Yahya Hoca genç yaşında musikiye cesaretle koşan, adım adım doruklara çıkan kıymetli bir hâfız. Göksu Kur'an Kursu'nda hafızlığa çalışırken daha o günlerde müezzinlik yapıyor sesini ispat ediyordu.Musiki ilmine gönül verip, oradan kendi çabasıyla musiki meşk eden, icra eden, Hafız İlhan Tok, Amir Ateş gibi? hocalarımızı istisna tutarsak maalesef bu konuda da hazine üstündeki dilenci gibiyiz. Yetişmesi yetiştirilmesi gerekenler, yolda bir nota görseler üzerine basıp geçerler. İşte Yahya Hoca yolda bir nota görse onu tutar kaldırır ve ne yazıldığına bakacak kadar duyarlı, bilgili, gayretli, seviyeli bir usta idi.Büyük emek göstererek, musıkiyi hem nazariyat hem solfej, hem beste olarak öğrendi eser sahibi oldu. Dede Efendi'lerin nesline yakışır bir asaletle bizlere ders verdi. Bizlere ümit verdi.Bugün güzel sesleri ile hafızlık yapan yavrularımıza notalarla beraber bir musıki dersi versek. Çocuklar ney nedir, kanun nedir, tambur nedir bendir nedir? görseler.Yahya Hoca dağda taşta dolaşarak, tabiri caizse sarp geçitleri aşarak bu sahada başarılı oldu.Seslerin yerli yerinde çıkarılması insana hoş gelen bir şey değil mi?Kuran-ı Kerim'de en çirkin sesin "eşek sesi'' olduğundan bahsedilir. Hakikaten bülbülün ötüşü ile eşeğin anırması nasıl aynı olabilir.Çocukluğumuzda camide müezzinlik yapan bir amca vardı. Makamında ezan ve salâ okurdu. Sonradan öğrendim ki Sarıyer'de bir cami imamından tecvid ve makam dersi almış.Eskiden rahle-i tedris denilen bir özel öğretim metodu vardı. Cami imamının önüne diz çökerek ondan Kur'an-ı Kerim, dini Bilgiler, hadis, tefsir, kıraat, mevlid ve musıki dersleri alınan, birebir karşılıklı, göz göze, kulak kulağa verilen dersler? Ve hoca hiçbir ücret talep etmezdi. Tek isteği öğrencisini başarılı görmekti.Bir Yahya Hocadan bakınız neler yazdık.Yahya Soyyiğit, ahlakı, sanatı ve samimiyeti ile gönlümüze etki eden kardeşimizdi. Bizlere ayna olmuştur. Kaptan olmuştur. Meltem TV'de İlahi Yıldızları yarışmasında jüri içerisinde yer aldı. Söylediği bir ilahinin sözleri şimdi daha da duygulu ve manidar oldu:
"Bugün ben bir güzel gördümBakar cennet sarayındanKamaştı gözümün nuruOnun hüsn-ü cemalinden
Salındı bahçeye girdiÇiçekler selama durduMor menekşe boyun eğdiGül kızardı hicabından."
Yahya Soyyiğit bizlere bunları hatırlattı.Erzurumlu Emrah'ın dediği gibi:"Mor menekşe boyun eğdiGül kızardı hicabından."Güzel sesi ile tatlı hatıralar bıraktı. Tekrar Cenab-ı Hak'tan rahmet diliyor, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Sabri / diğer yazıları
- Ramazanlaşmak / 17.07.2012
- III. Balkan Savaşı mı? / 28.05.2012
- Mihrabiyelerimiz; zikirden bir demet / 01.03.2012
- Ali Hoca’nın ardından / 25.02.2012
- "Türkiye Uyan!" / 31.01.2012
- Suriye Noel hediyesi olmayacak / 21.12.2011
- 9. Cüz'ü okurken, Suriye'yi düşündü? / 09.12.2011
- Şu idrake bakın / 01.11.2011
- Musiki ve hafızlarımız / 22.10.2011
- Ashâb-ı Hicr: Körlüğü seçen kavim / 10.10.2011
- III. Balkan Savaşı mı? / 28.05.2012
- Mihrabiyelerimiz; zikirden bir demet / 01.03.2012
- Ali Hoca’nın ardından / 25.02.2012
- "Türkiye Uyan!" / 31.01.2012
- Suriye Noel hediyesi olmayacak / 21.12.2011
- 9. Cüz'ü okurken, Suriye'yi düşündü? / 09.12.2011
- Şu idrake bakın / 01.11.2011
- Musiki ve hafızlarımız / 22.10.2011
- Ashâb-ı Hicr: Körlüğü seçen kavim / 10.10.2011