logo
21 AĞUSTOS 2025

Mirac: Vuslatın basamağı

18.11.2003 00:00:00
Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden RAHMETEN-LİL ALEMİN

Alemlerin Efendisini bağrına basması gereken Mekke toplumu, kendilerine takdim edilen ilâhî lütfun henüz farkına varamamıştı. İçlerinden bir insanın seçilmiş ve sevilmiş olabileceğini akılları almıyordu. Onun faziletini inkâr da edemiyorlardı, ama nefisleri kabule de yanaşmıyordu. Gün geçtikçe insanların gönlüne taht kuran muhabbeti, kin, düşmanlık ve haset manevraları ile yok edilmeye çalışılıyordu. Eziyetlerin, boykotların ardı arkası kesilmiyor; mü'minleri davalarından döndürmek için her türlü yola başvuruluyordu. Boş yere çırpınışlardı bunlar; zira Allah, o peygamberi ve çevresindeki insanları seçmiş, kıyamete dek sürecek mukaddes bir davanın, İslâm'ın sarsılmaz temeltaşı olmalarını dilemiş ve sahiplenmişti. Gözleri perdeli cahiliye insanı bunu farkedememişti.

Istıraplı günler

Yeni günler ağır ıstıraplar getirmiş, mü'minler çile kazanında pişmeye devam etmişti ve Allah Resulü, Taif halkına gitmiş, İslâm'ı anlatmış, fakat taşlanmıştı. Taif halkı, kendilerine Rablerinden bahseden, güzeller güzelinden haberler getiren bu kutlu elçiyi kan revan içinde bırakmıştı. Ancak meşakkatler, Allah elçisinin sevdasını daha da artırmıştı. Nitekim Taif dönüşü esnasında; "İlâhî! Kuvvetimin zaafa uğramasını, çaresiz kalışımı, halk nazarında hor görülüşümü sadece sana arz eder, ancak sana şikâyet ederim... İlâhî! Gazabına uğramayayım da çektiğim mihnetlere, belâlara aldırmam..." diyerek halini Rabbine arzetmişti. Ebu Talip ve Hz. Hatice'nin (ra) vefatlarını fırsat bilen müşrikler, zulümlerini katbekat artırmışlardı. Böylesi bir ıstırap yaşanmış değildi! Hz. Allah, bu çilelerin ardına kâinatın en büyük ikramını gizlemişti. Kulunu katına çağıracak, ona en yüce âyetlerini gösterecek, onu da en ulvî bir âyeti olarak âlemlere takdim edecekti. Bu ilâhî ihsan, kutsal çilelerin ardına konmuştu.

Peygamberliğinin onikinci yılı... Allah, âlemlere Rahmet olarak gönderdiği Fahr-i Kâinat Efendimizi (sav) eşsiz bir ikrama davet eder. Bu ihsan, İslâm tarihi boyunca İsrâ ve Mi'rac olarak bilinir.

'İsra', gece yürümek, gece yolculuğu yapmak anlamına gelir. 'Mi'râc', ise yükseğe çıkış aracı demektir.

Peygamberimiz (sav), bir gece Mescid-i Haram'dan alınarak Mescid-i Aksa'ya kadar götürülüp, oradan göklere çıkarılmış, ilâhî âyetler kendisine gösterildikten sonra alındığı yere, yatağının bile sıcaklığının soğumadığı bir müddet içerisinde, tekrar geri getirilmiştir. Özel olarak Resûlullah'ın Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya olan yolculuğuna İsra, oradan Sema'ya uruc edişine Mi'râc adı verilir.

Efendimizin, uyanık ve beden-ruh beraberliği ile gerçekleşen Mi'rac mucizesini, bize bu çerçevede ulaştıran Ashab- Kiram'ın büyüklerini ve onların ardından gelen İslâm alimlerini zikretmek yerinde olur:

Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Mesud, Ebu Said el-Hudri, Enes b. Malik, Cabir b. Abdillah, Huzeyfe b. Yeman, Ebu Hureyre, Malik b. Sa'saa, Said b. Müseyyeb, Katade, Dahhak, Said b. Cübeyr, İbn Şihab ez-Zührî, Hasan Basri, Mesruk, Mücahid, İkrime...

