‘Mehmet Şimşek’in görevi global tefecilerin parasını tahsil etmek’
Prof. Dr. Eyercioğlu, “Mehmet Şimşek geldikten sonra ortaya koymuş olduğu politikanın bir tek amacı var; global tefecilerin paralarının tahsilatını gerçekleştirmek” dedi.
24.07.2024 09:59:00
Bülent TAPICI
Bülent TAPICI





Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu ekonomi üzerine değerlendirmeler yaptı.
Türk halkının ekonominin iyiye gittiği şeklinde sahte bir algının içine sokulmak istendiğini ifade eden Eyercioğlu herkes evinden çıkınca, market kasasına gelinde gerçeği görüyor dedi.
Prof. Dr. Eyercioğlu yenimesaj.com.tr'ye şu değerlendirmeyi yaptı;
"Mehmet Şimşek geldikten sonra ortaya koymuş olduğu politikanın bir tek amacı var; global tefecilerin paralarının tahsilatını gerçekleştirmek.
Bunu da gerçekleştirmek için gücü kime yetiyorsa ona yüklenecek. Ülkedeki asıl kara delikleri tıkamak, bunların üzerine gitmek yerine vatandaşın elindeki avucundaki birkaç kuruşu toparlamanın derdine düştüler. Bunun neticesinde şunu da görüyoruz; uluslararası finans kuruluş kuruluşları, kredi derecelendirme kuruluşları arka arkaya Türkiye ekonomisinin iyi yola girdiğine dair mesajlar vermeye başladı.
Biz bu ekonominin içinde yaşıyoruz, Türkiye'deki satın alma gücünün ne hale geldiğini biliyoruz, sanayicinin, tüccarın, esnafın da şu andaki sıkıntıları gözümüzün önünde. Ne iyiye gidiyor diye sorulduğu zaman iyiye giden hiçbir şey yok. Bir tane hikaye var o hikayede iç ve dış destekli bazı merkezlerin 'Türkiye ekonomisi iyiye gidiyor' algısını yaratma çabası.
Derecelendirme kuruluşunun Türkiye'nin puanını iki puan yükseltmiş olması aslında
bir çabanın sonucu. Bu danışıklı dövüş dediğimiz bir olaydır, vatandaş bir algının içine sokmak isteniyor. Evet 'Sen bu sıkıntıları yaşıyorsun ama bak ülkenin ekonomi iyiye doğru gidiyor görmüyor musun, yurt dışındaki kuruluşlar bile Türk ekonomisi iyiye gidiyor' ya da işte 'Türkiye gri listelerden, kara listelerden çıkarılmaya başlandı demek ki iyi işler yapılıyor' gibi bir tabloyu vatandaşımızın kafasına kazımaya çalışıyorlar ama gerçek bu değil. Kapıya çıkınca, dışarıya çıkınca, elini cebine atınca, market kasasına gelince işler değişiyor. Bu tablonun böyle olmadığını yaşanılan ve anlatılanın çok farklı olduğunu hepimiz biliyoruz."
Türk halkının ekonominin iyiye gittiği şeklinde sahte bir algının içine sokulmak istendiğini ifade eden Eyercioğlu herkes evinden çıkınca, market kasasına gelinde gerçeği görüyor dedi.
Prof. Dr. Eyercioğlu yenimesaj.com.tr'ye şu değerlendirmeyi yaptı;
"Mehmet Şimşek geldikten sonra ortaya koymuş olduğu politikanın bir tek amacı var; global tefecilerin paralarının tahsilatını gerçekleştirmek.
Bunu da gerçekleştirmek için gücü kime yetiyorsa ona yüklenecek. Ülkedeki asıl kara delikleri tıkamak, bunların üzerine gitmek yerine vatandaşın elindeki avucundaki birkaç kuruşu toparlamanın derdine düştüler. Bunun neticesinde şunu da görüyoruz; uluslararası finans kuruluş kuruluşları, kredi derecelendirme kuruluşları arka arkaya Türkiye ekonomisinin iyi yola girdiğine dair mesajlar vermeye başladı.
Biz bu ekonominin içinde yaşıyoruz, Türkiye'deki satın alma gücünün ne hale geldiğini biliyoruz, sanayicinin, tüccarın, esnafın da şu andaki sıkıntıları gözümüzün önünde. Ne iyiye gidiyor diye sorulduğu zaman iyiye giden hiçbir şey yok. Bir tane hikaye var o hikayede iç ve dış destekli bazı merkezlerin 'Türkiye ekonomisi iyiye gidiyor' algısını yaratma çabası.
Derecelendirme kuruluşunun Türkiye'nin puanını iki puan yükseltmiş olması aslında
bir çabanın sonucu. Bu danışıklı dövüş dediğimiz bir olaydır, vatandaş bir algının içine sokmak isteniyor. Evet 'Sen bu sıkıntıları yaşıyorsun ama bak ülkenin ekonomi iyiye doğru gidiyor görmüyor musun, yurt dışındaki kuruluşlar bile Türk ekonomisi iyiye gidiyor' ya da işte 'Türkiye gri listelerden, kara listelerden çıkarılmaya başlandı demek ki iyi işler yapılıyor' gibi bir tabloyu vatandaşımızın kafasına kazımaya çalışıyorlar ama gerçek bu değil. Kapıya çıkınca, dışarıya çıkınca, elini cebine atınca, market kasasına gelince işler değişiyor. Bu tablonun böyle olmadığını yaşanılan ve anlatılanın çok farklı olduğunu hepimiz biliyoruz."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.