logo
25 EKİM 2025


Mihnet ve bela saati yaklaştı

20.09.2004 00:00:00
Şeyh Hamad (Ebu'l - Hayr Tınati) Hazretlerinin bir eli kesikti. Bir gün öğrencilerinden biri, elinin kesilmesine sebep olan şeyin ne olduğunu sordu. Ebû'l Hayr şöyle anlattı:

- Gençliğimde bir günah işledim. Ondan dolayı elimi kestiler. Ben mağrip diyarında oturmakta idim. Sefer çıkmayı ve biraz gezmeyi arzuladım. Tınattan ayrılıp İskenderiye'ye geldim. Orada oniki sene kaldım. İskenderiye'den sonra Dimyat'a çok gelen-giden olurdu. Irmağın başına otururlar, yemeklerini yerler ve sofralarını da kalenin dibine dökerlerdi. Ben kimseden habersiz, oradaki köpeklerle beraber dökülen ekmeklere üşüşür ve nasibimi alırdım. Yaz mevsiminde bütün azığım bu idi. Kış olunca ise evimin etrafında çok saz yetişirdi. Ben sazların kökünün tazesini ve beyazını yerdim, kurularını atardım. Kışın da azığım bu idi. Birgün hatırıma:

- Ey Ebu'l - Hayr, sen kendini mütevekkil zannedersin. Halkın yapmadığını yapıyorum, zannedersin ama otlaklarda otluyorsun, bir şeyler bulup yiyorsun, diye geldi. Kendi kendime: İlahi bundan sonra yerden biten hiçbir şeye el sürmeyeceğim, onlardan hiçbir şey yemeyeceğim. Ancak bana kendi lâfzından gönderirsen onu yiyeceğim. Senin izzetin hakkı için buna söz veriyorum, dedim.

Böylece bir müddet devam ettikten sonra bana gaza için sınır boyuna gitmem işaret edildi. Buraları Müslümanlar ellerinde bulunduruyorlardı. Ben sınır boyuna gittim. Bir köye vardım. Cuma günü idi. Mescidin kapısında bir kaç kişi toplanmışlar sohbet ediyorlardı. Anlatan Zekeriya Aleyhisselâmın ağaca saklandığını ve müşrikler tarafından testere ile kesildiğini anlatmakta idi. O'nun sabrından bahs ederken ben içimden şöyle geçirdim: "Eğer bende olsaydım orada sabrederdim."

Oradan ayrılıp sınır boylarından Antakya'ya geldiğimde dostlarım bana bir kılınç - kalkan verdiler. Sonra sınır boyuna müteveccihen Allah'tan haya ettiğimden oralardaki meşeliğe geçtim. Gece deniz kenarına gelir, abdest alır, namaz kılardım. Gündüz olunca da yine o meşeliğe geçer düşmanın gelmesini beklerdim.

Birgün meşelikte gezerken yemişleinin bazısı olgunlaşmış, bazısı henüz olgunlaşmamış bir meyve ağacı gördüm. Bu çok hoşuma gitmişti. Allah'a verdiğim sözden o anda gafildim. Elimi uzatarak yemişlerden bir miktar topladım. Sonra birkaç tanesini yemeğe başladım. Bir kısmı ağzımda bir kısmı da eliğmde olduğu halde yeminim aklıma geldi. Hemen elimde olanları serptim, ağzımdakileri tükürdüm. Kendi kendime mihnet ve belâ vakti yaklaştı, dedim. Kılıcımı- kalkanımı ve mızrağımı bir kenara attım, bir ağacın dibine varıp elim şakağımda düşünmeye başladım. Hata işledim. Şimdi benim halim ne olacak diye düşünüyordum. Ben dalgın dalgın düşünmekte iken bir bir bölük atlı silahlı kişi gelerek etrafımı sardı. Sonra beni yaka- paça deniz kenarına emir (Reislerinin) yanına götürdüler.

Daha evvel bazı köylüler de benim gibi yakalanarak sultanın huzuruna getirilmiş, bekletiliyorlarmış. Sultan bana:

-Sen kimsin? Necisin? dedi.

Ben:

-Allahın kullarından bir kulum, deyince de orada bulunan esir köylülere tanıyıp tanımadıklarını sordu.

Tanımadıklarını söylediler. Onlara:

- Bu sizin büyüğünüz, fakat siz onu mâzur göstermek için tanımadığınızı söylüyorsunuz, kendinizi feda ediyorsunuz, dedi.

Biraz sonra da kararını verdi. O kalabalıktan birer birer ayırıp birer el, birer ayaklarını kestiler. Sıra bana gelince:

- Elini uzat dediler.

