logo
19 MAYIS 2025

Mankurtluk, düşmanına sarılma zilletidir

25.06.2012 00:00:00
Bir arkadaşım vaktiyle bana yaşanmış bir hikâye anlatmıştı. Hikâye şöyle olmuş. Güzel bir Türk kızı, Türk düşmanı manyak bir yabancıya âşık olmuş. Adama deli gibi tapıyormuş. Adam, Türklere o kadar düşmanmış ki kendisine âşık olan kıza Türklerden intikam alma kiniyle yaklaşıyormuş. Türk kızının kendisine olan büyük aşkını sırf bu intikam duygusunu tatmin için istismar etmeye başlamış. Kıza bin bir türlü hakaretler, eziyetler ediyormuş. Bunlara rağmen kız, ona deli gibi tapıyor, adamın her sözünü ayet gibi belliyor, her aşağılayıcı hareketinde bir keramet arıyormuş.  Adam, bir gün kızı karşısına dikmiş. Seninle heyecanlı bir oyun oynayacağız demiş. Buna göre kızı bir duvara dayamış. Ellerini ve ayaklarını olabildiğince yanlara açarak duvardaki çivilere bağlamış. Böylece kız, ellerini ve ayaklarını hiçbir yere hareket ettiremez olmuş. Bacaklarının arasına, tabure üstüne bir elma koymuş. Karşısına geçip 50 metre uzaklıktan elmayı vurmak için silahla ateş etmeye hazırlanmış.  Bu durumu gören kız, bağırmaya, yalvarmaya başlamış. Yapma etme, yanlışlıkla beni vurursun, ölürüm filan dediyse de adam aldırmamış ve nişan alıp silahını çekmiş. Elmayı vurmuş, kıza bir şey olmamış. Sonra ellerini ayaklarını çözmüş. Kız şoka girmiş bir vaziyette adama sarılarak hüngür hüngür ağlamaya başlamış.
Hikâye kısaca böyle. Bu hikâye bize bugün neleri çağrıştırıyor bakalım: Bugün bir kısım hatta çok kısım Türkler, Türk düşmanlarına âşık olmuş; hatta tapar hâle gelmiş vaziyettedir. Dışarıdan ve içerden bütün Türk düşmanları, kendilerine kayıtsız şartsız tapınan bu mankurt Türklere her türlü hakareti yapıyor, aşağılıyor. Düşmanlarımız bizi sürüm sürüm süründürmek, orta yerde cascavlak bırakmak için elimizde neyimiz var neyimiz yoksa alavere dalavere ile alıyor, tarihimize, atalarımıza, dinimize, kültürümüze, bütün dinî ve millî değerlerimize her türlü hakareti yapıyorlar. Ama buna rağmen mankurtlaşmış Türk ahali, bu düşmanlarına sarılıp onlara tapmaya devam ediyor.  
Türkiye'de Türk milletini tasfiye etme, Türkiye'nin yer altı yer üstü zenginliklerini yağmalama, Türkiye'yi Türksüzleştirme, Türkiye'yi etnik siyasetle kavimler kargaşası içinde kaosa sürükleme projelerini uygulayan Türk düşmanları, bugün mankurtlaşmış Türkler tarafından kurtarıcı tanrı olarak görülüyor.  
Dışarıdan ve içerden işbirliği hâlinde çalışan Türk düşmanları, içlerinde besledikleri kinleri gizleyerek Türk'ü kendilerine yalvarttırarak, her türlü hakarete rağmen kendilerinden başka sığınak olmadığına iman ettirerek sadistçe intikam duygularını tatmin etmeye çalışıyorlar. Bu bağlamda mankurt Türklerin, ilericilik, çağdaşlık, modernizm, liberalizm, demokrasi, bilmem ne hakları adına iman ve ibadet hâline getirdikleri Amerikancılık, Avrupa Birlikçiliği, Türk düşmanlığına dayalı etnik ırkçılık propagandaları, düşmanına sarılan romantik âşık kız tavrıdır.  Atatürk'ün tabiriyle haricî ve dahilî bedhâhlar (dış ve iç düşmanlar), kurdukları siyasi, ekonomik, kültürel, hukukî kapan sistemiyle, ülkemizin her tarafını örümcek ağı gibi sararak bizim ellerimizi ayaklarımızı âdeta duvara çivilediler. Türk'ün parası, fabrikası, iş alanları, kültürü, basını, sanatı, dini, ruhu, kalbi her şeyi elinden alındı. Daha doğru bir tabirle, mankurtça âşık olduğu Türk düşmanına her şeyini kendi eliyle teslim etti.  Patron, şeyh, siyasetçi, hoca, aydın, gazeteci, televizyoncu, romancı, yazar, türkücü, şarkıcı, sinemacı edindiği efendilerine bakın, hemen hepsi Türk'ün kimliğine ve değerlerine düşman adamlardır. Ama mankurt Türk, bütün bu efendilerine deli gibi tapmaktadır. Kendinden kaçıp düşmanının kollarına sığınıp orada hüngür hüngür ağlayarak kurtuluşu yine ondan beklemektedir.  
