logo
20 MAYIS 2025

Mirac: Vuslatın basamağı

18.11.2003 00:00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden RAHMETEN-LİL ALEMİN

Alemlerin Efendisini bağrına basması gereken Mekke toplumu, kendilerine takdim edilen ilâhî lütfun henüz farkına varamamıştı. İçlerinden bir insanın seçilmiş ve sevilmiş olabileceğini akılları almıyordu. Onun faziletini inkâr da edemiyorlardı, ama nefisleri kabule de yanaşmıyordu. Gün geçtikçe insanların gönlüne taht kuran muhabbeti, kin, düşmanlık ve haset manevraları ile yok edilmeye çalışılıyordu. Eziyetlerin, boykotların ardı arkası kesilmiyor; mü'minleri davalarından döndürmek için her türlü yola başvuruluyordu. Boş yere çırpınışlardı bunlar; zira Allah, o peygamberi ve çevresindeki insanları seçmiş, kıyamete dek sürecek mukaddes bir davanın, İslâm'ın sarsılmaz temeltaşı olmalarını dilemiş ve sahiplenmişti. Gözleri perdeli cahiliye insanı bunu farkedememişti.

Istıraplı günler

Yeni günler ağır ıstıraplar getirmiş, mü'minler çile kazanında pişmeye devam etmişti ve Allah Resulü, Taif halkına gitmiş, İslâm'ı anlatmış, fakat taşlanmıştı. Taif halkı, kendilerine Rablerinden bahseden, güzeller güzelinden haberler getiren bu kutlu elçiyi kan revan içinde bırakmıştı. Ancak meşakkatler, Allah elçisinin sevdasını daha da artırmıştı. Nitekim Taif dönüşü esnasında; "İlâhî! Kuvvetimin zaafa uğramasını, çaresiz kalışımı, halk nazarında hor görülüşümü sadece sana arz eder, ancak sana şikâyet ederim... İlâhî! Gazabına uğramayayım da çektiğim mihnetlere, belâlara aldırmam..." diyerek halini Rabbine arzetmişti. Ebu Talip ve Hz. Hatice'nin (ra) vefatlarını fırsat bilen müşrikler, zulümlerini katbekat artırmışlardı. Böylesi bir ıstırap yaşanmış değildi! Hz. Allah, bu çilelerin ardına kâinatın en büyük ikramını gizlemişti. Kulunu katına çağıracak, ona en yüce âyetlerini gösterecek, onu da en ulvî bir âyeti olarak âlemlere takdim edecekti. Bu ilâhî ihsan, kutsal çilelerin ardına konmuştu.

Peygamberliğinin onikinci yılı... Allah, âlemlere Rahmet olarak gönderdiği Fahr-i Kâinat Efendimizi (sav) eşsiz bir ikrama davet eder. Bu ihsan, İslâm tarihi boyunca İsrâ ve Mi'rac olarak bilinir.

'İsra', gece yürümek, gece yolculuğu yapmak anlamına gelir. 'Mi'râc', ise yükseğe çıkış aracı demektir.

Peygamberimiz (sav), bir gece Mescid-i Haram'dan alınarak Mescid-i Aksa'ya kadar götürülüp, oradan göklere çıkarılmış, ilâhî âyetler kendisine gösterildikten sonra alındığı yere, yatağının bile sıcaklığının soğumadığı bir müddet içerisinde, tekrar geri getirilmiştir. Özel olarak Resûlullah'ın Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya olan yolculuğuna İsra, oradan Sema'ya uruc edişine Mi'râc adı verilir.

Efendimizin, uyanık ve beden-ruh beraberliği ile gerçekleşen Mi'rac mucizesini, bize bu çerçevede ulaştıran Ashab- Kiram'ın büyüklerini ve onların ardından gelen İslâm alimlerini zikretmek yerinde olur:

Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Mesud, Ebu Said el-Hudri, Enes b. Malik, Cabir b. Abdillah, Huzeyfe b. Yeman, Ebu Hureyre, Malik b. Sa'saa, Said b. Müseyyeb, Katade, Dahhak, Said b. Cübeyr, İbn Şihab ez-Zührî, Hasan Basri, Mesruk, Mücahid, İkrime...

