Milli paralarla ticaret "milli para"yla yapılır

Bugün dünyada Milli Ekonomi Modeli'nin bir projesi olan "milli paralarla ticaret" furyası var. Rusya'nın 2008 yılında Putin'in ekonomi danışmanı Prof. Dr. Victor Minin'in modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş ile Gaziantep'te yaptığı bir istişare neticesinde ilk olarak Çin'le uygulamaya başladığı milli paralarla ticaret projesi, bugün birçok ülke tarafından da uygulanmaktadır.En son Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile görüşmesine de damgasını vuran bu projenin gerçekte nasıl yapılacağını modelin sahibinin ifadeleriyle de aktarmaya çalışalım.Öncelikle Milli Ekonomi Modeli'nde milli paralarla ticaretin gerçekten milli olabilmesi için kullanılan milli paranın o ülkenin gayri safi milli hasılasının (GSMH), yani o ülkenin ürettiği emek ve üretimin karşılığında devreye konulması gerekmektedir.Eğer para bunun dışında başka bir şeyin karşılığı, özellikle de hard currency olan doların karşılığı devreye konuluyorsa, bu paranın üzerinde TL de yazsa, Ruble ya da Yuan da yazsa bu paraya milli diyemeyiz. Prof. Dr. Baş'ın meşhur ifadesiyle bu para "doların tercümesidir."Geçtiğimiz Cumartesi akşamı Diyalog Özel Programı'na konuk olan Prof. Dr. Haydar Baş, Erdoğan'ın İran ziyaretinde gündeme getirdiği milli paralarla ticaret konusunda şunları söyledi:"Tiyatro oynuyorlar. Böyle konuşan bir insan paranın ne olduğunu bilmiyor. Türkiye'nin elindeki para Türkiye'ye ait değil. Eldeki para, Hazine'de olan doların tercümesidir. Adına Türk Lirası diyoruz ama para ABD Doları? 'Milli paralarla ticaret yapalım' deniliyor ama dolaylı yoldan ABD'nin parasıyla ticaret yapılıyor. Yani İran'ı da ABD'nin pazarı yapacaklar. Bu arkadaşlar bu işi bilmiyor. Bunlar Kemal Derviş'i biliyor. Derviş'in Türkiye'yi sürüklediği noktayı hep berber yaşadık. Nasıl her insan musalla taşına geliyor, Türk milleti de eninde sonunda bizim sisteme gelecek?"Sayın Baş, sadece AKP'nin değil, diğer partilerinde bu işi bilmediğini, sadece genel başkanı olduğu Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) bu işi başarabileceğini ifade etti: "AKP de, CHP de, MHP de parayı tanımıyor. Yaptıkları ABD'nin ve küresel güçlerin Türkiye temsilciliğidir. Bunlar ancak onların dediklerini tekrar eder. 'Sürdürülebilir borç' mantığıyla hareket ederler. AKP, CHP, MHP'nin politikaları aynıdır. Hiçbir şey yapmaları mümkün değildir. Zaten yapsalardı, görürdük. Onun için Türkiye'de geri gitmeyen kurum yok. Aslında battı da, battı demiyoruz. Niye zira bu geminin içindeyiz. Bunun düzelmesinin tek yolu var, bunun için sistem geliştirdik ve sistem Rusya'da hayat buldu. Sistem Rusya'da hukuki bir zemine getirildi. Çok ciddi bir para politikasıyla ABD'nin ağzı burnu darmadağın oldu?"Prof. Dr. Baş, bugün Türkiye'nin, birçok ülkede olduğu gibi sendikasyon kredileri aldığını, bunların rezerv para olarak merkez bankasında tutulduğunu ve piyasaya bu para karşılığı TL sürüldüğünü belirtti. Merkez bankasında tutulan bu paranın piyasaya sürülen paranın teminatı olduğu için asla kullanılamadığını belirten Baş, dolayısıyla piyasada bulunan TL'nin Türkiye'ye değil, sendikasyon kredisi alınan iradelere ait olduğunu vurguladı.Yani biz bu parayla üretim yaptıkça, bunlara borcumuz artıyor, biz bu parayla dış ticaret yaptıkça bunlar kazanıyor. Ha dolarla dış ticaret yapmışsın, ha TL ile hiç fark etmiyor; biri kendisi, diğeri tercümesi?Milletimiz, para politikaları üzerinden yürütülen bu modern sömürü girdabından acilen kurtulmak için TL'yi gerçekten özgürlüğüne kavuşturacak olan, milli emek ve üretim karşılığı devreye koyacak olan Bağımsız Türkiye Partisi'ni (BTP) 7 Haziran seçimlerinde iktidara getirmelidir.