Rahip Santoro cinayeti, Şemdinli olayları, Atabeyler operasyonu, Hrant Dink cinayeti ve son olarak Malatya'da yaşanan vahşet?Bilmiyorum fark ettiniz mi ama, hepsinin ortak bir özelliği var, sanki bir merkezden çıkmış gibi?Mekanlar farklı, failler ve kurbanlar farklı, fakat sonuçta hep aynı manzarayı yaşadık.Daha soruşturma başlamadan, ya da yeni başlamış bir vaziyetteyken, hiçbir delil ortada yokken, bazı siyasiler, bazı basın ve medya sahipleri, yorumcular hep bir ağızdan, "Bunu ulusalcılar yaptı", "Bunu milliyetçiler yaptı", "Bakın falan ulusalcı filan tarihte şunu demişti", "Filan bunu demişti", "Bu derin devletin işi" gibi desteksiz bazı atmasyonlarla yargıyı yanıltmaya, yönlendirmeye çalıştılar. Milletimiz itham edilmek istendi. Askerimiz hedef gösterildi. Sürekli birlik ve beraberlik mesajları veren ve de ülkemiz üzerinde oynanan oyunların gerçek yüzlerini ortaya koyan, milli çözüm üreten vatanseverler yıpratılmak istendi. Unutmayalım ki, ülkenin işgaline seyirci kalmayıp, milleti ayıktırmak isteyen, bunun için kapı kapı dolaşarak milleti bilinçlendirmeye çalışan Mustafa Kemal Atatürk'e de, ülke içindeki mandacı zihniyet ve ülke dışında vatanımız için menfur emel besleyenler "asilerin başı" iftirasını layık görüyorlardı.Demek ki, tarih tekerrür ediyor.Halbuki yaşanan son olaylarda soruşturma devam ettikçe, hepsinin bir iftira olduğu ortaya çıkıyor; ne hikmetse ucu dönüp dolaşıp ulusal ve milli direnci kırmak isteyen mandacı, diyalogcu çevrelere doğru, Amerikalardan "Ulusalcı dalgayı aşacağız" talimatını verenlere dayanıyordu.Tam bu noktada soruşturmaların sesi soluğu kesiliyor, ortada sadece atılan iftiraların, çamurların izi bırakılıyor ve taşeron basın da bunlara "asıl"mış gibi sarılıp tekrar tekrar milletin önüne koyuyordu. Mandacı zihniyete sahip olanların neden aynı anda birden fazla medyaya sahip olmak istediklerini bu noktada iyi anlıyoruz.Yapılan iftiralar birçok kalemden, farklı farklı gazete ve televizyonlardan millete servis edilince, milletimiz gerçeği görmekte zorlanıyordu.Kurtuluş savaşı yıllarında, İzmir işgal edildiğinde, İstanbul'daki mandacı basının, bildiği halde, bu işgal haberini duyurmama gayretlerini hatırlayalım. Aynen bugün olduğu gibi magazinsel, yalan dolan bir takım haberlerle işgali gizlemişler ve milletin direncini kırmışlardı.Şimdi aynı misyona devam ediyorlar.Bugün belki askeri bir işgal yaşamıyoruz ama, kültürel, ekonomik, ahlaki, siyasi? her türlü sosyal sahada bir işgale maruz kaldığımız ortada.Zaten toplumda yapılan bu tahribatlar, askeri işgalin ayak sesleri gibidir.Bu tür kirli cinayetler ve iftiralarla, bu işgali bertaraf edecek askerimizin ve milletimizin eli kolu bağlanmak isteniyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, artık milletimiz ayıkıyor, oyunların farkına varıyor.Milletimiz, bu cinayetlerin mandacı zihniyetin hakim olduğu günümüzde yaşanmasına da dikkat çekiyor; milli duyarlılığın, birlik ve beraberliğin doya doya yaşandığı dönemlerde bu tür cinayetlerin işlenmeyeceğini, katillerin ve azmettiricilerin, kirli senaryolar peşinde olanların elini kolunu sallayarak ortalıkta dolaşamayacağını iyi biliyor.Yine milletimiz, ülkemize zarar veren bu tür kirli senaryoların bu millete ve bu milletin sevdalılarına ait olmadığını, milli proje ve çözümleri olanların böyle kirli senaryolara asla ihtiyaç duymayacağını; bilakis bu cinayetlerin milletin ayıkmasından rahatsız olan bazı mandacı çevrelerin telaş içinde başvurdukları son hamleleri olduğunu çok iyi biliyor.Bu millete ait olmayan iftiraları bu millete yakıştırmak isteyenler menfur emellerine asla ulaşamayacaklardır.
Murat Çabas / diğer yazıları
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Seçimde tiyatrolara aldanmayın! / 26.03.2024
- Oylar bölünmezse hizmet gelmez! / 23.03.2024
- Oyları bölün ki, demokrasi açığa çıksın! / 22.03.2024
- 52’ye 48 düzeni Türkiye’ye zarar veriyor / 20.03.2024
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Seçimde tiyatrolara aldanmayın! / 26.03.2024
- Oylar bölünmezse hizmet gelmez! / 23.03.2024
- Oyları bölün ki, demokrasi açığa çıksın! / 22.03.2024
- 52’ye 48 düzeni Türkiye’ye zarar veriyor / 20.03.2024
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024