logo
20 NİSAN 2024

Maymunlaştırılarak mankurtlaştırılmaya isyan

26.06.2012 00:00:00
Emperyalist cephenin Türk milleti üzerinde oynadığı mankurtlaştırma yöntemleri çok çeşitli. Bunlardan biri, milletimizin evlatlarını maymunlaştırarak mankurtlaştırma yöntemidir. Bu yöntem, şu örnekten hareketle oluşturulmuş: Asya'da bazı ülkelerde avcılar, maymunları diri diri yakalamak için bir tuzak kurarlar. Bir Hindistan cevizinin içini oyarlar. Cevizin görünen bir yerine sadece maymunun elinin açık hâlde iken girebileceği darlıkta bir yarık açarlar. Cevizin içine de maymunun hoşuna gidecek bir yiyecek korlar. Bu cevizi ağacın altında bir yere, çakılı olan bir kazığa iple iyice bağlarlar.
 Ağacın tepesindeki maymun, bunu görür, yiyecek kokusunu alır ve inip elini cevizin içine sokar. İçerdeki yiyeceği avucunun içine alır, elini yumruk yapar ve çıkarmak ister. Ancak düz bir hâlde iken içeri giren el, içerdeki nesneyi avuçlayıp yumruk hâline gelince geri dışarı çıkamaz. Maymun sıkı bir şekilde avuçladığı bu yiyeceği çıkaramaz. Avcılar gelir, ama maymun, eline aldığı yiyeceği bir türlü bırakıp elini o cevizden çıkaramaz; öylece kalakalır ve avcılar da hemen onu yakalarlar.
 Milletimizin mankurtlaştırılmasında kullanılan yöntemlerden biri de böyle bir şeydir. Emperyalist Batı, milletimiz için ta Tanzimat'tan bu yana buna benzer tuzaklar kuruyor. Bu tuzaklara elini veren kolunu kaptırıyor. Mesela Osmanlıda Duyûn-ı Umumiye'den beri emperyalist Batı, avcının Hindistan cevizinin içine koyduğu tatlı yiyecek gibi bize borç verir. Bu borcu alırız, sımsıkı avuçlarız, bir türlü ondan vazgeçemeyiz ya da bir şekilde o borcu ödeyip bırakamayız, emperyalist avcı batı da bizi kıskıvrak yakalayıp tepemize biner, bizi sürüm sürüm süründürür. Zira borç alan emir alır.
Yine aynı şekilde emperyalist Batı, özellikle gençlerimizi avcının cevize koyduğu tatlı yiyecek gibi tatlı, hoş eğlencelere, oyuncaklara, lüzumsuz meşguliyetlere alıştırır. İdeolojiler, sapık düşünce akımları, batıl felsefeler, oyunlar, filmler, müzikler, kumarlar, içkiler, uyuşturucular, modalar, lüks tüketim alışkanlıkları, israf gibi tatlı yiyecekleri cevizin içine kor, biz de onu sımsıkı avuçlarız.
 Ne bunları bırakabiliriz, ne de elimizi bu tuzaktan kurtarabiliriz. Bunları vazgeçilmez olarak bellemişizdir bir kere. Tiryaki olmuşuzdur, bağımlılık yapmıştır bizde. Bırakamayız. Emperyalizm, bu oyuncakları bırakamayacağımız şekilde bir düzenek kurmuştur. Mankurtlaşma budur. Böylece Batının kültür emperyalizmi tuzağında pesperişan sürünürüz.  İnançta, siyasette, felsefede de böyledir. Emperyalist Batı, bize dünya vatandaşlığı, evrensellik, enternasyonalizm, medenî dünyayla birlikte hareket etmek, globalizm demokrasi, hoşgörü, çok kültürlülük, çoğulculuk, insan hakları, kültürel haklar, ateizm gibi bir takım kavramlardan oluşan tatlı yiyecekleri ceviz tuzağının içine yerleştirir. Bize bunları cazip gösterir, vazgeçilmez evrensel gerçeklik olarak algılamamızı sağlar, bunlara din gibi inandırır; biz de sımsıkı avuçlarız. Ne elimizi kurtarabiliriz ne de bunlardan vazgeçmek aklımıza gelir.
 Bunun sonucu olarak tam bağımsız ve bağlantısız hür bir Türk devlet ve millet yapımız ortadan kalkar. Yerine emperyalist Batıya eklemlenmiş, onun güdümüne sokulmuş, onun yörüngesinde sürüm sürüm süründürülen, paramparça edilmiş, zayıf, fakir, dağınık, mecalsiz bir hâle getirilmiş, kötürüm bir sömürge devlete dönüşüveririz. Çünkü batının bize tuzak olarak sunduğu bu kavramların kutsallığına inandırılmışızdır, bir türlü elimizden bırakıp özgürlüğümüze kaçamayız. Emperyalist avcı batı ve onun yerli işbirlikçilerine göre bu kavramlar yeni, çağdaş, modern, uygar ve ilerici olmamızı sağlayacak kavramlardır. Millî ve İslamî değerlerimizin tamamı geridir, ilkeldir. Öyle inandırılmışızdır. Böylece körkütük mankurtlaştırılmışızdır.  
Maymunlaştırılarak mankurtlaştırılmaya isyan edebilmemiz için, emperyalist Batının bize ihraç ettiği ya da onların yerli işbirlikçilerinin ithal ettiği İslamî ve millî varlığımıza ters, aykırı ve zararlı kavramların, ideolojilerin, felsefelerin, politikaların bize sunulan tatlı bir hediye değil; bir tuzak olduklarının farkına varmamız lazım. Avrupa Birliği dayatmalarının tamamı böyle tuzaklardır. Liberal faşistlerin, Komünistlerin, dinsizlerin, Kürtçülerin, Ermenicilerin, bunların güdümüne girmiş cemaatçilerin yazı, konuşma, plan, proje ve politikaları birer tuzaktır. Modernizm adına İslam'a ve Türklüğe ters ne kadar değersiz değer varsa tamamı tuzaktır.  
Bunlara elimizi uzatıp avuçlamamalıyız. Uzattıysak bile özgürlüğümüz için hemen bırakabilmeliyiz. Onların vazgeçilmezliğine iman derecesinde bağlanırsak, tam bir maymunlaşmış mankurt oluruz. Zihinsel ve ruhsal bağımlılık, en büyük tuzaktır. Milletimizi mankurtlaştırmak için de kafasından, ruhundan, kalbinden, imanından, dininden, midesinden, zaaflarından, korkularından yakalıyorlar. Asil Türk, bu korkulara esir olmayan Türk'tür. Asil Türk, bu bağlamda maymunlaştırılarak mankurtlaştırılmaya isyan eden Türk'tür.
 
