Milli ekonomi için yerli akıl lazım
29.09.2018 00:00:00
Siyasilerimiz, patenti Prof. Dr. Haydar Baş'a ait, 2005 yılından bu yana Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan "milli para" ve "milli paralarla ticaret" ifadelerini kullanıp, her konuşmalarında "yerli ve milli ekonomi"den bahsedince, herhalde yeni ekonomi programı bu çerçevede olur diye düşündük.
Ama görünen o ki, ekonomide aynen Kemal Derviş çizgisinde devam edilecek.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, New York'ta düzenlenen 9. Türkiye Yatırım Konferansı'nda Yeni Ekonomi Programı'nın (YEP), dengelenme, disiplin ve dönüşüm olmak üzere üç ana başlığı kapsadığını belirttikten sonra şunları söyledi:
"Yeni program bünyesinde kurulan Maliyet ve Dönüşüm Ofisi için uluslararası yönetim şirketi McKinsey ile çalışmaya karar verdik.16 bakanlıktan temsilcilerin bulunduğu bu ofis, tüm hedeflerimizi ve sonuçlarımızı her çeyrekte kontrol edecek."
McKinsey, devletlere, kamu kuruluşlarına, işletmelere, sivil toplum kuruluşlarına yönetim danışmanlığı yapan ABD merkezli uluslararası bir kuruluş…
1926 yılında James McKinsey kurdu. Bugün 60'tan fazla ülkede 10 binden fazla personelle faaliyet yürütüyor. Müşterilerinin yüzde 40'ı Avrupa'da, yüzde 35'i ABD'de, yüzde 15'i Asya Pasifik'te, yüzde 10'u da Ortadoğu ve Afrika'da…
McKinsey, sadece ekonomi konularında değil, her konuda danışmanlık veriyor.
Örneğin, Türkiye'deki faaliyetleri konusunda Türkiye'nin Avrupa Birliği başvusunun şekillenmesine yardımcı olduğu ifade ediliyor.
İfadelere göre, McKinsey'in danışmanlık ücreti
oldukça pahalı...
Türkiye'deki faaliyetlerinde birçok kamu ve özel şirkete danışmanlık yaptı. Örneğin 1995 yılında Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın (ÖİB) kurumsal danışmanlığını yaptı.
Sadece takvim hazırlamak işiyle ilgilenen McKinsey'e 2,5 milyon dolar para ödendiği ileri sürüldü. McKinsey'e ödenen bu para o dönemde 300 kişinin çalıştığı ÖİB'de tüm çalışanların maaş giderine eşitti.
6,5 milyon dolar karşılığı TRT'ye danışmanlık yaptığı ifade ediliyor. Yine enerji ihalelerinde, TMSF'nin banka satışlarında danışmanlık yaptığı belirtiliyor. Kamu kuruluşlarında verimlilik adına personel çıkartılmasıyla nam salmış.
İnternet ortamında Mckinsey'i araştırdığınızda, Enron skandalıyla ilgili haberlere rastlıyorsunuz. Şirketi önce büyüttüğü, ardından da hızla batışa sürüklediği ifade ediliyor.
Bu konuda şu bilgiler aktarılıyor:
"Büyük ölçüde McKinsey tarafından yaratılan 'Enron mucizesi', birkaç yıl içinde felaketle sonuçlandı. Şirketin muhasebe usulsüzlükleri, borsa yolsuzlukları yaptığı, ancak bu yolla borsadaki değerini yüksek tutabildiği anlaşıldı. Gerçekler ortaya çıktığında McKinsey gemiyi terk etti ve Enron'un batışını uzaktan seyretti. Dev şirketin iflası ile on binlerce Enron çalışanı işini ve emeklilik haklarını yitirdi, beş parasız sokakta kaldı."
Bu saydıklarımızı ya da sayamadıklarımızı internette basit bir arama yaptığınızda ulaşabiliyorsunuz. Şirketin adı Afrika'daki skandallarda da geçiyor.
Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, sosyal medya hesabında McKinsey için IMF benzetmesi yaptı. Yani yeni anlayışla, Türkiye'ye borç verip sonra bunu fitil fitil burnumuzdan getiren IMF yerine, bir kuruş borç vermeden, üstelik ciddi meblağlarda ücret alarak verdiği aklı fitil fitil burnumuzdan getirecek bir danışmanlık sistemine girdik.
Sayın Albayrak'ın ifadesiyle 26'dan 16'ya düşürülen tüm bakanlıklarımız, temsilcilik düzeyinde bu şirketle koordineli olacak.
McKinsey hem hedefleri hem de sonuçları kontrol edecek.
Maalesef dönüp dolaşıp aynı hataları işlemeye aynen devam ediyoruz.
Şu gerçeği herkes biliyor ki, yaşadığımız bütün ekonomik ve siyasi sıkıntıların çözümü tam bağımsızlıktan geçiyor. Tam bağımsızlığın yolu da ekonomik bağımsızlıktan geçiyor.
Paramız dolara endeksli olunca "milli" olamaz, akıl aldığımız irade IMF ya da McKinsey olursa ekonomimiz de "milli" olamaz. Milli para ve milli ekonomi olmazsa, tam bağımsız bir Türkiye olamaz ve dün yaşanan krizler bugün, bugün yaşananlar da yarın artarak devam eder.
İçimizde darbecilere destek olan Brunsonlara bir şey yapamayız, ülkemizi hedef olan teröristlere her türlü desteği sağlayan ABD'lere dur diyemeyiz.
Paramız milli, aklımız da milli olmalıdır. Ve bugün bunun tek adresi Prof. Dr Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'dir. Yerli akıl, yerli model…
Dünya ülkeleri ekonomik bağımsızlık için bizim yerli aklımıza ve yerli modelimize müracaat ederken, bizim çözümü dışarılarda aramamız gerçekten manidar…
Artık gerçekleri görmek zorundayız.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
