240 gram olan ekmek 15 TL fiyatla satılıyordu.
Fiyatını artıramadılar, gramını azalttılar, 200 gram ekmek 15 TL oldu.
Artık memlekette zam diye bir şey söz konusu değil elhamdülillah!
İyi de fiyatlar artıyor, her şey el yakıyor, yanına yaklaşılmıyor dediğinizi duyar gibiyim.
Sayın idarecilerimiz ve yöneticilerimiz yeni bir tabir bularak soruna kökten çözüm ürettiler.
Yeniden değerleme oranı.
Laf kalabalığı ve kelime oyunlarına sığınmak şart oldu!
Ekonomiyi doğru yönetemeyen, enflasyon canavarını düşüremeyen siyasi erk çözümü ürünlerin gramlarını düşürmekte buldu.
Evet düşüyor, her şey öyle bir düşüyor ki halk ucuza yesin ve alsın diye elinden geleninin fazlasını yapıyorlar!
Ürün aynı, fiyat aynı ama gramı düştü.
1 kg ekmek 60 TL civarından satılırken, şimdi 1 kg ekmek 75 TL'ye satılıyor.
İyi de ekmek aynı 15 TL, fiyat değişmedi ki. Gramı değişti.
250 gramlık ekmek, 200 grama düşürüldü.
Sigaraya 21 günde iki kere yeniden değerleme geldi.
Yıl başından bu yana sigaraya 14 TL zam geldi.
Peynir, kaşar, salam, sucuk, yumurta, süt... Bu ürünlerin de artık kg olarak satışı sınırlı.
Hepsinin gramı, paketi değişti.
A'dan Z'ye her şeye gelen bu artışlar vatandaşın hem belini büküyor hem de iyiden iyiye canını sıkıyor.
Bir de bu şark kurnazlığı oyunları ile sabır taştı taşacak.
Fiyat aynı bak zam yok, iyi de ürün azaldı, küçüldükçe küçüldü.
Bir şey olmaz küçülsün, ama zam görmüş demesin halk.
Üretici, girdi maliyetleri ve satış için gerekli olan materyallere gelen zam nedeni ile ürettiğinden bırakın kâr etmeyi artık zararın da önüne geçecek bir yöntem bulamıyor.
Memleketin her yeri yangın yeri.
Hangi sektöre baksak, kime değsek yandım diye feryad ediyor.
İşletmeler kepenk kapatıyor, kapılara kilit vuruluyor, insanlar işsiz kalıyor.
30 milyon çalışan var, 2,5 milyon işsiz var.
Biraz parası olan müteşebbis ne yapıyor peki, vergi, vergi, vergi diye boynuna ilmek geçiriliyor, bir işletme açınca.
Elini ovuşturan sadece maliye oluyor.
Üreten, riske giren, insan çalıştıran, maaş ödeyen, sattığı ürüne iki ya da üç aylık çek alarak dönmeye çalışan esnaf, içinden çıkılmaz bir hale bürünüyor.
Koyduğu parayı geri alabilmek bile maalesef hayal oluyor.
Yılın ilk altı ayında açılan firma sayısı geçen seneye göre yüzde 25 düşmüş, kapanan firma sayısı da yüzde 15 artmış geçen yıla göre.
Durumun vahameti ortada.
1 milyon lira ile iş kurmak istenilse, her altı firmadan biri aynı yılın ortasında kapanmaya aday.
Peki 1 milyon lirayı gram altına yatırsa ne oluyor.
1 Ocak 2025'te 1 milyon TL ile gram altın almış olunsa; 2966 TL 1 gram altın, 337 gram alınabiliyordu.
1 Temmuz itibari ile gram altın 4270 tl oldu.
Yani 1 milyon Türk lirası, 6 ayda 1 milyon 438 bin
Türk lirası seviyesine geliyor.
Altı ayda 438 bin TL kazanç.
Aylık 73 bin TL kâr.
Şimdi böyle bir durum var iken, insanlar yatırım yapar mı? Üretim için çaba harcar mı?
İşte enflasyonun temel sebebi bu. Paradan para kazanma işi.
Yüksek faiz, borsada girip çıkan sıcak sermaye.
Üretici desteklenmedikçe, teknolojik altyapı sağlanmadıkça, dışa bağımlılık bitirilmedikçe, düze çıkmak bir hayal.
Gün gelecek ki o gün inşallah hiç gelmesin, kuru ekmek bulamayacağız.
Aklımızı başımıza almanın vaktidir.
- Kuruyan göller ve susuzluk tehlikesi / 22.08.2025
- Ekmek / 21.08.2025
- Eşit yurttaşlık / 20.08.2025
- Hayalet şehir Gebze TOKİ / 19.08.2025
- 'Tava da delik, yağ da yok' / 16.07.2025
- 'Sudan geçtim susuzum, yüküm ekmek karnım aç' / 15.07.2025
- Tiyatro / 12.07.2025
- Kentin boş duvarları / 11.07.2025
- Muharrem ayı ve Ehl-i Beyt / 09.07.2025