logo
01 MAYIS 2025

Medeniyet ve milli şuur-1/ Mustafa Nevruz SINACI

19.12.2005 00:00:00
Ülkemiz, çok hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecinde, akıl almaz bir hızla yol almaktadır. Manâ ve muhteva olarak bu transformasyon olayı; iç siyasi dinamiklerin etkisi ve "adaletle hüküm süren iyi bir politikanın" olağanüstü güç ve performansı ile oluşan bir kalkınma-gelişme ve zenginleşme, 'refahın tabana yayılması hareketi' değil, tam aksine hızlı bir yoksullaşma, uluslar arası sermaye tasallutu, emperyalist güçler ve kan emici vahşi kapitalizmin 'sinsi işgali yönünde' gerçekleşmektedir. Yaşanan hadise ve çıplak gerçek budur. Fakat, öyle sanal bir ortam yaratılmıştır ki; sanki, sahtekârlıkta uzman, takiyye üstadı dessas bir ressam tarafından özenle hazırlanan gösterişli, parlak ve hoş bir tablo "haliniz budur" diyerek halka gösterilmekte, yaşanan somut gerçek ve bariz hakikat her nedense (kendilerince) gizlenmektedir. Kimden. Elbette ki milletten. Bilindiği üzere gizlilik melânettir. Şer ve şeytan üçgeninde yer alan ve kirli emellerin tatmini uğruna dünyaya hükmetmeye çalışan bütün cemiyetler de gizlidir. Bunların hiç biri gerçek yüzlerini göstermezler. Oysa, demokratik hukuk devletlerinde "hükümetlerin" şiarı açıklık, saydamlık ve mutlak şeffaflıktır. Demokrasi ve bilim "açıklık ve dürüstlüğü" zorunlu kılar. Ancak; "Malum ve mutat tek dişi kalmış canavar" bu sanal ortamda son kozuna soyunmuş ve asırlık senaryo gereği küresel aktörlerini ortaya salmıştır. Şimdi Türkiye, "kaldırım taşları üstünde vahşi köpek saldırısına uğrayan" derviş çaresizliği içinde görünmektedir. Dostlar üzgün ve müteessir, düşmanlar bayram sevinci içindeler. Peki, nedir bu dostları üzen ve düşmanı sevindiren ? Daha ne olsun. Bu vahim "örtülü" süreçte milli değer ve manevi mukaddeslerimiz süratle erozyona uğratılmakta, yozlaşma artmakta ve bütün boyutları ile Türkiye, Türk halkının elinden bir yerlere doğru kaydırılmaktadır; bu kertede muasır medeniyetin doğal gereği olan İnsan Hakları, Eşitlik, Hak, Adalet ve Hukukun üstünlüğü teraneleri, "haksızlığın önlenmesi, bilimin ve bilincin gelişmesi, insanca yaşamın onur, erdem, güven, huzur ve istikrar boyutunda ikame edilerek hayata geçirilmesi" yerine, içimizdeki hain bölücülerin ve dışardan ülkeyi bölmeye çalışanların işine yarayacak frekansta "argümanlar" üretilmekte, kullanılmakta ve inadına sular bulandırılmaktadır. Bu inanılmaz biçimde vahim bir çelişkidir. Bir yanda yıllardır özenle gizlenmeye çabalanan gerçek; yokluk, yoksulluk, yolsuzluk, yozlaşma ve çürümüşlük. Var gücü ile bu hali geliştirmeye ve yerleştirmeye çalışan bir takım "medeniyet, ilke-onur-erdem ve milli şuur yoksunu" unsurlar... Primitif, pagan, ateist, dönme, devşirme, milliyetleri mutasyona uğramış potansiyel haymatloslar. Ve, bu mazarrat marifetiyle yürütülen "iyi kurgulanmış" bir süreç. Bu süreçte, bazı din tüccarları ve siyaset simsarları da rol almakta ve yapılan yolsuzluk, sahtekârlık, yalan-talan ve suistimaller yoluyla ülkenin dört bir yanında hüdai nabit (türedi) zenginler, yasa-takip-kontrol, kayıt ve kapsam dışı servetler yükselmektedir. Üstelik, son yıllarda bu iş, "medya-mafya-bürokrat ve politikacı" bağlamında bir ittifaka dönüşmüş olmakla; Adeta önü alınamaz kronik bir hale gelmiş bulunmaktadır. Yaşanan erozyon, yozlaşma, peşkeş, yoksulluk, takiyye ve yoksulluğun nedeni budur. Süreç tabiri caiz ise tam bir gaflet, dalâlet ve bu halet içinde milli şuur, gurur ve Türklüğün onur, erdem ve bilincinin kırılarak yok edilmesine matuftur. Şu haliyle apaçık bir tuzaktır. Kaldı ki, işin içinde Türkiye'de bile "TÜRK"üm demeyi onursuzluk derecesine çekmek isteyen art niyet sahiplerinin bulunduğu görünmekte ve hayretle gözlenmektedir. El an, Türkiye bu tuzağa düşmüş, daha da doğrusu düşürülmüştür. Lâkin, tuzağa düşürenler yanında, "düşmüş gibi görünenler" ile "içine düşülen tuzağın" keyfini çıkarıp, yukarda değindiğimiz biçimde çarkın içinde yer alarak "lehine yontanlar da" vardır. Elbette kaybedenler çoğunlukta... Kim bunlar. Namuslu ve dürüst halk. Günden güne (bu yüzden) daha da yoksullaşan, ezilen, üzülen ve