Milli eğitimde bozgun ve panik 6

Üniversiteyi oku ve işsiz ol

Devlet İstatistik verilerine göre işsizlerin arasında 290.000 kadar üniversite mezunu da var. 2003 yılı itibarıyla Yurt dışındaki firmaların çağrısıyla Rusya, Libya, Suudi Arabistan, Almanya, Türkmenistan v.b. gibi yerlere yaklaşık olarak 34.000 kadar Türk işçisi gitmiş bulunmaktadır. Onların arasında üniversite mezunlar da mevcuttur. Türkiye'deki plansızlığın ve programsızlığın neden oldukları yürekler acısı durum budur. (Medyadan).

Milli eğitimde panikleme dönemi

Liselere giriş sınavında (LGS) 64 bin sıfırcı var. Türkiye'nin hakikaten İlk ve Orta öğreniminde büyük başarısızlık dikkati çekmektedir. Bu sebeple bu başarısızlık rakamlarına bir daha göz atalım:

Mesela liselere giriş sınavındaki 764.000 öğrenciden 64.000 öğrenci "0" puan almıştır. Üniversite girişlerinde 32.000 lise mezunumuz "0" puan almıştır. Lise girişte de bunun iki katı kadar 64.000 öğrenci ilköğrenim okulu mezunu çocuklarımız yine "0" puan almaktadır. Geçen yıl "0" puan alanlarında sayısı 40.000 civarındaydı. İlk öğretimde de büyük gerileme izlenmektedir. Ama milli eğitimcilerimizde ne gam ne keder. Milli Eğitim Bakanımız bu konuya felsefi görüşüyle ifade etmeye çalışmaktadır: " Bardağın tamamen boş tarafını görerek değerlendirmeye gitmeyin. Kendimizi küçük görmeye ve felaket telalığı yapmaya gerek yok" diye basını azarlamaktadır.

Ancak sayın Milli Eğitim Bakanımızın dikkatine şu özelliği çekmek isteriz: "0" puan alanlar arasından ilköğretim okulunu "teşekkürle" bitirmiş öğrenciler de mevcuttur. Hem de bunlar en başarılı il olan Ankara da bulunmaktadırlar. Mesela bunlardan biri: Türkçe 5 doğru 15 yanlış, Matematik 1 doğru 15 yanlış, fen 6 doğru 10 yanlış, sosyal 6 doğru 16 yanlış yapmıştır.

Lütfen eğitimcilerimiz biraz daha ciddi olmalı - bu sınavların sonuçlarını ona göre değerlendirmelidir. Üstelik gelecek yıl tüm öğrencilere LGS'ye girme zorunluluğu da getirilmek istenmektedir. Erkek öğrencilerin % 27.92'si kız öğrencilerin % 29.19 bir ortaöğrenim kurumuna yerleştirilmiştir.

Sınav şampiyonu da kız öğrencisi oldu. Şanlıurfa Özel Çağlayan Kız Lisesi'nde Galiye Aylin Tolunay birinci oldu. Sınavlarda en başarılı il ise Ankara oldu.

Öte yandan Diyarbakır'da bir seyyar satıcının oğlu Türkiye 2. oldu. Babam seyyar satıcı, ben 4. sınıftan beri burslu okuyorum diyen Türkiye ikicisi O.E. Dıyarbakır - Boztepe mezrasında çalışırken Türkiye ikincisi olduğunu öğrendi. Tutturduğu puanlarla, Robert Koleji'ni de kazandığını duyunca: "Ben Robert kolejinde ne yapacağım. Robert Koleji'nde okumak istemiyorum" dedi ve kabul etmedi. Robert Koleji Müdürü ise, "Biz başarı bursu vermiyoruz. Ama ihtiyaç bursu veriyoruz" dedi. Ona rağmen O.E. kabul etmedi.

Gerek ilk, gerek orta ve gerekse üniversite öğrenimlerinde büyük çapta başarısızlık görülmektedir. Bunlar milli ayıbımız olmaktadır. En kısa zamanda bunlara çare aramak ve tam bir reform yapmak lazımdır. Eğer böyle devam edilirse geleceğimiz beceriksiz ve bilgisiz kadrolara emanet edilmiş olacaktır.

Prof. Erdoğan Teziç'in İHL teklifi

YÖK Başkanı Teziç'in teklifi şu: "İHL'lere sınavla sınırlı sayıda erkek öğrenci alınsın. Ayrıca bu okulların ders programları da yenilensin".

Teziç şuna dikkat çekmektedir: İHL'ler eğer meslek okuluysa, o zaman Meslek okulu statüsüne bağlı olmalıdır. O zaman İHL'lere çok iyi bir düzenleme getirmek gerekir.

"Ben o liselere çok iyi bir sınavla sınırlı sayıda öğrenci alınması taraftarıyım. Bu liselere öyle bir program konur ki o zaman buradaki çocuklar: Arapça, Farsça, İbranice, Latince ve bir iki batı dili öğrenir. Batıdaki üniversitelerde okuyup gelişmelerini sağlayabilirler. Uluslararası bir platforma uyum sağlayabilirler."