Dün "Dünya Kadınlar Günü" münasebetiyle kadınların çilesini anlatan bir yazı kaleme almıştım. Bugün ise Milli Ekonomi Modeli'nin kadına verdiği değeri anlatacağım.
Kadınlara ev hanımı maaşı, ev hanımlarına emekli olma imkânı, her doğum yapan kadına ikramiye, her çocuk için çocuk yardımı bağlanması ve daha fazlası Milli Ekonomi Modeli'nin projeleri arasında bulunuyor.
Milli Ekonomi Modeli'nde ister kadın olsun ister erkek, çalışan herkes için asgari ücret 5.000 TL'dir. Bu ücreti sadece çalışan erkekler değil çalışan kadınlar da alacak. Dolayısıyla kadına bu şekilde yaklaşan başka bir model bulamazsınız.
Hemen baştan ifade edelim ki, Milli Ekonomi Modelinde asgari ücretin yükü işverene yüklenmiyor. Bu rakamı devlet karşılıyor. Bunun kaynakları defalarca açıklandığından şuan için tekrara gerek görmüyorum. Fakat şimdilik sadece; madenlerimiz devlet-millet ortaklığı ile işletilecek diyeyim gerisini siz tamamlayın?
Gelelim ev hanımlarına?
Milli Ekonomi Modeli'ne göre ev hanımları evlerinin işçisi durumundadır. Sabahtan akşama kadar çamaşırından ütüsüne, yemeğinden alışverişine, temizliğinden çocuklarıyla ilgilenmesine kadar sürekli çalışmaktadır. Fakat ay sonu geldiğinde bütün bu gayretlerine karşılık eline bir kuruş para geçmiyor. Bu yüzden Milli Ekonomi Modeli'nde ev hanımları her ay 1.500 TL maaş alacak. Bu maaş onların hakkı. Diledikleri gibi harcamakta da özgürler.
Peki, madem ev hanımları evlerinin işçisi öyleyse emekli olmaları da gerekir, öyle değil mi?
Milli Ekonomi Modeli hayata geçtiğinde yani oylarınızla iktidar olduğunda her ev hanımı işçi statüsünde emekli edilecek. Yaşlılığında kendisine emekli maaşı bağlanacak. Bu da demek oluyor ki, Milli Ekonomi Modeli sadece genç ev hanımlarını değil yaşlılık zamanlarını da düşünüyor. Belki de sizler bu kadar kendinizi düşünmüyorsunuzdur!
Her doğum yapan kadına 15.000 TL doğum ikramiyesi verilmesi, yine Milli Ekonomi Modeli'nin kadınları ne kadar önemsediğinin bir göstergesi. Sayın Erdoğan'ın 3 çocuk yapın, 5 çocuk yapın demesiyle olmuyor bu işler. Erdoğan Türkiye'nin doğurganlığının düştüğünü tespit ediyor ve bunun için doğum oranlarının artması gerektiğini söylüyor, tamam da vatandaş 3 çocuğa, 5 çocuğa bakacak durumda değil ki? Ne yedirecek, ne içirecek, nasıl bakacak, masraflarını nasıl karşılayacak?
O yüzden Milli Ekonomi Modeli'nin 'doğum ikramiyesi' vermesi büyük anlam taşımaktadır. Rusya bu modeli uyguladıktan sonra ülkesindeki doğurganlık oranları ciddi bir şekilde arttı. Türkiye'de doğum yapan hanımlara devletinin 15.000 TL ikramiye vermesi ayrıca onları çok sevindirecektir. Hem devletine dua edecek hem de çocuklarına gül gibi bakacak. Bunu da sağlayacak olan sadece Milli Ekonomi Modeli'dir.
Reşit oluncaya kadar her çocuk için 250 TL çocuk yardımı projesi de yine Milli Ekonomi Modeli'ne aittir. Hanımlar bu yolla çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayabilme imkânı bulacak. Bu da yine Milli Ekonomi Modeli'nin kadınlara verdiği değeri göstermektedir.
Evlenmek ve ev almak isteyenler için de Milli Ekonomi Modeli büyük imkânlar sunuyor?
Bütün bunları hayata geçirmek için ülkemizin kaynakları yeterli.
Türkiye'de kaynak sorunu yok. Kaynakları kullanmasını bilmeyen beceriksiz iktidarlar sorunu var. Bir takım yandaşlar servetlerine servet katarken vatandaşın yokluk çekmesi, bankalara muhtaç edilmesi başka nasıl izah edilebilir.
Prof. Dr. Haydar Baş bu modeli Türk milleti için hayata geçirdi. Türkiye'nin kaynaklarından yola çıktı. Hesaplamalarını da ona göre yaptı. Yani "kaynak yok, veremezler" diyenler başkaları adına iş gören ajanlar veya zır cahillerdir. Bu ilim Sayın Haydar Baş'a Allah tarafından verildi. Bundan dolayı haset etmeye gerek yok. Akıllı insan bundan yararlanmaya çalışır.
Rusya bu modeli hayatına geçirdi. Şuan dünyada süper güç oldu. Rusya'nın 100 dolara tanklarını sattığı dönemleri hatırlayanlar ne demek isteğimizi daha iyi anlarlar.
Ancak, bu modelin imkânlarından Ruslardan çok Türklerin yararlanması gerekmez miydi, özellikle Türk kadınları kendilerine bunu layık görmediler mi? Belki bundan sonra Türk kadınları kendisine yakışacağı şekilde Türkiye'nin geleceğine damgasını vurur. Kurtuluş savaşında gücünü ispat eten Türk kadınları bunu yapmaya muktedirdirler.
