Maldan amaç asıl maksudu bulmaktır
Bu âlemde maldan, paradan amaç; asıl maksudu bulmaktır. Paraya pula dayanan kimse, asıl gayeden ayrılmış sayılır. Onlar birer vesile ve vasıta sayılır. Onlara âşık olup, sahibini unutmak kula yakışmaz
01.09.2023 21:00:00
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş





İmam Gazali Hazretleri cimriliğin ilâcı hakkında şunları aktarıyor:
Cimriliğin tek sebebinin mal sevgisi olduğunu bilesin. Mal sevgisinin sebebi de ikidir:
Birincisi: Şehvet düşkünlüğü ve dünyada ebedî kalma hayali... Tabiatıyla o gibi şeylere yetişmek için para lâzım. Bu sebepten olanca hızıyla para yığar. Şehvet yolunda nefsinin arzularını yerine getirmeye gayret eder. Mal toplarken, nefsanî istekleri peşinden giderken aklına ölüm gelmez. Eğer, bir gün veya bir ay sonra o sevdiği şeylerden ayrılacağını aklına getirseydi, elbette bol bol cömertlik yapmaktan kaçınmazdı.
Bol hayal ve ümitler arasına çocukların istikbali de girebilir. Bundandır ki, Peygamber Efendimiz bu hususta, "Çocuk sahibi olmak, insanı cimriliğe iter. Malının biteceği korkusunu verir. Allah'ın rızka kefil olduğunu unutturur, cehalete sevk eder" buyuruyor. Çok kere çocuk sahibi olmak, insana fakirlik korkusu verir, Allah Teâlâ'nın rızka kefil olduğuna inanma duygusu zayıflar, dolayısıyla cimrilik vasfı kuvvet bulur. Hâlbuki Allah ona da, çocuğuna da rızık ihsan eder ve buna kefildir.
İkincisi: Cimriliğin diğer bir sebebi de bizzat malı sevmektir. Bu vasıf da çoğunlukla çocuksuz, yaşlı kimselerde bulunur. Bu tipler malı çok sever. Sanki o mal hiç erimeyecek ve cimrilik etmekle ona hiç muhtaç olmayacak. Bu gibi mal sevgisinden hâsıl olacak cimrilik, kalbe yerleşen bir hastalıktır. Allah korusun... Böyle bir hastalık çok kötüdür.
Mala, paraya dayanıp asıl vereni unutana misal şudur:
Biri, bir şahsa âşık olur; âşık olduğu kimseden elçi gelince, maşukunu unutur, elçiyi sevmeye başlar. Bu âlemde o maldan, paradan maksat; asıl maksudu bulmaktır. Paraya pula dayanan kimse, asıl gayeden ayrılmış sayılır. Onlar birer vesile ve vasıta sayılır. Onlara âşık olup, sahibini unutmak yakışmaz.
Aslında altınla değersiz taşlar arasında ayrılık gören kimse, bu ayrılığı arzusuna kavuşturdukları veya kavuşturamadıkları için görmelidir. Ayrılığı bu ölçü dışında gören ve bilen aldanmış olur ve bilgisiz sayılır.
Cimrilikten kurtulmanın bazı yolları var. Biraz da ondan anlatalım...
Cimrilik hastalığının başta gelen ilâcı, şehvet duygularını azaltmak ve ölümü çok düşünmektir. Bu âlemden göçüp giden arkadaşları düşünmek, kabir ziyareti yapmak da faydalıdır. O kabirlerdeki, et yiyen böcekleri ve diğer acıklı halleri düşünmek de bu cimrilik hastalığı için faydalıdır.
Kalbin, çocuğa iltifat edip cimriliğe sapmasını da şu ilâçla tedavi etmeli: Düşünmeli ki, Allah onu yaratırken rızkını da beraber yaratmıştır. Bilmeli ki, birçok çocuk vardır ki, mirasa konar ama onda rızkı olmadığı için zerresini yiyemez. Birçok çocuk da vardır ki, mirasa sahip olamaz. Fakat Allah Teâlâ ona hazinesinden verir, zengin eder.
Düşünmeli, eğer geride bırakılan yavru salih kimse ise, onun sahibi Allah'tır. Şayet fasık, bozuk bir kimse ise, -Allah böylelerini eksik etsin- zaten hayrı yoktur. Yığılan malı alır, kötü yollara harcar.
Cimrilik illetinden berî olmak için bir çare de, insanları dinleyip cimri kimseleri nasıl kötülediklerini görmektir. Ve gözler onlara nasıl nefretle bakıyorlar, seyretmeli... Sonra da, halkın cömert kimseleri nasıl sevdiğini ve rağbet ettiğini görmek de bu sevimsiz hastalıktan kurtulmak için bir çare sayılır.
