logo
08 ARALIK 2025


Milli facia!

24.04.2003 00:00:00
Fıkra bu ya... Hoş bir fıkra da değil. Güldürücü hiç değil...

Ancak Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu çok iyi ifade ediyor.

Olay Afrika'nın balta girmemiş ormanlarında geçiyor.

Malum bu ormanlarda yamyamlar ikamet ediyor. Yamyam takımının bütün yiyeceğini safari turlarına çıkmış turistler oluşturuyor. Yakaladıkları turistleri milletlerine göre ayırıp kazana atıyorlar ve öylece pişiriyorlar.

Derken bir gün "yamyamların reisi" kazanları teftişe çıkar.

Bakar ki, kazanın birinin başında elinde tırmık bulunan "iri kıyım yamyam" duruyor...

Reis, yanındaki tefrişat memuruna onun ne yaptığını sorar.

Tefrişat memuru cevap verir: Kazandaki turistler birbirinin omuzuna çıkarak dışarı çıkmaya çalışıyor, onları elimdeki tırmıkla tekrar pişmeleri için içeri tıkıyor!

Reis, yiyeceklerin garanti altına alınması için iktiza edilen önlemlerden memnun kalır.

Reis ikinci ve üçüncü kazanda da aynı manzaraya tanık olur. İri kıyım yamyamlar orada da işbaşındadırlar.

Ancak dördüncü kazanda durum farklıdır. Bu kazanın başında cüsseli bir yamyam "kontrol memuru" olarak bulunmamaktadır.

Reis, yanındaki tefrişat memuruna sorar: Bu kazanın başında niye görevli yok?

Tefrişatçı cevap verir: Efendim, bu kazanda Türk turistler bulunmaktadır. Ornlardan biri yukarı çıkmaya gayret edince, diğeri onu kazanın dibine çekiyor. Bu nedenle sınırlı sayıdaki "iri kıyım memurlarımızdan birini" burada görevlendirme ihtiyacı duymadık!

Reis, kendi arzularıyla yem olmak isteyen bir milletin varlığından haberdar olunca, bıyık altından güler...

Tehdit altındaki ülke

Türkiye, Osmanlı Devleti'nin gerileme dönemine girdiği 1699 tarihli Karlofça Anlaşması'ndan bu yana "Batılı emperyalist güçlerin av sahası" haline geldi. Osmanlı Devleti, ilk kez Karlofça ile toprak kaybetmişti.

Şark Meselesi de 19. asrın 4 önemli devleti olan Çarlık Rusyası, İngiltere, Fransa ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun "hasta adam" olarak vasıflandırdıkları Osmanlı Devleti'ni paylaşma planıdır.

"Şark Meselesi-Doğu Sorunu" Karlofça ile başlar. Şark Meselesi, daha geniş anlamıyla, Prof. Dr. Haydar Baş'ın yerinde tespitiyle, Türklerin Avrupa'dan, Anadolu'dan sökülüp atılarak, geldikleri yer olan Orta Asya'ya sürülmesidir. Bu plan halen daha uygulamadadır.

Bu plan geçtiğimiz asırda bir Osmanlı meselesiydi. Bugün itibariyle bir Ortadoğu meselesidir. Haddı zatında bir Türk meselesidir.

Bu plan uyarınca, Rusya'nın hedefi Boğazlar'ı ele geçirerek, sıcak denizlere inmektir. Yine Deli Petro'nun vasiyetnamesi uyarınca Rusya, İran üzerinden de Basra Körfezi'ne sarkmayı hedeflemektedir.

İngiltere'nin ve onun akıl hocalığı yaptığı ABD'nin hedefi, Birinci Dünya Savaşı sırasında ABD Başkanı olan Wilson'un ilkeleri uyarınca, bölgemizde bir Büyük Ermenistan tesisi ve bir Kürt Devleti'nin kurulmasıdır. Ermenistan küçük olarak kuruldu; onun büyütülmesi için çabalar sürüyor. Kürt devleti de Wilson prensipleri uyarınca proje olarak masada.

Şark Meselesi uyarınca Fransa ve Almanya'nın da Ortadoğu'ya yönelik emelleri vardır.

Bu plan uyarınca 19. yüzyılda Rusya ve İngiltere; Ortadoğu ve Güney Asya'da büyük bir mücadele içine girmişlerdi. Bu mücadeleden kazançlı çıkan taraf İngiltere oldu. Şimdi de ABD ile Rusya arasında Irak'ın milli servetinin paylaşımı konusunda bir güç mücadelesi göze çarpıyor.

Türkiye'ye ilişkin bu kadar planların olduğu bir zaman diliminde, devleti yönetenler ne yapıyor? Sadece ve sadece "başörtüsü"nün üzerine çulanmış durumdalar. Siyasi taraf daha önce olduğu gibi zorlama karşısında geri adım atacağını bildiği halde, anlamsız bir şekilde meselenin üzerine gidiyor; Türkiye'nin dış politika perspektifinde koyduğu kırmızı çizgilere sahip çıkamayan ve bu çerçevede gerekli dirayeti gösteremeyen "bürokrasi" cenahı ise zafer kazanabileceği "tek mücadele konusu" başörtüsü imiş gibi bir tavır ortaya koyuyor. Sonuçta, memleket kaybediyor.