Türkiye'nin geleceği erkeklerin değil kadınların elinde. Yetir ki kadınlar bu gücünün farkında olsun.
Kadınlara ev hanımı maaşı, ev hanımlarına emekli olma imkânı, her doğum yapan kadına ikramiye, her çocuk için çocuk yardımı bağlanması ve daha fazlası Milli Ekonomi Modeli'nin projeleri arasında bulunuyor.
Milli Ekonomi Modeli'nde ister kadın olsun ister erkek, çalışan herkes için asgari ücret 5.000 TL'dir. Bu ücreti sadece çalışan erkekler değil çalışan kadınlar da alacak. Dolayısıyla kadına bu şekilde yaklaşan başka bir model bulamazsınız.
Hemen baştan ifade edelim ki, Milli Ekonomi Modelinde asgari ücretin yükü işverene yüklenmiyor. Bu rakamı devlet karşılıyor. Bunun kaynakları defalarca açıklandığından şuan için tekrara gerek görmüyorum. Fakat şimdilik sadece; madenlerimiz devlet-millet ortaklığı ile işletilecek diyeyim gerisini siz tamamlayın?
Gelelim ev hanımlarına?
Milli Ekonomi Modeli'ne göre ev hanımları evlerinin işçisi durumundadır. Sabahtan akşama kadar çamaşırından ütüsüne, yemeğinden alışverişine, temizliğinden çocuklarıyla ilgilenmesine kadar sürekli çalışmaktadır. Fakat ay sonu geldiğinde bütün bu gayretlerine karşılık eline bir kuruş para geçmiyor. Bu yüzden Milli Ekonomi Modeli'nde ev hanımları her ay 1.500 TL maaş alacak. Bu maaş onların hakkı. Diledikleri gibi harcamakta da özgürler.
Peki, madem ev hanımları evlerinin işçisi öyleyse emekli olmaları da gerekir, öyle değil mi?
Milli Ekonomi Modeli hayata geçtiğinde yani oylarınızla iktidar olduğunda her ev hanımı işçi statüsünde emekli edilecek. Yaşlılığında kendisine emekli maaşı bağlanacak. Bu da demek oluyor ki, Milli Ekonomi Modeli sadece genç ev hanımlarını değil yaşlılık zamanlarını da düşünüyor. Belki de sizler bu kadar kendinizi düşünmüyorsunuzdur!
Her doğum yapan kadına 15.000 TL doğum ikramiyesi verilmesi, yine Milli Ekonomi Modeli'nin kadınları ne kadar önemsediğinin bir göstergesi. Sayın Erdoğan'ın 3 çocuk yapın, 5 çocuk yapın demesiyle olmuyor bu işler. Erdoğan Türkiye'nin doğurganlığının düştüğünü tespit ediyor ve bunun için doğum oranlarının artması gerektiğini söylüyor, tamam da vatandaş 3 çocuğa, 5 çocuğa bakacak durumda değil ki? Ne yedirecek, ne içirecek, nasıl bakacak, masraflarını nasıl karşılayacak?
O yüzden Milli Ekonomi Modeli'nin 'doğum ikramiyesi' vermesi büyük anlam taşımaktadır. Rusya bu modeli uyguladıktan sonra ülkesindeki doğurganlık oranları ciddi bir şekilde arttı. Türkiye'de doğum yapan hanımlara devletinin 15.000 TL ikramiye vermesi ayrıca onları çok sevindirecektir. Hem devletine dua edecek hem de çocuklarına gül gibi bakacak. Bunu da sağlayacak olan sadece Milli Ekonomi Modeli'dir.
Reşit oluncaya kadar her çocuk için 250 TL çocuk yardımı projesi de yine Milli Ekonomi Modeli'ne aittir. Hanımlar bu yolla çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayabilme imkânı bulacak. Bu da yine Milli Ekonomi Modeli'nin kadınlara verdiği değeri göstermektedir.
Evlenmek ve ev almak isteyenler için de Milli Ekonomi Modeli büyük imkânlar sunuyor?
Bütün bunları hayata geçirmek için ülkemizin kaynakları yeterli.
Türkiye'de kaynak sorunu yok. Kaynakları kullanmasını bilmeyen beceriksiz iktidarlar sorunu var. Bir takım yandaşlar servetlerine servet katarken vatandaşın yokluk çekmesi, bankalara muhtaç edilmesi başka nasıl izah edilebilir.
Prof. Dr. Haydar Baş bu modeli Türk milleti için hayata geçirdi. Türkiye'nin kaynaklarından yola çıktı. Hesaplamalarını da ona göre yaptı. Yani "kaynak yok, veremezler" diyenler başkaları adına iş gören ajanlar veya zır cahillerdir. Bu ilim Sayın Haydar Baş'a Allah tarafından verildi. Bundan dolayı haset etmeye gerek yok. Akıllı insan bundan yararlanmaya çalışır.
Rusya bu modeli hayatına geçirdi. Şuan dünyada süper güç oldu. Rusya'nın 100 dolara tanklarını sattığı dönemleri hatırlayanlar ne demek isteğimizi daha iyi anlarlar.
Ancak, bu modelin imkânlarından Ruslardan çok Türklerin yararlanması gerekmez miydi, özellikle Türk kadınları kendilerine bunu layık görmediler mi? Belki bundan sonra Türk kadınları kendisine yakışacağı şekilde Türkiye'nin geleceğine damgasını vurur. Kurtuluş savaşında gücünü ispat eten Türk kadınları bunu yapmaya muktedirdirler.
Türkiye'nin geleceği erkeklerin değil kadınların elinde. Yetir ki kadınlar bu gücünün farkında olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Eyüp Kabil / diğer yazıları
- Kötü kopya / 06.07.2023
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022