1917 yılının ilk günlerinden itibaren Almanya, Avusturya, Osmanlı ve Bulgaristan gurubu, savaşın uzamasının kendilerinin aleyhine döndüğünü görerek sıkışık ve huzursuz günler geçirmektedirler. Almanya, Amansız Deniz altı savaşına karar vererek bütün dünya devletlerini karşısına alır. Kısa zamanda, Amerikan ordusu gelmeden İngiltere ve Fransa Devletlerini ezerek barışa zorlayacağına inanıyordu. Osmanlı bu savaş programını desteklerken, Avusturya ve Bulgaristan umutsuzdurlar. Bu nedenle Avusturya İmparatoru I.Karl bağlaşıklarından habersiz olarak Fransız asıllı kayınbiraderi vasıtası ile Ayrı bir barış siyasası gütmektedir. Amerika Birleşik Devletleri de Bağlaşıklar gurubunu dağıtmak için başta Osmanlı Devleti ile girdiği diplomatik girişimlerle barış vaat ediyordu. Fakat Enver Paşa, Almanya sayesinde zafere aşırı inanmakta ve barış isteklerine karşı tamamen karşındır. Bu nedenle 12 Mayıs 1917 günü Avusturya Büyük Elçisi, Dışişleri Bakanı Ahmet Nesimi Beye gelerek şu düşünceleri bildirir: 14 Mayıs 1917 günü Rus'lara bırakışma önergesi (yani ateşkes veya Mütareke) bulunulmasına karargâhlarca karar verildiğini bildirir. Sonra da ülke katmadan ve savaş ödentisi vermeden bir barış isteneceğini bildirir. Ayrıca Bakan Beye Türkiye'nin de Boğazlar konusunda ne gibi kolaylıklar gösterebileceğine hazırlıklı olmasını önerir. Yani Boğazlar, savaş döneminde yapılmış gizli antlaşmalara göre Rus'lara verilmeyeceğine göre, Türklerin, Rusya'nın boğazlardan geçmesi için ne gibi kolaylıklar göstereceği konusunda hazırlıklı olmasını istemiştir.13 Mayısta Enver Paşa, 14 Mayıs 1917'de Ruslara verilecek ateşkes önerisine de karşın olur. Bu nedenle Barışa karşı olan Enver Paşa, Hükümet içinde barıştan yana olan görevli arkadaşlarının barış istekleri karşısında huzursuzdur. Bu karmaşık düşünceler içerisinde iken Enver Paşanın yanına Alman askeri ateşesi gelir ve ona canını sıkmaması için şu bilgileri verir: İşin siyasal bir yönü yoktur. Cephelerde komutanların Ruslara bir barış bildirisi niteliğinde kalması için düşünülmüştür. Çünkü, Rusya'daki gelişmeler Almanya'nın çıkarına idi. Rusya'nın savaştan çekilmesi onun Batı Cephesinde rahatlaması demekti. Enver Paşa 13 Mayıs 1917'de bırakışma önergelerinin ciddi bir barış girişimi olmadığını öğrenince gerçekten de çok rahatlar. Osmanlının savaş kayıplarının, Almanya'nın kazanacağı zaferle önleneceği ümidindedir. Anadolu Türkü kaderini Enver Paşanın düşünceleri ile kurtuluş yolu ararken bir gün sonra, yani 14 Mayıs 1917'de Rusya Türkleri de Rusya'da görülen barış düşüncelerinden Türklük haklarını korumak düşüncesindedirler. Bu umutlarını gerçekleştirmek isteyen Rusya Türkleri 14 Mayıs 1917 günü Moskova'da birinci MÜSLÜMAN KONGRESİNİ toplar. Toplanış amacı şudur: Rusya'da Türklerin haklarını korumak için İSLAMİYET, EMPERYALİZM, KAPİTALİZM, SOSYALİZM nazariyelerini enine boyuna tartışarak hareket yolunu belirlemekti. 16 Mayıs 1917 günü Müslüman kongresinde Rusya Türklerinin kurtuluşu için MERKEZİYETÇİ BİR YÖNETİM Mİ, yoksa FEDERASYON ŞEKLİNDE BİR YÖNETİM konusu tartışılır. 16 Mayıs günü Kongrede Merkeziyetçi Yönetim sistemini KAZANLI, DA?ISTANLI ÇALİKOF savunmuştur. Onun savunma yaparken ileri sürdüğü düşünceler şunlardır: Çalikof kongrede İSLAM BİRLİ?İ üzerinde durur.Rusya Müslümanlarının, en ileri Müslüman ulusu olduğunu söyler ve sonunda, özgürlük, yani federasyon konusuna gelir. Yersel özgürlüklerin Rusya Müslümanlarının yararına olmayacağını savunur. Çünkü böylelikle bir sürü devletçiğe dağılmış olacaklarını söyler. Emperyalizmin BÖL PARÇALA Kİ EGEMEN OLASIN kuralını anar. Rusya Müslümanları ile yapılacak işin ayrı, ayrı parçalara bölünmek değil, sosyal, kültürel ilkelerle birbirlerine bağlanıp bütün Rusya Müslümanlarınca seçilmiş kendi özel yasama meclisi, yürütme ve yargı örgütü bulunan, birleşmiş, merkeziyetçi bir KÜLTÜREL-DİNSEL topluluk durumuna geçmek olduğunu ileri sürer. Bu düşünce eksenine göre Çalıkof 100 Milyon Rus nüfusu yanında 30-40 milyon Türk ve Müslüman nüfusunun ayrı bir yasama meclisi, hükümeti ve mahkemeleri olacaktı ki bunun uygulanmasının imkanı yoktu. Müslüman Kongresinde yukarıdaki Çalikof'un savunacağı düşünceleri öğrenmiş olan Azerbaycanlı Resulzade Mehmet Emin Bakü'de 16 Mayıs 1917 günü yapılan bir toplantıda, Rusya'nın Federasyon bir yapıda kurulmasını ve bu federasyon içerisinde FEDERE TÜRK DEVLETLERİNİN kurulmasını önerir. Onun bu düşünceleri şöyledir: Rusya'nın toprak bütünlüğü dolayısı ile özgür uluslardan kurulmuş bir federasyon olması gerektiğini, birçok Rus'un da merkeziyetsizliği uygun gördüklerini, bununla birlikte bütün Rusya Müslümanlarını bu ülke içinde bir KÜLTÜREL KONFEDERASYON KURMALARINI'IN doğru olacağını, bunlar arasında en büyük ulusal topluluk Türk Tartlar olduğundan bundan güçlük çekilmeyeceğini, kendilerinin Türk Oğlu Türk olup bununla kıvanç duyduklarını, bir Türk varlığı ile bir Türk Kültürü kurmak istediklerini, Rusya'daki 30 Milyon Müslümanın 29 milyonunun Türk olduğunu MİLLİ VE MAHALLİ MUHTARİYETLER mesela Azerbaycan, Dağıstan, Türkistan, Kazakistan'ın özgürlüğünü istediğini bütün bu özgür devletler yersel işlerini gören, yersel ulusal idarelerinin olması gerektiğini savunur. Yani Türklerin federasyon teşkilatı içerisinde kendi halk hükümetlerini kurarak kendi kültürlerine bir yönetim istemektedirler.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011