logo
19 MART 2024

Merkez merkez sesimi duyuyor musun?

23.10.2004 00:00:00
BTP'nin parti içi eğitim seminer programları için Afyon'un Oruçoğlu Tesisleri'ndeyim.

Ortam çok güzel, çalışmalar çok güzel, dostlar çok güzel.

Cuma namazı için otel yakınındaki camiye gittim, vaiz efendi benden beter grip olmuş diye düşündüm.

Ramazan yorucu bir ay, ondandır herhalde dedim .

Ben de girip olduğum için, adamın ne çektiğini en iyi ben bilirim.

İçeri girdim ki, sizlere ömür, sobaya kömür, vaiz efendi yok.

Vaiz efendi yok, ama FM bandından bol hışırtılı ve gıçırtılı bir ses tonuyla vaiz efendinin sesi cami içinde.

Tam bir felkat hali.

Çevre kirliliği en dikalası ses kirliliği.

Kulak tırmalayan,

Kafa şişiren,

Beyin törpüleyen bir felaket hali.

Vaiz işini bitirdi, yine merkezi sitemle cuma ilk ezanı.

O da aynı özelliklere sahip.

İnsanda ezan-ı Muhammedî dinleme aşkı, şevki, heyecanı bırakmayan bir olağanüstü hal.

Siz hiç merkezi sistemle çan çalındığını duydunuz mu?

Ben duymadım!

Yok çünkü.

Peki merkezi sitemle ayin törenine rastladınız mı?

Ya da FM bandından yayınlanan bir vaftiz töreni...?

Bu ne haldir?

Örtü mü yoksa şaldır,

Sen de parmağın daldır.

Ya zehir ya da baldır.

Yoksa gözüne giren daldır.

Yakın bir zamanda merkezi sistemle imamlık yapıldığını duyarsanız şaşmayın.

Kıble'ye en yakın olan camiye korsunuz bir imam, diğer camiler ve o camilerdeki cemaat arkada olacaklarına göre, öndeki imam Allah-u Ekber der, diğer camiler de ona uyar.

Diyanet'e uyar mı? Bal gibi uyar.

Hem ekonomik hem de very komik olur.

Hükümet de düşüşe ve keşişe kalmış enflasyon hikayesini anlatma fırsatı bulur.

Az din görevlisi yok ülkede, onlara verecekleri parayı AB'den müzakere tarihi almak için yapılan masrafla ayırır.

Olmaz mı?

Bu konuda Şehyü'l Islam(a) Ez Zagavî el Çaprastî Haşaratları da gerekli fetvayı bulup buluşturur.

BTP'nin parti içi eğitim seminer programları için Afyon'un Oruçoğlu Tesisleri'ndeyim.

Ortam çok güzel, çalışmalar çok güzel, dostlar çok güzel.

Cuma namazı için otel yakınındaki camiye gittim, vaiz efendi benden beter grip olmuş diye düşündüm.

Ramazan yorucu bir ay, ondandır herhalde dedim .

Ben de girip olduğum için, adamın ne çektiğini en iyi ben bilirim.

İçeri girdim ki, sizlere ömür, sobaya kömür, vaiz efendi yok.

Vaiz efendi yok, ama FM bandından bol hışırtılı ve gıçırtılı bir ses tonuyla vaiz efendinin sesi cami içinde.

Tam bir felkat hali.

Çevre kirliliği en dikalası ses kirliliği.

Kulak tırmalayan,

Kafa şişiren,

Beyin törpüleyen bir felaket hali.

Vaiz işini bitirdi, yine merkezi sitemle cuma ilk ezanı.

O da aynı özelliklere sahip.

İnsanda ezan-ı Muhammedî dinleme aşkı, şevki, heyecanı bırakmayan bir olağanüstü hal.

Siz hiç merkezi sistemle çan çalındığını duydunuz mu?

Ben duymadım!

Yok çünkü.

Peki merkezi sitemle ayin törenine rastladınız mı?

Ya da FM bandından yayınlanan bir vaftiz töreni...?

Bu ne haldir?

