“Başımız gitti ihtilallerde,Başımız döndü inkılâplardan.Yine boy boy büyük günahkârlarDem vururlar küçük sevaplardan.Kovamız, testimiz, kadehlerimizDolar seraplardan.” (Ârif Nihat Asya-Seraplar’dan)Millî sarhoşluk konusunda; ilgisiz bilgilileri, bilgisiz ilgilileri uyarmaya çalışmıştım ama, ama işte !..Barajı patlattılar! Durgun suyu selleştirdiler ve dalga kıranla direnmeğe çalışıyorlar! Mümkün değil! Bir türlü anlatamadık ki; sel de sudur ama hayat vermez aksine âfettir, öldürür! Sel, önüne kattığı her şeyi okyanusuna götürmeden de durulmaz!...Milli öfke, “Kükremiş sel gibi” bendini aştı! Aklı olan bu güçlü akıntıya karşı durmaz! “Uyu! Uyu! Yat uyu!” diye yıllarca uyuşturulmuş bir neslin çocuklarından, dalgakıranlık beklemek normal sayılabilir belki ama millî karakter, millî doku unutuldu! İnkâr edildi! Ayaklar altına alındı!.. Aileden aldığı terbiye ile, okulda aldığı eğitimin çatışmasıyla rûhunda fırtınalar kopan bir nesil olarak biz de dalgayı dibe indirip, “dip dalga” ettik!..Çok net olan bu panorama; aynı kuşaktan, birbiriyle çelişmemesi, birbirini tamamlaması gereken iki millet ferdi karakterini de ortaya çıkardı!...Okuyup araştırarak, bilgileri buluşturup kaynaştırarak, dalgayı dibe indiren, kalender-çelebi karakterli millet ferdi ile; yine okuyup araştırarak, dünle bu günü buluşturup belâ dehrinde olgunlaşan savaşçı karakterli millet ferdi’ni ortaya çıkardı...Malta sürgününde yazdığı mektuplarda Ziya Gökalp; “Fertler gibi bazen, milletler de rüya görürler! İşte bugünkü haller de bir nevi içtimâi rüya hâletleridir. Bir gün cemiyetler bu rüyadan da uyanacaklar. Şimdi sevinen o zaman ağlayacak, şimdi ağlayan o zaman gülecek. Fertler sarhoş olduğu gibi, bazen milletler de sarhoş olur! Sarhoşlar meclisinde neler söylenmez, ne kararlar verilmez!” diye müthiş bir tesbit yapar.Onlarca yıllık derin bir uykudan uyandık! Kırk yıl önce sevinenler ağlıyorlar; o zaman ağlayanlar, seviniyorlar!Dalga, dip dalga, dalgakıran konulu rüyalardan uyanıp “millet sarhoşluğu”nu yaşadığımız bir dönemdeyiz.“Âşık, sarhoştur zaten içse de içmese de!” diye savunduğumuz ‘millet sarhoşluğu’nun; birileri, farkına varmazsa; sarhoş meclisinden ne karar çıkacağını, sarhoşlar zaten bilemez!Millî sarhoşluktan faydalanmayı düşünen emperyalistlere ve işbirlikçi Haçlı Müslümanlara karşı tavır koymakla mükellef siyâsilerimizi uyarmak da, millî sarhoş bana düştü!...Elli yıldır sosyolog yetiştiremeyen bir toplum olarak; Avrupa’da gördüklerini, frenklerden okuduklarını, kariyer diye dayatan işbirlikçi zihniyetli câhillerin yönlendirdiği siyâsiler; millî sarhoşluğu fark edemediler, bizim de uyarmaya gücümüz yetmedi!Yine Ziya Gökalp; “İnsanları kitaplardan daha iyi terbiye edecek şey vak’alardır. Bu zamanın çocukları târihi, kitaplardan okumağa muhtâç değillerdir! Çünkü târih, canlı vak’alar halinde gözlerinin önünde cereyân ediyor!… Millete ait olan her şey -ister muzafferiyet, ister felâket olsun- fertleri terbiye eder!” diyor! Her şeye rağmen ferâsetlerine güvenmek istediğim, “Ne mutlu Türk’üm diyene” diyenleri özünden sayan, “Tek Millet” inancındaki siyâsilerimize, altını çizerek hatırlatırım: Tayyip’in Kasımpaşalı duruşu da, ona aynı tavrı taklit ederek mukabele eden Muhalefet Liderlerinin tavırları da bu “Millet sarhoşluğu”ndandır! Hepsinden ahvâlimizi görerek; mes’elelere, ayıkmış olarak bakmalarını istiyor, diliyor, yalvararak rica ediyorum! Beceremezlerse korkarım ki; “Sarhoşun defteri okunmaz!” sokak raconuna teslîm oluruz. Haykırırım ki; -Allah korusun- “Akacak kandan herkes sorumlu olur!” iddiâsı, iddiâ sahibini de kapsayarak gerçek olur! Millî sarhoşluğun sokak raconunda; haklı ile haksız, doğru ile yanlış karışır ve herkesin hesaplaşacağı bir muhatâbı olur! Bilinmeli ki; sarhoş uyumaz, sızar! Türk Milleti öfkeliyse asla uyutulamaz! Ancak sebepler, sebep oldukları kanda boğulurlar! Benden söylemesi!...“OLAMAZ TÜRK’E BAŞ, TÜRK’ÜM DEMEYEN.”Selâm, sevgi, dua...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017