(El-Mürşidü'l-Emîn ilâ Mev'izeti'l-Mü'minîn'den...)
Cimriliğin tek sebebinin mal sevgisi olduğunu bilesin. Mal sevgisinin sebebi de ikidir:
Birincisi: Şehvet düşkünlüğü ve dünyada ebedî kalma hayali... Tabiatıyla o gibi şeylere yetişmek için para lâzım. Bu sebepten olanca hızıyla para yığar. Şehvet yolunda nefsinin arzularını yerine getirmeye gayret eder. Mal toplarken, nefsanî istekleri peşinden giderken aklına ölüm gelmez. Eğer, bir gün veya bir ay sonra o sevdiği şeylerden ayrılacağını aklına getirseydi, elbette bol bol cömertlik yapmaktan kaçınmazdı.
Bol hayal ve ümitler arasına çocukların istikbali de girebilir. Bundandır ki, Peygamber Efendimiz bu hususta, "Çocuk sahibi olmak, insanı cimriliğe iter. Malının biteceği korkusunu verir. Allah'ın rızka kefil olduğunu unutturur, cehalete sevk eder" buyuruyor. Çok kere çocuk sahibi olmak, insana fakirlik korkusu verir, Allah Teâlâ'nın rızka kefil olduğuna inanma duygusu zayıflar, dolayısıyla cimrilik vasfı kuvvet bulur. Hâlbuki Allah ona da, çocuğuna da rızık ihsan eder ve buna kefildir.
İkincisi: Cimriliğin diğer bir sebebi de bizzat malı sevmektir. Bu vasıf da çoğunlukla çocuksuz, yaşlı kimselerde bulunur. Bu tipler malı çok sever. Sanki o mal hiç erimeyecek ve cimrilik etmekle ona hiç muhtaç olmayacak. Bu gibi mal sevgisinden hâsıl olacak cimrilik, kalbe yerleşen bir hastalıktır. Allah korusun... Böyle bir hastalık çok kötüdür.
Mala, paraya dayanıp asıl vereni unutana misal şudur:
Biri, bir şahsa âşık olur; âşık olduğu kimseden elçi gelince, maşukunu unutur, elçiyi sevmeye başlar. Bu âlemde o maldan, paradan maksat; asıl maksudu bulmaktır. Paraya pula dayanan kimse, asıl gayeden ayrılmış sayılır. Onlar birer vesile ve vasıta sayılır. Onlara âşık olup, sahibini unutmak yakışmaz.
Aslında altınla değersiz taşlar arasında ayrılık gören kimse, bu ayrılığı arzusuna kavuşturdukları veya kavuşturamadıkları için görmelidir. Ayrılığı bu ölçü dışında gören ve bilen aldanmış olur ve bilgisiz sayılır.
Cimrilikten kurtulmanın bazı yolları var. Biraz da ondan anlatalım...
Cimrilik hastalığının başta gelen ilâcı, şehvet duygularını azaltmak ve ölümü çok düşünmektir. Bu âlemden göçüp giden arkadaşları düşünmek, kabir ziyareti yapmak da faydalıdır. O kabirlerdeki, et yiyen böcekleri ve diğer acıklı halleri düşünmek de bu cimrilik hastalığı için faydalıdır.
Kalbin, çocuğa iltifat edip cimriliğe sapmasını da şu ilâçla tedavi etmeli: Düşünmeli ki, Allah onu yaratırken rızkını da beraber yaratmıştır. Bilmeli ki, birçok çocuk vardır ki, mirasa konar ama onda rızkı olmadığı için zerresini yiyemez. Birçok çocuk da vardır ki, mirasa sahip olamaz. Fakat Allah Teâlâ ona hazinesinden verir, zengin eder.
Düşünmeli, eğer geride bırakılan yavru salih kimse ise, onun sahibi Allah'tır. Şayet fasık, bozuk bir kimse ise, -Allah böylelerini eksik etsin- zaten hayrı yoktur. Yığılan malı alır, kötü yollara harcar.
Cimrilik illetinden berî olmak için bir çare de, insanları dinleyip cimri kimseleri nasıl kötülediklerini görmektir. Ve gözler onlara nasıl nefretle bakıyorlar, seyretmeli... Sonra da, halkın cömert kimseleri nasıl sevdiğini ve rağbet ettiğini görmek de bu sevimsiz hastalıktan kurtulmak için bir çare sayılır.
(El-Mürşidü'l-Emîn ilâ Mev'izeti'l-Mü'minîn'den...)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.