Örtü mü yoksa şaldır,

Sen de parmağın daldır.

Ya zehir ya da baldır.

Yoksa gözüne giren daldır.

Yakın bir zamanda merkezi sistemle imamlık yapıldığını duyarsanız şaşmayın.

Kıble'ye en yakın olan camiye korsunuz bir imam, diğer camiler ve o camilerdeki cemaat arkada olacaklarına göre, öndeki imam Allah-u Ekber der, diğer camiler de ona uyar.

Diyanet'e uyar mı? Bal gibi uyar.

Hem ekonomik hem de very komik olur.

Hükümet de düşüşe ve keşişe kalmış enflasyon hikayesini anlatma fırsatı bulur.

Az din görevlisi yok ülkede, onlara verecekleri parayı AB'den müzakere tarihi almak için yapılan masrafla ayırır.

Olmaz mı?

Bu konuda Şehyü'l Islam(a) Ez Zagavî el Çaprastî Haşaratları da gerekli fetvayı bulup buluşturur.

Belki Türk aile yapısı açısından mahzurlu bazı ifadeler var, ama işin gerçeği de bundan farklı değil.

Şimdiye kadar Turgut İzmir'den gelirdi, bu sefer Turgut İzmit'den geldi.

Akait açısından bazı mahzurlar taşıdığı için fıkrayı uyarladım.

Değiştirmedim, sadece içinde geçen tanrı objesini padişahla değiştirdim.

Fıkra şöyle:

Padişah erkekleri bir meydana toplar. Ve der ki: Erkekler iki sıra olsun, bir sırada karıları tarafından yönetilen erkekler, diğer sırada karılarını yöneten erkekler dursun.

Ayrıca bütün kadınları saraya alın onlar orada eğlensinler.

Bir müddet sonra durumu teftişe çıkan Padişah bir bakar ki karıları tarafından yönetilen erkeklerin sırası 10 km. uzunluğunda... Ama karılarını yöneten erkeklerin sırasında sadece bir adam duruyor...

Padişah diğer sıradakilere çok kızar:

- Kendinizden utanın!!! Siz bu dünyada güç ve iradenin temsilcisi olarak güya varsınız, şu hale bakın, hepiniz güçsüz, karaktersiz 10 kilometrelik bir sıra olmuşsunuz... Bakın bir tek erkek şu yan sırada tek başına gururla dikiliyor... Ondan ders alın!!!

- Oğlum sen anlat bunlara, sen ne yaptın da 'Karılarını yöneten erkekler' sırasında tek sen oldun?

Ve adam cevap verir:

- Bilmem...Karım bana burda durmamı söyledi, ben de duruyorum işte.

Domuz işte...

Bu da Turgut'tan, çok enfes.

George W. Bush şoförüyle bir kır gezisine çıkar. Arabayla giderken bir tavuğu ezerler. Meseleyi tavuğun sahibi olan çiftçiye kim anlatacak diye düşünürken Bush âlicenap bir tavırla şoförüne şöyle der: "Bana bırak. Ben Dünya'nın en güçlü adamıyım. Çiftçi bana muhakkak anlayış gösterecektir."

Bush çiftçinin evine girer ve bir dakika sonra da nefes nefese koşarak geri döner. Göz morarmış, surat dağılmış haldedir. Şoförüne "Çabuk toz olalım burdan!" der. Aksilik bu ya, arabayla daha 20 metre gitmeden bu defa da orada gezen bir domuzu ezerler. Bush korkulu gözlerle şoförüne bakar ve: "Şimdi adama gidip söyleme sırası sende!" der. Şoför çiftliğe gider. Bush da arabada bekler. 10 dakika, 20 dakika, 30 dakika derken.... Şoför bir saat sonra şarkı söyleyerek, gülerek, cepleri para dolu ve kolunda irice bir meyve sepeti ile geri gelir. Bush şaşkın bir halde sorar: "Çiftçiye ne dedin ki bu kadar ikrama boğdu seni?" "Valla ben de anlamadım" der Şoför.

"Ben ona sadece şöyle dedim: İyi günler. Ben George Bush'un şoförüyüm.