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
CHP'li 408 başkana böyle seslendi
'Ayağa kalkın ve bu ülkeyi kurtarın'
İsrail'le ticareti savunmaya devam etti
'Sözlerimin arkasındayım'
'Yarım saat sonra gelir alırsın' dedi!
Torbacılık suç olmaktan çıktı mı?
Dev dalgalar yürekleri ağızlara getirdi
Antalya'da şiddetli fırtına!
1 Haşdi Şabi mensubu öldü, 8 asker yaralandı
Hava saldırısı mı, patlama mı?
'Takmaya devam edeceğim'
Rolex müdafaası!
Yerlikaya, Mardin ve Diyarbakır için düğmeye bastı
İki ile kayyum mu atanacak?
Özel'e İmamoğlu ve Yavaş da eşlik etti
CHP'den Anıtkabir ziyareti
Vali Gül'den boşaltılan evler hakkında açıklama
Heyelan nedeniyle 30 ev boşaltıldı
'Biz de bu programı tavsiye ederdik'
IMF'den Şimşek programına destek
Armutlu hayalet şehre döndü
'Berzeg Sendromu' mahalleyi boşalttı
15 üyeden 9'unu Erdoğan atamış oldu
Erdoğan'dan AYM'ye yeni atama
Para vermeyen annesini benzin dökerek yaktı
Tutuklanırken dikkat çeken sözler
'Vay sana düşman olup yalanlayanın haline’
'İsim nedir?' dedim. Buyurdular: Alamet
'Şehrimizden ayrılmaları için ne gerekiyorsa yapacağım'
Mültecilerin kaçak işyerlerini mühürledi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.