‘Milli Ekonomi Modeli’ni biz uygulayacağız’

Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) 5'inci Olağanüstü Büyük Kongresi'nin ve tüm delegelerin oyunu alarak yeniden genel başkan seçilen Hukukçu Hüseyin Baş'ın bu kongrede yaptığı tarihi konuşmanın yankıları sürüyor.

Türkiye'nin en genç genel başkanı olan Hüseyin Baş, daha ilk günlerden itibaren ülke siyasetine büyük bir renk katmış durumda…

Görünen o ki; Prof. Dr. Haydar Baş, son 20 yılın siyasetine, çözümleriyle, fikirleriyle, öngörüleriyle, eserleriyle nasıl damgasını vurduysa, "Onurla ve gururla söylüyorum: Ben Haydar Baş'ın oğluyum" diyen Hüseyin Baş da bundan sonra siyasetin rengi ve lokomotifi olacak.

Siyasetin en önemli vazifesi, gelir adaletini sağlayarak milletin karnını doyurmak, sırtını giydirmektir. Bunu sağlayamayan bir siyasi irade, ülkenin diğer problemlerine asla çözüm üretemez; farz-ı muhal üretse bile, bunun hiçbir anlamı olmaz.

Nitekim, ülkelerin bağımsız olmalarının, milletlerin ise esaretten kurtulmalarının tek anahtarı, ekonomik bağımsızlıktır, milli bir ekonomidir.

Her şey döner dolaşır ekonomiye gelir. Bütün yollar ekonomide buluşur.

Ve bugün Türkiye'de BTP'yi farklı kılan en önemli özellik de, ekonomik bağımsızlığı sağlayacak, milletin tüm ekonomik sorunlarını temelden çözecek Milli Ekonomi Modeli gibi eşi ve benzeri olmayan bir çözüme, bir yol haritasına sahip olmasıdır.

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, kongre konuşmasında ekonomiye geniş bir yer ayırdı. "Niye bu Türkiye bizi seçecek?" sorusunu soran Baş, "Çünkü Rusya'nın Duma'sında anlatılmış, kapitalizmi sessiz bir devrimle tarihe gömmüş Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayacağız. Biz o modeli insanlığa hizmet için sunacak kadroyuz" dedi.

"Dünya hızla Milli Ekonomi Modeli'ne koşuyor. Bu model kesinlikle uygulanacak. Bugün bütün ülkeler evrensel temel gelir adı altında vatandaşlık maaşını konuşmaya başladı. Bütün ülkeler ev hanımlarına maaş vermeyi, milli paralarla ticaret yapmayı konuşuyor. Bu model uygulanacak" dedikten sonra şu soruyu sordu: 

"Bu modeli biz mi uygulayacağız yoksa başkalarına mı bırakacağız?" 

Cevabı muhteşemdi: "Biz uygulayacağız zira bu model bize emanet bir modeldir. Milli Ekonomi Modeli sadece bir kitaptan ibaret değildir; Milli Ekonomi Modeli bir hayatın, bir fikrin ve bir gönlün yansımasıdır. Eğer o gönül, o akıl, o inanç modelin içinde olmazsa, kupkuru bir dala döner. O yüzden biz o modeli uygulayacağız ve iktidara taşıyacağız. Haydar Hoca'nın dediği gibi devleti baba yapacağız, Şeyh Edebali'nin dediği gibi insanı yaşatacağız ki devleti yaşatabilelim."

Sayın Baş'ın açıklamalarından açıkça görüyoruz ki, Milli Ekonomi Modeli'nin dört dörtlük uygulanması ve maksimum verim alınması ancak BTP iktidarıyla mümkündür.

Bir insanın aldığı teknik eğitimle kupkuru bir ressam olması, önünde duran objenin resmini olduğu gibi kopya çekerek yapması farklıdır; ruhunda hissederek, duygularını katarak resim yapması farklıdır. İlki size sadece bir görüntü verir, ama duyguların aksettirildiği resim alır sizi bambaşka âlemlere götürür.

Milli Ekonomi Modeli'nin projelerini uygulayarak mutlaka kısmen de olsa fayda elde edersiniz; ama bu eşsiz Modelle tam istihdamı, sürekli büyümeyi ve gelir adaletini noksansız bir şekilde sağlamanın sırrı, bu işin şifrelerini Modelin Sahibi'nden öğrenen Hüseyin Baş'ın yukarıdaki ifadelerinde anlattıklarıdır.

Mesele, Modele yansıyan hayattır, fikirdir, gönüldür.

İnsanı yaşatmak, devletin Milli Ekonomi Modeli ile "baba devlet" olmasına, devleti yaşatmak da insanın yaşatılmasına bağlı.

Kapitalist bir devlet asla "baba" olamaz, milletinin sırtında bir yüktür.

Kapitalizmde millet ezilmeye, devlet de yok olmaya mahkûmdur.

Bu sebeple dünyanın bugünü ve geleceği Milli Ekonomi Modeli'dir.

Hatırlarsanız, Rusya'da siyasilerin ekonomi danışmanı olan Prof. Dr. Victor Minin, Prof. Dr. Haydar Baş'a, "Hocam sizin yorulmanıza gerek yok, siz dünyada tek çözümün sahibisiniz, dünya eninde sonunda sizin ayağınıza gelecektir" demişti.

Genelde dünya, özelde Türkiye bu fırsatı kaçırdı, şimdi önlerinde Hüseyin Baş fırsatı var, uçurumdan önceki son çıkış.

BTP'nin genç Lideri'nin, "Fakirliğin suç sayıldığı günlerin gelmesi için Milli Ekonomi Modeli'ni tüm dünyada hâkim kılmak için yola çıktık" duruşu, gerek Türk milletinin gerekse dünya insanlığının tek çıkış yolu.

Türkiye'de değişik sloganlarla partiler milletinin önüne çıkıyor. Kimisi "gelecek" diyor, kimisi "deva" diyor, kimisi "adalet" diyor, kimisi de "Atatürk" diyor.

Diyor demesine ama sizin elinizde Milli Ekonomi Modeli gibi bir çözümüz yoksa –ki yok- bunlar sadece slogan olarak kalır ve "yalan" olur.

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş ise önce "Milli Ekonomi Modeli" diyor, sonra da "Gelecek de, deva da, adalet de, Atatürk de burada" diyor.

Tercih milletimizin; sloganlarla yalancı baharlar yaşamaya devam mı edeceğiz, yoksa, çözümün adresiyle ve modeliyle beraber olup, tüm haklarımızı doya doya yaşayacak mıyız?