Öğretmenlik Meslek Yasası, tüm tepkilere rağmen, AKP ve MHP oylarıyla Meclis'ten geçti. Amaç öğretmenlik mesleğinin iyileştirilmesi (!) idi… 12 maddeden oluşan bu düzenleme mesleğe hiçbir katkıda bulunmadığı gibi, tam aksine öğretmenliğe ihanet kanunudur. Eğitim ve öğretimin siyasete alet edilmesidir. Yandaş kadrolaşmasıdır. Taktik hep aynı. Nasıl ki, avukatları bölerek çoklu baro sistemiyle yandaş meslek grupları oluşturmaktı hedefleri. Öğretmenlik meslek yasası ile de bu kez öğretmenler gruplara ayrılmıştır.
Nasıl mı? Öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen şeklinde…
Mesleğe ilk adım aday öğretmenlik. Yasanın 4.maddesine göre aday öğretmenliğe atanabilmek için MEB (Milli Eğitim Bakanlığı) / ÖSYM tarafından yapılacak sınavlarda başarılı olma koşulu getiriliyor. Aday öğretmenler süresi iki yıla kadar olan bir staj gibi "Aday Öğretmen Yetiştirme Programı"nı tamamlaması gerekiyor. Sonrasında "Adaylık Değerlendirme Komisyonu" tarafından yapılan değerlendirmeyi de aşabilirse (başarılı olursa) öğretmen olabilecek. Liyakatın mülakata dönüştürülmesi gibi, öğretmenlik tahsilinden sonra aday öğretmenlik aşamasını da tamamlayan gençlerimiz, onca yılın sonunda, Komisyonun, Erdoğan'ın torunlarının isimleri nedir gibi, ilgisiz ve abuk sorularıyla karşılaşırsa ne olacak? Yandaş yoklaması gibi yapılacak bir değerlendirme(!) ile nitelikli öğretmen yetiştirilebilir mi?
Meslek Yasası bu haliyle bir kadrolaşma projesinden öteye geçemez. Adının önünde "Milli" olan Eğitim Bakanlığı parti politikası değil ulusal bir programı ortaya koyacak milli politika izlemelidir.
Amerikalıların Türk milli eğitimine 1949'dan beri süregelen ilgisi bugüne kadar hiç eksilmedi. Demokrat Parti, Köy Enstitülerini kapatırken, AKP yatılı bölge okullarını ve askeri liseleri ortadan kaldırdı. İnönü dönemi dahil bugüne dek yönetime gelen bütün partiler ve darbeler dahil sürekli imam hatip okulu açtı. Vakıf üniversitelerinden yabancı dilde eğitime, ortaöğretimden 4+4'lere dek; oluşturulan kaos ortamında, paralı durumuna getirilen Türk milli eğitimi, bugün altından kalkılması güç bir karmaşa içine girmiştir. AKP, yönetime geldiği 2002'den bugüne dek eğitim sistemi 16 kere değişti. Mayıs 2019'daki değişiklikle, ders sayısını azalttı, öğrenciye üniversitelerde olduğu gibi ders seçme hakkı getirdi. Öğrenciler bir şeyler öğrenmek için değil, adeta öğrenmemek için eğitilir duruma geldi.
Devlet, ben çocukların felsefe veya müzik ya da herhangi bir başka konuyu öğrenmelerini gerekli görmüyorum, sorgulayıcı değil, itaat ettirici yaklaşımla eğitimi uygun görüyorum diyemez. Çocukların yeteneklerine uygun ve onların kapasitelerini geliştirici nitelikte eğitim vermeyi taahhüt etmiş bulunmaktadır. Her çocuk bunu Devletten talep etme hakkına sahiptir.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023