Domuz öldü!"

BTP'nin parti içi eğitim seminer programları için Afyon'un Oruçoğlu Tesisleri'ndeyim.

Ortam çok güzel, çalışmalar çok güzel, dostlar çok güzel.

Cuma namazı için otel yakınındaki camiye gittim, vaiz efendi benden beter grip olmuş diye düşündüm.

Ramazan yorucu bir ay, ondandır herhalde dedim .

Ben de girip olduğum için, adamın ne çektiğini en iyi ben bilirim.

İçeri girdim ki, sizlere ömür, sobaya kömür, vaiz efendi yok.

Vaiz efendi yok, ama FM bandından bol hışırtılı ve gıçırtılı bir ses tonuyla vaiz efendinin sesi cami içinde.

Tam bir felkat hali.

Çevre kirliliği en dikalası ses kirliliği.

Kulak tırmalayan,

Kafa şişiren,

Beyin törpüleyen bir felaket hali.

Vaiz işini bitirdi, yine merkezi sitemle cuma ilk ezanı.

O da aynı özelliklere sahip.

İnsanda ezan-ı Muhammedî dinleme aşkı, şevki, heyecanı bırakmayan bir olağanüstü hal.

Siz hiç merkezi sistemle çan çalındığını duydunuz mu?

Ben duymadım!

Yok çünkü.

Peki merkezi sitemle ayin törenine rastladınız mı?

Ya da FM bandından yayınlanan bir vaftiz töreni...?

Bu ne haldir?

Örtü mü yoksa şaldır,

Sen de parmağın daldır.

Ya zehir ya da baldır.

Yoksa gözüne giren daldır.

Yakın bir zamanda merkezi sistemle imamlık yapıldığını duyarsanız şaşmayın.

Kıble'ye en yakın olan camiye korsunuz bir imam, diğer camiler ve o camilerdeki cemaat arkada olacaklarına göre, öndeki imam Allah-u Ekber der, diğer camiler de ona uyar.

Diyanet'e uyar mı? Bal gibi uyar.

Hem ekonomik hem de very komik olur.

Hükümet de düşüşe ve keşişe kalmış enflasyon hikayesini anlatma fırsatı bulur.

Az din görevlisi yok ülkede, onlara verecekleri parayı AB'den müzakere tarihi almak için yapılan masrafla ayırır.

Olmaz mı?

Bu konuda Şehyü'l Islam(a) Ez Zagavî el Çaprastî Haşaratları da gerekli fetvayı bulup buluşturur.

BTP'nin parti içi eğitim seminer programları için Afyon'un Oruçoğlu Tesisleri'ndeyim.

Ortam çok güzel, çalışmalar çok güzel, dostlar çok güzel.

Cuma namazı için otel yakınındaki camiye gittim, vaiz efendi benden beter grip olmuş diye düşündüm.

Ramazan yorucu bir ay, ondandır herhalde dedim .

Ben de girip olduğum için, adamın ne çektiğini en iyi ben bilirim.

İçeri girdim ki, sizlere ömür, sobaya kömür, vaiz efendi yok.

Vaiz efendi yok, ama FM bandından bol hışırtılı ve gıçırtılı bir ses tonuyla vaiz efendinin sesi cami içinde.

Tam bir felkat hali.

Çevre kirliliği en dikalası ses kirliliği.

Kulak tırmalayan,

Kafa şişiren,

Beyin törpüleyen bir felaket hali.

Vaiz işini bitirdi, yine merkezi sitemle cuma ilk ezanı.

O da aynı özelliklere sahip.

İnsanda ezan-ı Muhammedî dinleme aşkı, şevki, heyecanı bırakmayan bir olağanüstü hal.

Siz hiç merkezi sistemle çan çalındığını duydunuz mu?

Ben duymadım!

Yok çünkü.

Peki merkezi sitemle ayin törenine rastladınız mı?

Ya da FM bandından yayınlanan bir vaftiz töreni...?

Bu ne haldir?

Örtü mü yoksa şaldır,

Sen de parmağın daldır.

Ya zehir ya da baldır.