Apış aramıza değil; tam kalbimizin üzerine elmayı koyup her gün oraya nişan alıyorlar. Ölüp ölüp diriliyoruz ama adamlar bizi öldürmüyorlar. Sadistçe intikam duygularını tatmin ediyorlar. Biz ecel terleri döktükçe adamlar içlerinden katıla katıla gülüyorlar. Bütün bunlara rağmen kendilerine hâlâ yalvarmamızdan, kucaklarına atılmamızdan, kurtuluşumuzu yine onlara teslim olmakta bulmamızdan gizli bir sevinç duyarak bizimle alay etmeye devam ediyorlar. Ölmekten beter bir ölüm yaşıyoruz. Zillet ki ne zillet!... Türk'ün başına gelmiş en büyük felâket bu mankurtluk hastalığıdır.  
Yeniden millî doğruluş için hiçbir zaman ümidimizi kaybetmiyoruz. Mankurtlaşmış ahalimizi kazanmak, uyandırmak, bilgilendirmek ve bilinçlendirmek için Türk'ün sahih münevver aydınlarına, fedakâr ve cefakâr Nayman Analarına büyük ihtiyaç var. Türk, derin bir gaflet uykusuna dalmış ki uyanası değil. Mankurtluğumuzun farkına varmak, ilk kalkış noktamız olacaktır. Şereflice, soyluca bir hayat yaşamak istiyorsak kendi elimizle başkalarına teslim ettiğimiz bütün maddi ve manevi değerlerimizi tekrar geri alacağız. Ruhumuza, kimliğimize, dilimize, dinimize, vatanımıza, toprağımıza, toprağımızın zenginliklerine sahip çıkacağız.  
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
Uludağ'daki otellere ruhsat iptali şoku!
Otel sahipleri mahkemeye koştu
Netanyahu ilk kez açıkladı
'Gazze'nin tamamı işgal edilecek'
Tarife restleşmesi Çin'i etkilemedi
ABD, Çin ekonomisini sarsamadı
BTP’den 19 Mayıs’a anlamlı vurgu
‘Durmadan izinden yürüyoruz’
Esaretten bağımsızlığa giden kutlu yolculuk
19 Mayıs kutlu olsun
Biden'a prostat kanseri teşhisi konuldu
Trump'tan 'geçmiş olsun' mesajı
Ege Denizi'nde deprem
Büyüklüğü 4.6
Fenerbahçe'den ikincilik rekoru
Üst üste 4. kez ligi ikinci tamamlayacak
Şampiyon Galatasaray
Galatasaray konuk ettiği Kayserispor'u rahat geçti
İsrail açlığı silah olarak kullanıyor
Onlarca Gazzeli çocuk açlıktan öldü
TBMM'de açılım komisyonu istedi
Bahçeli 6 madde halinde açıkladı
Fenerbahçe olağanüstü kongreye gidiyor
Koç: İmza süreci kulübümüze yakışmıyor
Küresel ısınmanın sorumlusu zengin azınlıklar
Zenginler kirletti fakirler bedel ödüyor!
Schengen vizesi verileri açıklandı
Başvuru arttı ret oranı azaldı
Bağımsızlığa ilk adım
Mustafa Kemal Samsun'dan kurtuluş ateşini yaktı
Uludağ'daki otellere ruhsat iptali şoku!
Otel sahipleri mahkemeye koştu
Netanyahu ilk kez açıkladı
'Gazze'nin tamamı işgal edilecek'
123456789101112131415
Uludağ'daki otellere ruhsat iptali şoku!
Otel sahipleri mahkemeye koştu
Netanyahu ilk kez açıkladı
'Gazze'nin tamamı işgal edilecek'
Tarife restleşmesi Çin'i etkilemedi
ABD, Çin ekonomisini sarsamadı
BTP’den 19 Mayıs’a anlamlı vurgu
‘Durmadan izinden yürüyoruz’
Esaretten bağımsızlığa giden kutlu yolculuk
19 Mayıs kutlu olsun
Biden'a prostat kanseri teşhisi konuldu
Trump'tan 'geçmiş olsun' mesajı
Ege Denizi'nde deprem
Büyüklüğü 4.6
Fenerbahçe'den ikincilik rekoru
Üst üste 4. kez ligi ikinci tamamlayacak
Şampiyon Galatasaray
Galatasaray konuk ettiği Kayserispor'u rahat geçti
İsrail açlığı silah olarak kullanıyor
Onlarca Gazzeli çocuk açlıktan öldü
TBMM'de açılım komisyonu istedi
Bahçeli 6 madde halinde açıkladı
Fenerbahçe olağanüstü kongreye gidiyor
Koç: İmza süreci kulübümüze yakışmıyor
Küresel ısınmanın sorumlusu zengin azınlıklar
Zenginler kirletti fakirler bedel ödüyor!
Schengen vizesi verileri açıklandı
Başvuru arttı ret oranı azaldı
Bağımsızlığa ilk adım
Mustafa Kemal Samsun'dan kurtuluş ateşini yaktı
Uludağ'daki otellere ruhsat iptali şoku!
Otel sahipleri mahkemeye koştu
Netanyahu ilk kez açıkladı
'Gazze'nin tamamı işgal edilecek'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.