ABD'de Türkiye'yi işgal

planları hazırlanıyor

Bugün ABD, Türkiye'nin Lozan Anlaşması ile belirlenen sınırlarını tanımıyor. ABD Senatosu, o zamanlar Ermeni devleti kurulmadığı ve Hıristiyan azınlığın hakları arzuları mucibince karşılanmadığı için bu anlaşmaya onaylamamıştı.

Irak'taki müstemleke valisi Jay Garner'in önceki gün Barzani ve Talabani ile birlikte Irak'ın kuzeyinde afra-tafra satmasını da bu çerçevede değerlendirmek gerek. Şu sıralarda ABD'de Pentagon'da Türkiye'nin işgal edilmesi için planlar hazırlanıyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde Türkiye'nin de Irak'ın akibetiyle karşılaşması "fantezi" değildir. Türkiye'de hareket tarzlarını ABD'ye göre ayarlamış olanlar, bu konuda "mümkün değil" diyebilirler. Pekala mümkün. ABD nasıl Saddam'ı ve komutanlarını satın aldıysa, benzer şekilde Türkiye'deki sermayenin hatta bürokrasinin bir bölümünü kendi adına işgal için kazanacaktır. Kazanmıştır da...

Tezkere ve IMF politikalarında bunu bariz bir şekilde gördük. Diyeceksiniz ki, Washington'un dümen suyuna girmişiz, işgale ne gerek var? Türkiye, siyaseten ve ekonomik olarak dümen suyunda, toprak olarak değil...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Recep Bahar / diğer yazıları
Zirvede kritik değişiklik
Trabzonspor'un zirve yürüyüşü
BTP 9. Olağan Kongresi gerçekleşti
Coşku salona sığmadı
BTP 9. Olağan Büyük Kongresi başladı
Başkent Ankara'da büyük coşku
Anıtkabir'e Bağımsız Türkiye akını
BTP kongresi öncesi Ata'ya koştular
İstanbul'da sağanak hayatı olumsuz etkiledi
Bazı ilçelerde yollar göle döndü
Mısır, 3 aydır İsrail'den doğal gaz alamadı
Katar'dan tedarik etmeyi planlıyor
Batı Şeria'da gazetecilere yönelik ihlaller arttı
Sadece kasımda 57 ihlal ve saldırı gerçekleşti
Merz, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ile görüştü
"Emin olun ki hala sizin tarafınızdayız"
Cevizlibağ metrobüs durağında dehşet anı
Bayılan kız metrobüsün önüne düştü
Zirvede fark 3 puana çıktı
Fenerbahçe Başakşehir'e takıldı
Bahçeli'den bir İmralı açıklaması daha
'Mesajları makul, müspet, muteber ve muayyendir'
Feci kaza: 7 ölü, 11 yaralı
Yolcu otobüsü tıra çarptı
Güney Afrika'dan ABD'ye 'G20' tepkisi
"Hiçbir üyenin Güney Afrika'yı G20'den dışlama hakkı yoktur"
BM Nüfus Fonu temsilci açıkladı
Gazze'de hayatta kalma ve belirsizlik arasında yaşam mücadelesi
Zirvede kritik değişiklik
Trabzonspor'un zirve yürüyüşü
BTP 9. Olağan Kongresi gerçekleşti
Coşku salona sığmadı
BTP 9. Olağan Büyük Kongresi başladı
Başkent Ankara'da büyük coşku
Anıtkabir'e Bağımsız Türkiye akını
BTP kongresi öncesi Ata'ya koştular
İstanbul'da sağanak hayatı olumsuz etkiledi
Bazı ilçelerde yollar göle döndü
Mısır, 3 aydır İsrail'den doğal gaz alamadı
Katar'dan tedarik etmeyi planlıyor
Batı Şeria'da gazetecilere yönelik ihlaller arttı
Sadece kasımda 57 ihlal ve saldırı gerçekleşti
Merz, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ile görüştü
"Emin olun ki hala sizin tarafınızdayız"
Cevizlibağ metrobüs durağında dehşet anı
Bayılan kız metrobüsün önüne düştü
Zirvede fark 3 puana çıktı
Fenerbahçe Başakşehir'e takıldı
Bahçeli'den bir İmralı açıklaması daha
'Mesajları makul, müspet, muteber ve muayyendir'
Feci kaza: 7 ölü, 11 yaralı
Yolcu otobüsü tıra çarptı
Güney Afrika'dan ABD'ye 'G20' tepkisi
"Hiçbir üyenin Güney Afrika'yı G20'den dışlama hakkı yoktur"
BM Nüfus Fonu temsilci açıkladı
Gazze'de hayatta kalma ve belirsizlik arasında yaşam mücadelesi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.