'MEM, açmaz ve çıkmazların tek anahtarıdır'

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, Independent Türkçe'den Abdulhakim Günaydın'ın iç politikadan dış politikaya birçok konuda sorduğu soruları yanıtladı.

Türkiye'nin en genç Genel Başkanı'nın verdiği mükemmel ve tatmin edici cevaplar "Akıl yaşta değil Baş'tadır" dedirtti. Bu sorulara, ömrünü siyasette geçirmiş olan yılların siyasileri doğru dürüst cevap veremezken, Hüseyin Baş'ın tıkır tıkır, hiç takılmadan ve gerçekçi cevaplar vermesi oldukça dikkat çekti.

Uzunca bir röportaj olduğu için tümüyle bir makalede değerlendirmek imkânsız. Bu sebeple bazı tespitlerin altını çizeceğim.

Eğitimle ilgili şunları söylüyor:

"Öğrenmeyi, öğrenen nesiller, analiz ve sentez kabiliyeti gelişmiş nesiller yetiştirmek gerekiyor. Bu yüzden eğitim bizim için çok önemli bir konudur. Tabii bunların temelinde her zaman ekonomi yatmaktadır."

"Eğitime yüzde 2'lik bir bütçe ayırıyoruz. Her yıl 130 milyar lira faiz ödeyen bir ülkeyiz. Dolar yükseldikçe bu rakamlar daha da katlanıyor. Peki, biz 130 milyar lira ile ne yapabiliriz? Bu parayla atanamayan tüm öğretmenleri atayabiliriz."

Bu yılki faiz ödemesi 140 milyar TL'yi geçecek. Borca dayalı bağımlı bir ekonomi anlayışı, gördüğünüz gibi böyle büyük bir maliyete neden oluyor. Bu kadar para, vatandaşlardan toplanan vergiler, alınteri uçup gidiyor. 

Milli Ekonomi Modeli'nin, "emek ve üretim ve de kaynaklar karşılığı senyorajla devreye konulan Milli Para" formülü en kötü ihtimalle faize akan bu kadar paranın kasamızda kalmasına vesile olacaktır. Ki bunun da ötesinde her yıl, bir yılda bitmesi asla mümkün olmayan devasa bir bütçe gelirini de sağlayacaktır. 

BTP Lideri'nin daha önce yapmış olduğu, "Eğitime pahalı diyenler cehaletin bedelini söylesinler" tespiti oldukça önemliydi.

Atalarımız, "Herkes bildiğinin âlimi, bilmediğin cahilidir" der.

Eğitimdeki ve de ekonomideki olumsuz tabloya bakıldığında siyasilerimizin bu konuları bilmediği açık ve net ortada. Onların bu ve diğer konulardaki cehaleti maalesef ülkemizi daha da büyük bir bataklığın içine sokmaktadır, bedeli de gittikçe ağırlaşmaktadır.

BTP Lideri ekonomiyle alakalı şunları söylüyor:

"Güvenliği bir iç güvenlik ve dış güvenlik olarak ikiye ayıracak olursak içerdeki birlikteliğimizi sağladığımız takdirde dışarıya karşı çok güçlü bir duruş sergileyebiliriz. Aslında bunların tamamı ekonomi çatısında altında birleşiyor. O yüzden ilk çözümlenmesi gereken meselelerin başında ekonomi gelir."

"Türkiye'nin öncelikli sorunu ekonomi başlığında toplanır. En büyük sorunumuz ekonomidir. Ekonominin getirdiği çıkmazlardan ötürü bir eğitim problemi ve toplumsal adalet problemi ile karşı karşıyayız diyebiliriz. Milli Ekonomi Modeli bizim için olmazsa olmazdır. Çünkü işin çıkış noktasıdır. O yüzden ekonomide milli ve vatandaşımızın refahını yükseltecek bir duruşa dönmemiz bizim için elzemdir."

"Babamın imzasıyla yazılmış Milli Ekonomi Modeli (MEM) Türkiye'yi değil dünyayı düzlüğe çıkardı. Bugün Rusya'da, Çin'de, Güney Afrika'da, Amerika ve Avrupa'nın büyük bir bölümünde uygulanan model MEM modelidir. MEM, dünyanın geldiği noktada açmaz ve çıkmazların tek anahtarı, tek ışığıdır."

Evet, uyguladığımız kapitalist ekonomi sisteminin bugünlerde daha fazla darbesini yer olduk. Dolar ve euro karşısında TL'miz eridikçe eriyor, her gün rekor kırarak değer kaybediyor. Siyasi irade ise, çözüm olarak sadece Merkez Bankası Başkanı'nı değiştiriyor.

Mevcut sistemle MB Başkanı ne yapsın? Prof. Dr. Haydar Baş hatırlarsanız, "Cebrail aleyhisselamı getirseniz, IMF politikalarıyla bu ülkeyi kurtarması mümkün değil" derdi.

Bugün sözde IMF yok ama politikaları kamçısız uygulanmaya devam ediyor.

Bugün değişmesi gereken MB Başkanı değil, uyguladığımız ekonomik sistem.

Kapitalizmin Titanik'inden acilen inip, MEM gemisine binmeliyiz.

Hüseyin Baş, kendisine sorulan "ittifaklar" sorusuna da şöyle cevap veriyor:

"Biz her yere eşit mesafede uzağız, eşit mesafede yakınız." 

"Şunu önemsediğimi belirtmek isterim ki bir tarafta olmak diğer taraftarlarca düşmanlaştırılmamalı. Hangi taraf olursa olsun bu yanlış bir tutumdur." 

"Kendimizi bir millet veya cumhur ittifakı değil, esasında hem millet hem de cumhur ittifakının fikirsel, bilimsel ve duruşsal anlamda etrafında birleşebilecek bir siyasi olgunlukta görüyoruz."

"Allah'ın izniyle bunları yaşayacağız. Hacı Bektaş'ın da dediği gibi aslan ile ceylanı bir arada tutabilecek siyasi refah ve toplumsal ortamı sağlamak için yola çıktık."

Prof. Dr. Baş her zaman derdi, "Evladım, bizim gemimiz Nuh'un gemisi, filikalar bizi taşıyamaz, ama biz bütün filikaları taşıyabiliriz."

Daha birçok önemli konu vardı röportajda, ama yerimiz bu kadar.

Türkiye'nin en genç ama tek çözüm sahibi Genel Başkanı'nı yakından takip ediniz, hatta sadece takip etmekle kalmayıp, kutlu kaderlere daha hızlı ulaşmak için beraber olunuz.

Çünkü Türkiye'nin aydınlık geleceği burada.