Uzattım ve bir vuruşta sağ elimi kestiler. Ayağını da uzat dediklerinde sırtüstü yatarak ayağımı uzattım ve:

-Ya Rabbi! Elim günah işlemişti, kestirdin, ayağımın ne suçu var!... diye içimden yalvardım.

O anda atlılardan biri atından atlayarak:

- Durun, kesmeyin, bu adam falan zattır!. Ne yapıyorsunuz, dünyayı başımıza mı yıkacaklsınız. Ben bunu tanıyorum! diye bağırdı.

Bunun üzerine reis atından inerek o kesilen eli öptü. Bana da:

- Biz hata ettik, bizi affet, diye yalvardı.

Ben de:

- O suçlu bir eldi. Kestiniz, hakkımı helâl ettim, dedim.

Ondan sonra çok ağladım. Çünkü bir anlık dalgınlık yüzünden hem elimden olmuş hem de o her zaman nereye gitsem beni bulan yuvarlak kürsten mahrum olmuştum. İşte bu elimin kesilmesi böyle bir hadise sonucu olmuştur. Bu bir suçlu eldir ve cezasını çekmiştir. Allah ahirette çektirmesin...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Felaket kapıda
Ayakkabı sektörü kan ağlıyor
İş yok, umut yok, hayat yok!
Türk gençliği bitik durumda
Kamudan özel sektöre ‘özel’ transfer
Ebubekir Şahin'in yeni görevi dikkat çekti
Adli Tıp raporu özgürlüğe kapı açtı
Ayşe Barım hakkında tutuklama kararı kaldırıldı
Numan Kurtulmuş, Numan Beyi hatırlar mı?
'PKK ve yandaşları, açılım adı altında federasyon hayali kuruyor'
Beylikdüzü iddiaları boş çıktı
Ekrem İmamoğlu beraat etti
TELE1'e kayyum atandı
Casusluk soruşturmasında kritik adım
Erdoğan "Yüzyılın Konut Projesi"nin detaylarını açıkladı
'Önceliğimiz evi olmayan vatandaşlar'
Özgür Özelden dava sonrası ilk açıklama
'Tartışmalar geride kaldı'
'Son derece özel'
Erhürman'dan Türkiye açıklaması
Devlet Bahçeli ve 2000 Ulusal Programı
Kıbrıs’ta iki devletli çözümden geri adımın siyasal sorumluluğu
CHP'yi rahatlatan karar
Mahkeme “mutlak butlan”ı reddetti
Mahkumlar eski Fransız Cumhurbaşkanı Sarkozy'i uyutmadı
'Her şeyi biliyoruz Sarko, Kaddafi'yi sen öldürdün, intikamını alacağız'
CHP'yi rahatlatan karar
Kurultay iptal edilmeyecek
Yahudi yerleşimciler sürekli saldırıyor
Batı Şeria'daki Filistinlilerin de can güvenlikleri yok
Felaket kapıda
Ayakkabı sektörü kan ağlıyor
İş yok, umut yok, hayat yok!
Türk gençliği bitik durumda
Kamudan özel sektöre ‘özel’ transfer
Ebubekir Şahin'in yeni görevi dikkat çekti
Adli Tıp raporu özgürlüğe kapı açtı
Ayşe Barım hakkında tutuklama kararı kaldırıldı
Numan Kurtulmuş, Numan Beyi hatırlar mı?
'PKK ve yandaşları, açılım adı altında federasyon hayali kuruyor'
Beylikdüzü iddiaları boş çıktı
Ekrem İmamoğlu beraat etti
TELE1'e kayyum atandı
Casusluk soruşturmasında kritik adım
Erdoğan "Yüzyılın Konut Projesi"nin detaylarını açıkladı
'Önceliğimiz evi olmayan vatandaşlar'
Özgür Özelden dava sonrası ilk açıklama
'Tartışmalar geride kaldı'
'Son derece özel'
Erhürman'dan Türkiye açıklaması
Devlet Bahçeli ve 2000 Ulusal Programı
Kıbrıs’ta iki devletli çözümden geri adımın siyasal sorumluluğu
CHP'yi rahatlatan karar
Mahkeme “mutlak butlan”ı reddetti
Mahkumlar eski Fransız Cumhurbaşkanı Sarkozy'i uyutmadı
'Her şeyi biliyoruz Sarko, Kaddafi'yi sen öldürdün, intikamını alacağız'
CHP'yi rahatlatan karar
Kurultay iptal edilmeyecek
Yahudi yerleşimciler sürekli saldırıyor
Batı Şeria'daki Filistinlilerin de can güvenlikleri yok
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.