Siyaset özürlü birilerini savunacağımı rüyamda görsem, "Üstüm açık kalmış!" derdim ama neylersin ki; "Sezar'ın hakkı Sezar'a!"Yıllardır Anadolu coğrafyasında vatanperverlerle milliyetperverlerin bir araya gelememeleri yüzünden çekilen zorlukları, ödenen bedelleri hatırlatmaya çalışırım.Mehmet Akif'in yüz yıl önceden savunduğu; "İki el bir baş içindir" tezini, canlı tutmaya çalışırım. Tarihte de, dün de, bugün de söz konusu vatan olduğunda; milliyetperverler kanlarıyla canlarıyla göreve koşar, sonuna kadar da gereğini yapar ama iş milliyet ve milliyetçiliğe geldiğinde, vatanperverlerin solculuğu, sosyal demokratlığı ve halkçılığı depreşerek yan çizerler!Son zamanlarda halkçılar da; "Halklar, halkların kardeşliği, hakların eşitliği ve halklara özgürlük" teraneleriyle millî/ulusal bütünlüğün parçalandığını fark ederek sessizce Ulusalcılığa yöneldiler!Sözlük anlamıyla; ulus: millet, ulusal: millî, ulusalcı: milliyetçi; demektir. Bir de ulusalcılık, Kemalizm ve Atatürkçülük ile desteklenince, milliyetperverlerle vatanperverler arasında bir yakınlaşma oluştu!Bu yakınlaşma, kullanılmaya müsait, işbirlikçi karakterli; "Vatanım rûy?i zemin, milletim nev?i beşer" diyen hümanist?sosyalistlerle; "Vatan, seccademi serdiğim yerdir" diyen vatansız dinci işbirlikçileri ürküttü!Defalarca söylemeğe çalıştım; Meşrutiyet dönemleri de dahil, Anadolu coğrafyasında ilk defa Haçlı Emperyalizmin görevlisi olduğunu saklamaya bile gerek duymadan; "BOP Eş Başkanı olarak bizim de bölgede görevlerimiz var!" diyebilen Hükümetin Başı'na karşı; sağcısı?solcusu, ülkücüsü?devrimcisi, sosyal demokratı?demokratik solcusu güç birliği (ittifak) kararı alarak bir araya geldiler!Yapılan kanunsuzlukları, yolsuzlukları saklamaktan öte savunmaya geçen Yürütmenin Başı'na karşı bir ÇATI ADAY çıkardılar.Adayın adı, hiç mi hiç önemli değildi ama vatansız/ milliyetsiz/ renksiz, gizli işbirlikçiler bu ittifaktan ürkmüşlerdi ve "Kimsenin tanımadığı bir ismi bize dayatamazlar!" diye aslan demokratlığa soyundular! Memleketin; beş yılda bir Genel Başkanların adamlarını sandıkta onaylamakla kendilerini seçmen zanneden beş milyon kişinin, Sandığa gitmesine mani oldular ve Yürütmenin Başı'nı, son Yerel Seçimlerdeki % 43 kadar oy almasına rağmen, % 52 ile Atatürk'ün makamına çıkardılar!Ama her şeye rağmen, bir gerçeği vurgulamalıyım:Hiç ama hiç kimsenin millete kızmağa, milleti hakir görmeğe hakkı yoktur! Hükümet etmenin verdiği avantajla devlet imkânlarının insafsızca kullanılmasına rağmen, seçim sath?ı mailinde emniyete yönelik peşpeşe operasyonlar yapılarak; "Bak haaa!" tehditlerine rağmen, sayısız yandaş televizyon, sayısız vuvuzela basın organına rağmen; yetmez gibi bir de ?güya aday'a karşı çıkarak? Sandığı protesto eden ve etmeye çağıran gizli işbirlikçi "Aslan Demokratlar"a rağmen; milletin % 40 (yüzde kırk)'ının direnci kırılamadı ve % 40 teslim olmadı!Yüzde kırkın üzerine, şu an çok pişman olduklarına emin olduğum; kandırıkçılara kanarak sandığa gitmeyen beş milyondan fazla seçmeni de eklediğimizde, on ay sonra yaşayacağımız önümüzdeki seçimlerde neler olabileceğini tahmin zor değil!Bir gerçeğe de altını çizerek vurgulamalıyım ki; "Erken çıkan, yol alır" atalar öğüdünden hareketle hemen yarın seçim varmışçasına işe başlamak lazım!Biliyoruz ki; Cumhurbaşkanlığı Seçimi sath?ı mailinde Yürütmenin Başı başta olmak kaydıyla Kaçak Aslan Demokratlar, seçimden sonra Anamuhalefet CHP ve diğer muhalefet MHP'nin iç kaynaşmalar yaşayacağını söylemişlerdi!Ünlü Rus yazar Çehov; "Eğer birinci perde açıldığında duvarda bir tüfek asılı veya oyunculardan birisinin belinde tabanca görülüyorsa o tüfek patlamalı, o tabanca kullanılmalı, yoksa seyirci şaşırır" der.Biliyoruz ki maç ortasında kural değişmez ama profesyonel futbolda; "kasdî faul" denilen ve gole giden rakip oyuncuyu sakatlamadan düşürmek gibi alkışlanan bir faul var!Bir defaya mahsus olmak üzere; milliyetçiliğe/ulusalcılığa, millî devlete/ulus devlete bölüp parçalamak üzere musallat edilmiş demokratik halkçılık HIV virüsünün farkında olarak, alkışlanan kasdî faulün yapılmasını hayal ediyorum!Yürütmenin Başı, kontrol edilemez hırsı yüzünden dinlenme kampı KÖŞK'e çıktı! Eğer her şeye rağmen Anayasa, Yasalar denilen kurallar ve uygulayan kurumlar varsa ?ki var? kimsenin keyfi davranmasına müsaade edilmez!AKP Hükümeti'nin başına kim getirilirse getirilsin; kraldan fazla kralcılar arasındaki çekişme yüzünden AKP'nin bozulan papaz büyüsü, artık iflah olmaz! Şimdiye kadar Recep Tayyip'in şahsında yekpâre durmayı başaran AKP'nin çatlamasına, dağılmasına kimse mani olamaz!BOP Eş Başkanı Genel Başkanlığı'ndaki AKP'de cadı kazanı fokurdarken; muhalefet, Cumhurbaşkanlığı Seçiminde gösterdiği feraseti, ?bütün hataları da samimiyetle gözden geçirerek? gösterebilirse yani ülkenin samimi vatanseverleriyle samimi ?milliyet değil? milletperverlerini güçbirliği yapmaya ikna edebilirlerse; "Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktır" dileği, devam eder!Altını çizerek, vurgulayarak profesyonel futbol dünyasında herkesin bilerek yaptığı ve yapanın alkışlandığı "kasdî faul"ün, sakatlığa mahal verilmeden uygulanmasını hayal ediyorum!Ki önümüzde; yarından da yakın on ay gibi kısa bir süre var!Öğrendik ve biliyoruz ki; siyasette beş sene çok kısa, 24 saat çok uzun bir zamandır!YOLCU YOLUYLA YOL YOLCUSUYLA GÜZELDİR vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017