizim şikâyetimiz ondan. Cumhurbaşkanı, nizamı temsil eden numune insandır. Bu aslında görülmemiş bir isyanı da başlatabilir. Bireyler hukuki yoldan haklarını temin edemediği zaman, hukuk dışına çıkarlar. Hukuk dışına çıkıldığı zaman da işin ne olacağı tahmin edilemez. Ben bu meselede kehanette bulunmak yerine, takdiri yüce halkımıza bırakıyorum. Vatandaşlarıma diyorum ki, bu kadar problem doğuracak insanları bir daha seçmeyin. Bunları seçtiğiniz zaman, hem siz hem de biz beladan kurtulmayız. Bunu vatandaşlarımdan rica ediyorum."Dengesiz hareketlerin, dengesiz sonuçları olurTürkiye'de son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin olarak 'mahkeme kadıya mülk olmaz' sözünü hatırlatan Prof. Dr. Baş, şu kritik tespitlerde bulundu: "Bu memlekette krallık hakim olsaydı, 'ben bu kurumu şöyle yapar, böyle yapar' diyebilirsin. İnsanlık tarihine baktığımızda, despot anlayışın ömrü uzun olmaz. Bir de bakmışsın ki, gelecek sene küt diye yere düşmüşsün. Dengesiz hareketlerin, dengesiz sonuçları olur. Bu işin matematiği yoktur. İki çarpı eşittir dörttür dercesine bu böyle olacak, şöyle olacak diyemezsin. Dengeli bir şey olmadığı için gidişatın sonucunu tahmin edemiyorum. Sana devlet emanet edildi, 'kimse bana karışamaz' mantığıyla icraat yapıyorsun. Bu doğru değil."Mümtaz kadro7 Haziran milletvekilliği seçimlerinde vatandaşların huzuruna çok mümtaz bir kadro ile çıktıklarını dile getiren Prof. Dr. Haydar Baş, "Bu kadro 7'sinden 77'sine eğitilmiş; vatanı, milleti, devleti ve dini adına kazanılmış bir kadrodur. İsteseniz de siz bunları 1-2 senede bu hale getiremezsiniz. Her bir arkadaşımız onlarca sene bu eğitimi görmüş, bilgiyi almıştır. Vatandaşlarımız ülkemizin selametini düşünerek, bu kadroyu iş başına getirmelidir" şeklinde konuştu.Madenler devletleştirilecek13 yıldan bu yana kendilerinin gizlendiğine işaret eden Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "Sonunda maya tuttu. Bir taraftan da bizi çalıyorlar. Bizi ne kadar çalarlarsa çalsınlar, bizim sistemi hayata geçirmeleri mümkün değil. Niye? Türkiye'de korkun dış kökenli ideolojik akımlar var. Adamın Türkiye'de eli, ayağı, kulağı var. El, ayak, göz, kulak; hep kafası iktidarda? Bazı dönemler iktidarın beynini ele geçirmiş, bazı dönemler elini ele geçirmiş. Şu anda da bundan kurtulmuş değiliz. Ecnebi ideolojisine 'evet' diyenlerin orada kalabilmeleri için burada oturduğu koltuğu muhafaza etmeleri lazım. Sana adam koltuk verdi, sen ne veriyorsun ona? Para versen, paranın kaynağı o, onu tatmin edemezsin. Şöhretin kaynağı. Onda ne yok? Yeraltı kaynakları bitti onda. Asya'yı, Afrika'yı, Latin Amerika'yı sömürdü. Kaynak şimdi Türkiye'de... Türkiye'deki işbaşında olanlara diyorlar ki, 'Sakın ha! Bu kaynaklara güvenerek bir yerde hiçbir şey söyleme!' İşbaşına getirilenler de 'ne dersen, ben onu yaparım' diyor. Bir ahitleşme var... Anlaşmalar yapıldı, tavizler verildi... Bunun önüne nasıl geçeceğiz. Yeraltı kaynakları milletin malıdır. Şimdi Türk'ün malına bir başkası ortak çıktı. Lozan'da bağımsızlığı ilan ettik ama daha Sevr'in şartlarını ortadan kaldıramadık. Şimdi milletin bir tekme atarak bunu devirmesi lazım... Bu madenler, bu servet yabancı şirketlere verildi. Bu kadar satılmış bir memleket olur mu? Ancak millet olayı kavradı. Ben 5 bin TL asgari ücret vereceğim, sanki babasının kesesinden vereceğimi düşünerek, 'nasıl verirsin' diyor. Yabancı şirketlere verilen madenleri şimdi devletleştireceğiz. Bunu yapacağız. Milli Ekonomi Modeli bu işin teminatıdır. Rusya'nın yeraltı ve yerüstü kaynaklarını peşkeş çekmişlerdi. Geldiler benimle bir hafta konuştular, onlara dedim ki 'Ne yapıyorsunuz? Bunları devletleştireceksiniz.' Gidip şirketleri devreden çıkardılar, yeraltı servetlerini devletleştirdiler. Ardından Putin dünya lideri. Bunlar savaşmadan bizi teslim aldılar. Savaşmadan bir milletin toprakları teslim edilebilir mi? Edilemez. Bu bizim hakkımız. Vatandaş şimdi hakkını arıyor."'Annelere cennet hayatı yaşatacağız'Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, partisinin İstanbul Bahçelievler'de organize ettiği Anneler Günü etkinliğine katıldı. Abidin Pak Öğretmenevi'nde kadınlara hitap eden BTP Genel Başkanı, örnek alınacak anneler olarak Hz. Fatıma (as) ve Atatürk'ün annesi Molla Zübeyde Hanım'ı gösterdi. Haydar Baş, ardından partisinin anneler başta olmak üzere tüm kadınlara yönelik projelerini anlattı: "Anneme olan sevgimi bütün annelere, bütün hanımlara yansıtıyorum. Ev hanımlarına 1500 TL maaş vereceğim. Kadınlar sosyal emeklilik statüsüne tabi olup, bir kuruş vermeden sigortalı olacaklar. Şimdi bazıları soruyor: 2-3 çocuğa nasıl bakacağız? Doğum ikramiyesi 15 bin TL olacak. Her çocuk devlet babası tarafından garanti altına alınarak 250 TL maaş alacak. Çalışan kadınlarımız 5 bin TL asgari ücret alacak. Emekli olan kadınlarımız 5 bin TL maaş alacak. Kadınlar için iş bulmak zor ama Haydar Hoca'nın döneminde mezun olan her kardeşime iş vermeye söz veriyorum. Kadınlar Haydar Hoca'nın döneminde inşallah bir cennet hayatı yaşayacak, her yerde kraliçe muamelesi göreceklerdir, bunda kuşkunuz olmasın." YENİ MESAJ/İSTANBUL