Yoksa gözüne giren daldır.

Yakın bir zamanda merkezi sistemle imamlık yapıldığını duyarsanız şaşmayın.

Kıble'ye en yakın olan camiye korsunuz bir imam, diğer camiler ve o camilerdeki cemaat arkada olacaklarına göre, öndeki imam Allah-u Ekber der, diğer camiler de ona uyar.

Diyanet'e uyar mı? Bal gibi uyar.

Hem ekonomik hem de very komik olur.

Hükümet de düşüşe ve keşişe kalmış enflasyon hikayesini anlatma fırsatı bulur.

Az din görevlisi yok ülkede, onlara verecekleri parayı AB'den müzakere tarihi almak için yapılan masrafla ayırır.

Olmaz mı?

Bu konuda Şehyü'l Islam(a) Ez Zagavî el Çaprastî Haşaratları da gerekli fetvayı bulup buluşturur.

Belki Türk aile yapısı açısından mahzurlu bazı ifadeler var, ama işin gerçeği de bundan farklı değil.

Şimdiye kadar Turgut İzmir'den gelirdi, bu sefer Turgut İzmit'den geldi.

Akait açısından bazı mahzurlar taşıdığı için fıkrayı uyarladım.

Değiştirmedim, sadece içinde geçen tanrı objesini padişahla değiştirdim.

Fıkra şöyle:

Padişah erkekleri bir meydana toplar. Ve der ki: Erkekler iki sıra olsun, bir sırada karıları tarafından yönetilen erkekler, diğer sırada karılarını yöneten erkekler dursun.

Ayrıca bütün kadınları saraya alın onlar orada eğlensinler.

Bir müddet sonra durumu teftişe çıkan Padişah bir bakar ki karıları tarafından yönetilen erkeklerin sırası 10 km. uzunluğunda... Ama karılarını yöneten erkeklerin sırasında sadece bir adam duruyor...

Padişah diğer sıradakilere çok kızar:

- Kendinizden utanın!!! Siz bu dünyada güç ve iradenin temsilcisi olarak güya varsınız, şu hale bakın, hepiniz güçsüz, karaktersiz 10 kilometrelik bir sıra olmuşsunuz... Bakın bir tek erkek şu yan sırada tek başına gururla dikiliyor... Ondan ders alın!!!

- Oğlum sen anlat bunlara, sen ne yaptın da 'Karılarını yöneten erkekler' sırasında tek sen oldun?

Ve adam cevap verir:

- Bilmem...Karım bana burda durmamı söyledi, ben de duruyorum işte.

Domuz işte...

Bu da Turgut'tan, çok enfes.

George W. Bush şoförüyle bir kır gezisine çıkar. Arabayla giderken bir tavuğu ezerler. Meseleyi tavuğun sahibi olan çiftçiye kim anlatacak diye düşünürken Bush âlicenap bir tavırla şoförüne şöyle der: "Bana bırak. Ben Dünya'nın en güçlü adamıyım. Çiftçi bana muhakkak anlayış gösterecektir."

Bush çiftçinin evine girer ve bir dakika sonra da nefes nefese koşarak geri döner. Göz morarmış, surat dağılmış haldedir. Şoförüne "Çabuk toz olalım burdan!" der. Aksilik bu ya, arabayla daha 20 metre gitmeden bu defa da orada gezen bir domuzu ezerler. Bush korkulu gözlerle şoförüne bakar ve: "Şimdi adama gidip söyleme sırası sende!" der. Şoför çiftliğe gider. Bush da arabada bekler. 10 dakika, 20 dakika, 30 dakika derken.... Şoför bir saat sonra şarkı söyleyerek, gülerek, cepleri para dolu ve kolunda irice bir meyve sepeti ile geri gelir. Bush şaşkın bir halde sorar: "Çiftçiye ne dedin ki bu kadar ikrama boğdu seni?" "Valla ben de anlamadım" der Şoför.

"Ben ona sadece şöyle dedim: İyi günler. Ben George Bush'un şoförüyüm.

Domuz öldü!"

 
Müslim Karabacak / diğer yazıları
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.