ıstırabını şimdiye dek sineye çeken çilekeş insanımız. Sade ve sıradan Türk vatandaşı. Oysa, diğer tarafta suni gündemler ve sanal alemlerde gününü gün edenler var. Çelişkiler diz boyu. Bir tarafta cehalet, gerçek sefalet, zenginler ve fakirler arasında yaratılan insanlık dışı devasa uçurum. Diğer tarafta, her türlü pislik ve yolsuzluktan nemalanarak sivrilen servet ve hakimiyet. Hani adalet... Öyle anlaşılıyor ki, mesele suyu bulandırmak ve bulanık suda balık avlamayı, her ne pahasına olursa olsun sürdürebilmektir. İş bununla kalsa iyi. Salt Güney Doğu' da birileri devletin rantını ve halkın rızkını sömürsün diye, sürüp giden sorumsuzluğa kayıtsız kalmak devlet umuru ve ciddiyetiyle bağdaşmaz. Dikkat ediniz ! Ortada büyük çelişkiler var, meselâ: Parlâmentomuzda vekâlet icra eden (!?) vekillerimize bakınız. Batı'dan seçilip gelen azami orta model mütevazı bir otomobil sahibi. Karadenizlilerin küçük bir bölümünde Mercedes. Güneyden gelen de hemen hemen aynı. Ama, özellikle Güney Doğu'dan gelenler en pahalı marka "Jeep"lere binmekte... Üstelik çoğunun yanında özel koruması var. Adama sorarlar, "nereden geliyor bu bolluk, servet ve safahat?" Güney Doğudan devlet elektrik, belediyeler su parası tahsil edemiyor. Adam, değil evini, ahırını bile elektrikle ısıtıyor. Ama bedelini ödemiyor. Dahası vergi tahsilâtı da yok. Üstelik çeşitli namlar altında türlü çeşitli teşvikler verilmekte. Buna rağmen, düzinelerce çocuktan başka üretimden eser yok. O da, dağa mı çıkar, örgütün eline mi düşer, gaspçılık mı yapar bilinmez. Askere, Polise, Jandarmaya ve devlete rağmen yöreye çöreklenen müzmin anarşi ve lânetli terör yüzünden yatırım yapılamıyor. Yatırım amacı ile kredi, teşvik alınıyor, geri dönmüyor. Bu ne iş? Sıkıysa buralarda (batıda) birisi elektrik, su, doğal gaz veya telefon faturasını ödemesin de görelim. İki günde vay haline...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
1 Mayıs gösterilerinde 384 kişi gözaltına alındı
İstanbul Valiliği açıkladı
Hocalı'da bir toplu mezar daha!
Katledilenlerin tamamı sivil
Kurum 'yok' dedi, Uraloğlu 'yapacağız' dedi
Bakanların Kanal İstanbul çelişkisi
Aylık yüzde 3,21, yıllık 47,21!
İstanbul'un nisan enflasyonu açıklandı
Silahlanma rekor seviyede!
Askeri harcamalarda son 36 yılın rekoru
'Emeğiyle yaşayan herkese saygıyla'
BTP lideri Hüseyin Baş'tan 1 Mayıs mesajı
Taksim'e gitmek isteyenlere polis müdahalesi
Çok sayıda kişi gözaltına alındı
Filistinlilere yardımı engelliyorlar
Kendileri için ‘yardım’ istiyorlar
Taksim kapatıldı
1 Mayıs alarmı
Kadıköy'de 1 Mayıs alarmı
Polis yoğun güvenlik önlemi aldı
"Kanal İstanbul çevreye büyük bir ihanet"
CHP lideri Özel Başakşehir'de konuştu
İsrail, Fransız heyeti Batı Şeria'ya sokmadı
"Kabul edilemez bir müdahale"
BM: Gazze'deki bebekler temel gıdalardan yoksun
Filistinlilerin çoğu temiz suya ulaşamıyor
Trump, Ukrayna ile ekonomik ortaklık anlaşmasını değerlendirdi
"Kiev için güvenlik garantisi"
Kentsel dönüşüm destekleri değişti
Karar Resmi Gazete'de
1 Mayıs gösterilerinde 384 kişi gözaltına alındı
İstanbul Valiliği açıkladı
Hocalı'da bir toplu mezar daha!
Katledilenlerin tamamı sivil
Kurum 'yok' dedi, Uraloğlu 'yapacağız' dedi
Bakanların Kanal İstanbul çelişkisi
Aylık yüzde 3,21, yıllık 47,21!
İstanbul'un nisan enflasyonu açıklandı
Silahlanma rekor seviyede!
Askeri harcamalarda son 36 yılın rekoru
'Emeğiyle yaşayan herkese saygıyla'
BTP lideri Hüseyin Baş'tan 1 Mayıs mesajı
Taksim'e gitmek isteyenlere polis müdahalesi
Çok sayıda kişi gözaltına alındı
Filistinlilere yardımı engelliyorlar
Kendileri için ‘yardım’ istiyorlar
Taksim kapatıldı
1 Mayıs alarmı
Kadıköy'de 1 Mayıs alarmı
Polis yoğun güvenlik önlemi aldı
"Kanal İstanbul çevreye büyük bir ihanet"
CHP lideri Özel Başakşehir'de konuştu
İsrail, Fransız heyeti Batı Şeria'ya sokmadı
"Kabul edilemez bir müdahale"
BM: Gazze'deki bebekler temel gıdalardan yoksun
Filistinlilerin çoğu temiz suya ulaşamıyor
Trump, Ukrayna ile ekonomik ortaklık anlaşmasını değerlendirdi
"Kiev için güvenlik garantisi"
Kentsel dönüşüm destekleri değişti
Karar Resmi Gazete'de
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.