Kur'ân-ı Kerim'de bu mucize şöyle anlatılır: "Mümtaz kulunu, âyetlerimizden bazısını kendisine gösterelim diye bir gece Mescid-i Haram'dan alıp, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya kadar götüren Allah, her türlü noksanlıklardan münezzehtir, eksikliklerden uzaktır. Herşeyi işiten ve gören O'dur". Mi'rac mucizesinin gerçekleşme seyrine geçmeden önce, bu âyet-i kerimenin işaret ettiği sırları vurgulamak uygun olur: Onu, ona mânâsındaki "hu" zamirinde iki vecih, iki yön vardır. İlkine göre Mi'racın hikmeti, "Ona âyetlerimizden bazısını göstermek için", buyruğu gereğince, Hz. Peygambere Hakkın kudret ve azametini göstermektir. Diğer açıdan ise, "Onu, (alemlere rahmet olan Allah Resûlünü) âyetlerimizden olarak gösterelim için isra ettik" manası hakim olur ki, bu suretle Mi'racın hikmeti, Peygamberin (sav) kendisini bir âyet olarak kâinata takdim etmek olarak ortaya çıkar. Nitekim, İbn Atıyye vb. müfessirler bu manayı tercih etmişlerdir. Ayetin devamını ise, "hakikaten o kuldur, ancak kelâmımızı işiten ve o zâtımızı gören" tarzında manalandırmışlardır. Ancak ru'yet kudreti, bir Hak tecellisidir. O kudreti, kuldan veya akıldan görenler yanılır. Allah göstere ki, görüle.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
1990'dan da beter durumda
İzmir'in kanayan yarası turizm
Gel de randevu al!
MHRS şikayetleri katlandı
Yine AKP iktidarına nasip (!) oldu
İznik'te ilk resmi ayin yapıldı
TÜSİAD başkanlarının davasında ara karar
Duruşma ileri tarihe ertelendi
Dünyanın başına bela!
ABD'nin borç yükü katmerleşti
Rum Kesiminin tanınması skandalı sonrası ilk zirve
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın Macaristan'da TDT Zirvesi'ne katılacak
33'ü çocuk, kadın ve yaşlı 50 kişi öldürüldü
İsrail kana doymuyor
Ekrem İmamoğlu'ndan açıklama
'İbretialem için paylaşın'
İBB operasyonunda üçüncü dalga
22 kişi gözaltına alındı
Tüketici güven endeksi açıklandı
Kötümserlik devam ediyor
Resmen Kolombiya'ya döndük
Diyarbakır'da uyuşturucu operasyonu
İBB soruşturmasında yeni gelişme
Çok sayıda gözaltı var
Zelenskiy'den memoranduma yeşil ışık
Trump-Putin görüşmesinde gündem olmuştu
Yangında panik yaptı, 8. kattan atladı
Ağır yaralandı
Hedefleri Gazze'yi toptan işgal
İsrail'e yeniden asker cenazeleri gelmeye başladı
1990'dan da beter durumda
İzmir'in kanayan yarası turizm
Gel de randevu al!
MHRS şikayetleri katlandı
123456789101112131415
1990'dan da beter durumda
İzmir'in kanayan yarası turizm
Gel de randevu al!
MHRS şikayetleri katlandı
Yine AKP iktidarına nasip (!) oldu
İznik'te ilk resmi ayin yapıldı
TÜSİAD başkanlarının davasında ara karar
Duruşma ileri tarihe ertelendi
Dünyanın başına bela!
ABD'nin borç yükü katmerleşti
Rum Kesiminin tanınması skandalı sonrası ilk zirve
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın Macaristan'da TDT Zirvesi'ne katılacak
33'ü çocuk, kadın ve yaşlı 50 kişi öldürüldü
İsrail kana doymuyor
Ekrem İmamoğlu'ndan açıklama
'İbretialem için paylaşın'
İBB operasyonunda üçüncü dalga
22 kişi gözaltına alındı
Tüketici güven endeksi açıklandı
Kötümserlik devam ediyor
Resmen Kolombiya'ya döndük
Diyarbakır'da uyuşturucu operasyonu
İBB soruşturmasında yeni gelişme
Çok sayıda gözaltı var
Zelenskiy'den memoranduma yeşil ışık
Trump-Putin görüşmesinde gündem olmuştu
Yangında panik yaptı, 8. kattan atladı
Ağır yaralandı
Hedefleri Gazze'yi toptan işgal
İsrail'e yeniden asker cenazeleri gelmeye başladı
1990'dan da beter durumda
İzmir'in kanayan yarası turizm
Gel de randevu al!
MHRS şikayetleri katlandı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.