Kur'ân-ı Kerim'de bu mucize şöyle anlatılır: "Mümtaz kulunu, âyetlerimizden bazısını kendisine gösterelim diye bir gece Mescid-i Haram'dan alıp, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya kadar götüren Allah, her türlü noksanlıklardan münezzehtir, eksikliklerden uzaktır. Herşeyi işiten ve gören O'dur". Mi'rac mucizesinin gerçekleşme seyrine geçmeden önce, bu âyet-i kerimenin işaret ettiği sırları vurgulamak uygun olur: Onu, ona mânâsındaki "hu" zamirinde iki vecih, iki yön vardır. İlkine göre Mi'racın hikmeti, "Ona âyetlerimizden bazısını göstermek için", buyruğu gereğince, Hz. Peygambere Hakkın kudret ve azametini göstermektir. Diğer açıdan ise, "Onu, (alemlere rahmet olan Allah Resûlünü) âyetlerimizden olarak gösterelim için isra ettik" manası hakim olur ki, bu suretle Mi'racın hikmeti, Peygamberin (sav) kendisini bir âyet olarak kâinata takdim etmek olarak ortaya çıkar. Nitekim, İbn Atıyye vb. müfessirler bu manayı tercih etmişlerdir. Ayetin devamını ise, "hakikaten o kuldur, ancak kelâmımızı işiten ve o zâtımızı gören" tarzında manalandırmışlardır. Ancak ru'yet kudreti, bir Hak tecellisidir. O kudreti, kuldan veya akıldan görenler yanılır. Allah göstere ki, görüle.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
İsrail, ABD Kongre üyeleri üzerinde etkiye sahip
İddianın sahibi ABD Kongresi üyesi
Yolcu otobüsü orta refüjdeki ağaçlara çarptı
1 ölü, 13 yaralı
Manavgat Belediyesine yönelik operasyonda tutuklsnmıştı
Okan Kaya serbest bırakıldı
Ukrayna, Avrupa ve NATO ülkeleriyle günlük koordinasyona başlayacak
Konu güvenlik garantileri
İran, İsrail'e anlayacağı dilden konuştu
'Çok daha gelişmiş füzeler ürettik ve envanterimizde'
60 bin yedek askeri göreve çağırmıştılar
İsrail'in Gazze'ye saldırıları başladı
Kadıköy'de gol sesi çıkmadı
Fenerbahçe - Benfica maçı başladığı gibi bitti
Suriye'nin ithalat sınırlamasına bakanlıktan açıklama
"Tüm ülkelere uygulanmaktadır"
Muhittin Böcek'in oğlu Gökhan Böcek tutuklandı
Havalimanında gözaltına alınmıştı
Memurlar kiralardan dolayı büyükşehirde durmak istemiyor
Büyükşehirlerde memur açığı büyüyor
CHP'li Yavuzyılmaz'dan skandal iddia
1 milyar 416 milyon dolar meçhul!
Son 24 saatte 3 artarak 269'a çıktı
Gazze'de açlıktan ölümler artıyor
Hüseyin Baş’tan Murat Çalık’a cezaevi ziyareti
"Vicdanen ve hukuken kabul edilemez"
Bugün Cumartesi Anneleri dinlenecek
Komisyon 5. kez toplanıyor
Gazze'nin işgal planı onaylandı, 60 bin yedek asker çağrılıyor
Erdoğan: 'Gazze'de omuz omuza şükür namazı kılacağız'
İsrail, ABD Kongre üyeleri üzerinde etkiye sahip
İddianın sahibi ABD Kongresi üyesi
Yolcu otobüsü orta refüjdeki ağaçlara çarptı
1 ölü, 13 yaralı
Manavgat Belediyesine yönelik operasyonda tutuklsnmıştı
Okan Kaya serbest bırakıldı
Ukrayna, Avrupa ve NATO ülkeleriyle günlük koordinasyona başlayacak
Konu güvenlik garantileri
İran, İsrail'e anlayacağı dilden konuştu
'Çok daha gelişmiş füzeler ürettik ve envanterimizde'
60 bin yedek askeri göreve çağırmıştılar
İsrail'in Gazze'ye saldırıları başladı
Kadıköy'de gol sesi çıkmadı
Fenerbahçe - Benfica maçı başladığı gibi bitti
Suriye'nin ithalat sınırlamasına bakanlıktan açıklama
"Tüm ülkelere uygulanmaktadır"
Muhittin Böcek'in oğlu Gökhan Böcek tutuklandı
Havalimanında gözaltına alınmıştı
Memurlar kiralardan dolayı büyükşehirde durmak istemiyor
Büyükşehirlerde memur açığı büyüyor
CHP'li Yavuzyılmaz'dan skandal iddia
1 milyar 416 milyon dolar meçhul!
Son 24 saatte 3 artarak 269'a çıktı
Gazze'de açlıktan ölümler artıyor
Hüseyin Baş’tan Murat Çalık’a cezaevi ziyareti
"Vicdanen ve hukuken kabul edilemez"
Bugün Cumartesi Anneleri dinlenecek
Komisyon 5. kez toplanıyor
Gazze'nin işgal planı onaylandı, 60 bin yedek asker çağrılıyor
Erdoğan: 'Gazze'de omuz omuza şükür namazı kılacağız'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.