Memurlar ve memur emeklilerinin hükümetle 1 Ağustos itibarıyla başlayan zam pazarlığı teklifler arasındaki uçurum sebebiyle sonuçsuz kaldı ve süreç Kamu Görevlileri Hakem Heyeti'ne taşınacak.
Memurların talebi, normal bir yaşam için gerekli olan bir gelir düzeyiydi. Bu sebeple, refah payı da dahil toplamda 2026 yılı için yüzde 88,6, 2027 yılı için yüzde 45,2 zam talep ettiler.
Ama hükümetin teklifleri memurların bu talebine çok uzak kaldı.
Hükümet, birinci görüşmede 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6 zam; 2027 yılı için ise yüzde 4, yüzde 4 teklif etti. Memurların itirazları üzerine ikinci görüşmede taban aylığa 1000 TL daha ilave ederek lütufta bulundular!
Bunun üzerine memurlar 18 Ağustos'ta bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdiler. Hükümet PTT ve TCDD gibi devlet kurumlarındaki memurların iş bırakma eylemine katılmasına izin vermedi, kurumlardan yapılan yazılı açıklamalarda greve katılanlar hakkında adli işlem başlatılacağı belirtildi.
Düşünebiliyor musunuz; normal bir yaşam için talep edilen zam kabul edilmiyor, buna tepki olarak hukuki bir hak olan grev hakkı da kullanılamıyor.
Gerçekten ilginç bir dönem yaşıyoruz.
Talep edilene ulaşmayı bırak, talep edilemeyen bir döneme girdik gibi.
Bunan sonra hükümet bir teklif daha sundu o da yine beklentilerden çok uzak; 2026 yılı için ilk 6 ayın zammını yüzde 11'e, ikinci 6 ayın zammını ise yüzde 7'ye yükseltti. Yani 1'er puanlık artış.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın hükümetin bu cılız tekliflerine tepki göstererek şunları söyledi:
"Sunulan rakamları yetersiz bulduk, reddettik. Dedik ki böyle teklif olmaz, bu teklifle pazarlık-mazarlık yapılmaz. Daha sonra taban aylığa bin lira zam önerdiler, yöntem doğru ama rakam yanlış dedik. Bin liraya memur cebindeki hangi deliği kapatsın? O paraya market filesinin yarısı bile dolmaz.
Biz, refah payı istiyoruz. Çünkü geçmiş dönem kayıplarımız var. Taban aylığa sembolik bir dokunuş değil, adam gibi artış istiyoruz. Çünkü görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki bağ koptu. Maaşlarımıza oransal zam istiyoruz. Çünkü çalışanların alım gücü düştü, yoksulluk sınırının altına demir attı.
Gelir Vergisi'nin yüzde 15'e sabitlenmesini istiyoruz. Çünkü kaşıkla verilen zam kepçeyle geri alınıyor. Hükümet, bütün bunları sağlayacak adil bir teklifle gelsin.
Masada uzlaşı, sahada bayram olsun diyoruz. Biz sadaka istemiyoruz, biz emekliye, memura nefes aldıracak bir rakam bekliyoruz."
Memurların genel müdür, kaymakam gibi üst düzeyde olanları hariç çoğunluğu 90 bin liraya dayanan yoksulluk sınırının altında bir maaş alıyorlar. İstanbul gibi büyükşehirlerde yaşam maliyetinin 100 bin lirayı da geçtiği hesaba katıldığında, büyükşehirlerdeki memurların durumları çok daha zor vaziyette.
Elbette ki, asgari ücretliye, emekliye göre daha iyi durumdalar ama alınan bu maaşlar sağlıklı bir yaşam için yeterli düzeyde değil.
En düşük memur emeklisinin ise Temmuz 2025 itibarıyla 22 bin 670 lira aldığı dikkate alındığında memurların emeklilerinin de aynen işçi emeklileri gibi 26 bin lira olan açlık sınırının çok altında bir gelire talim ettiği görülüyor.
Peki, memur ve memur emeklileri, bu hak arama seferberliğinde, istediği zammı alabilecek mi? Mevcut hükümetle ve mevcut kapitalist ekonomik şartlarında bu mümkün gözükmüyor. Çünkü Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ve Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'ın enflasyonla mücadeledeki en büyük argümanları talebi baskılamak, kemerleri sıkmak.
Memura, emekliye cılız ve yetersiz zam hükümetin bir ekonomi politikası.
Gelir adaletsizliği bu ekonomik sistemin tabiatında var. Bir grup azınlık mutlu olurken, çoğunluk can çekişiyor bu sistemde.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın ifade ettiği gibi:
"Emekli mutsuz!
İşçi mutsuz!
Memur mutsuz!
İşveren mutsuz!
Öğrenci mutsuz!
Çiftçi mutsuz!
Sadece bir grup azınlık mutlu(!)"
Evet, tek çare var: Milli Ekonomi Modeli.
- Ağustos ayı Türk milletinin zaferleriyle dolu / 26.08.2025
- Etkin pişmanlıkla adalet sağlanır mı? / 23.08.2025
- Komisyonda ‘ısınma turları’ mı? / 22.08.2025
- Memurlar, talep ettikleri zamma ulaşabilecek mi? / 21.08.2025
- Rusya-Ukrayna savaşı sona yaklaştı mı? / 20.08.2025
- Nesillerimizi kaybediyoruz / 19.08.2025
- Dün Andımız, bugün Türk milleti tanımı! / 14.08.2025
- BTP Gençlik Kampı ve örnek lider / 05.08.2025
- Ekonomik gerçekler, Bakan Şimşek’i yalanlıyor / 31.07.2025