Moskova'ya kritik 'onay' ziyareti

Suriye'nin kuzey batısında bulunan Afrin'deki terör unsurlarını bertaraf etmek isteyen Türkiye, askeri tüm hazırlıklarını tamamladı.

Operasyona girişmeden önce tüm diplomasi kanallarını kullanan Ankara, terör örgütü PYD/YPG'ye verilen desteğin sona erdirilmesi talebinde ciddi olduğunu muhataplarına hissettirdi.

ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı koalisyonun Suriye 'nin Türkiye ve Irak sınırları boyunca güvenliği sağlayacak ve çoğunluğu PYD/YPG'li militanlardan oluşan Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) idaresi altında faaliyet gösterecek 30 bin kişilik yeni bir güç oluşturacağı haberlerine tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yeni güç için 'terör ordusu' ifadesini kullanmıştı.

Dışişleri başta olmak üzere hükümetten çok sert başka tepkiler de geldi. Bu açıklamalarla doruğa çıkan gerilimi yatıştırmak için ABD'den ılımlı açıklamalar geldi.

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, Suriye'de yeni bir ordu ya da konvansiyonel sınır muhafız gücü oluşturmayacaklarını açıkladı.



Pentagon Sözcüsü , "PYD ve YPG güçleri ile bunlara verilen eğitim DEAŞ'ın yenilmesi, Birleşmiş Milletler'in (BM) öncülüğünde gerçekleşen Cenevre görüşmelerinin de desteklenmesine yöneliktir. Koalisyon ortağımız ve NATO müttefikimiz Türkiye'nin güvenlik kaygılarının farkındayız. Türkiye'nin güvenlik kaygıları meşru temellere dayanmaktadır. Suriye'de DEAŞ'ı yenmeye dönük çabalarımız konusunda Türkiye'ye karşı bütünüyle şeffaf olmayı ve NATO müttefikimizin terörle mücadelesinde yanında olmayı sürdüreceğiz" dedi.

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson da "ABD'nin Türkiye'ye bir açıklama borcu var. Suriye'de sınır gücü kurma niyetimiz yok" dedi.

ABD sözlerini tutmadı

ABD'li yetkililerden gelen açıklamalar hakkında konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Yapılan tüm açıklamalara rağmen biz tam olarak tatmin olmadık" dedi.



Çavuşoğlu şöyle konuştu: "Sözde bir terör ordusunun kurulması, geri dönülmez hasar açar dedik. Yapılan tüm açıklamalara rağmen, biz tam olarak tatmin olmadık. Bu adımları devam ettirirlerse, Suriye'nin geleceği de tehdit altına girer. ABD bize Mümbiç'te verdiği sözü tutmadı. YPG Mümbiç'ten çekilmedi. Bizim adım görmemiz gerekiyor. Öyle ya da böyle demeleri, bizi tatmin etmez. ABD'nin artık somut adım atmasını bekliyoruz. YPG'deki silahları toplama sözü vermişlerdi. Hamburg'da olsun, diğer görüşmelerde olsun, Beyaz Saray'da olsun, telefon görüşmelerinde olsun, kendileri söylediler. 'Verdiğimiz silahların seri numaralarını alıyoruz ve Rakka operasyonunda olsun toplayacağız' dediler. Bunun mümkün olmadığını defalarca anlattık ve bugün de görüyoruz. ABD gibi bir ülke sözünü tutmalı."

'Rusya ve İran'la koordinasyon halindeyiz'

Bakan Çavuşoğlu, "ABD'den gelen açıklamalar üzerine Türkiye'nin Afrin Münbiç operasyonu ertelenir mi?" sorusuna "hayır" yanıtı verdi.

Türkiye'nin Afrin operasyonu hakkında, "Havadan müdahale için koordinasyon olmalı. Rusya ve İran'la görüşüyoruz" ifadesini kullanan Çavuşoğlu şunları söyledi: "Afrin'de Rusya'nın az sayıda gözlemcisi var. Tam rakamları ben de bilmiyorum. Rusya asker sayısını bazen azaltıyor, bazen çoğaltıyor. Burada gözlemciler var. Biz burada bir müdahale yaptığımız zaman bunu koordineli yapmamız lazım, buradaki Rus gözlemcilerin bundan etkilenmemesi lazım. Biz Suriye'nin her zaman sınır ve toprak bütünlüğünü savunduk ve saygı duyduk. Biz bugüne kadar birçok adımımızı Rusya'yla koordineli attık. Bazı konularda başından beri görüş ayrılığımız olsa da birlikte çalışıyoruz. Hava sahası konusunda hem İran, hem Rusya ile görüşüyoruz. Buradan havadan bir müdahale için koordinasyonu sağlamalıyız."

Akar ve Fidan'dan Rusya'ya kritik ziyaret



Afrin operayonu için geri sayım devam ederken dün Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Rusya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Gerasimov'la görüşmek üzere Rusya'ya gitti.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'ın Rus mevkidaşı Gerasimov'la yaptığı, MİT Müsteşarı Fidan'ın da katıldığı Moskova'daki kritik görüşmede, bölgesel güvenlik konuları, Suriye'deki son gelişmeler ve Astana/Cenevre süreci ele alındı.

Görüşmede asıl konu ise Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarına Afrin operasyonunda hava desteğinin nasıl sağlanacağı konusuydu. Zirvede gerekli mutabakat sağlanması durumunda Afrin operasyonun düğmesine basılması bekleniyor.

Rusya'nın onayı olmadan Afrin'e operasyon imkânsız

Türkiye'nin askeri harekât düzenlemeyi planladığı Afrin ilçe merkezinde 300'e yakın Rus askeri bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sert açıklamalarına rağmen, bu askerler bölgeden henüz çekilmedi.

Bu gerçekten yola çıkan güvenlik uzmanları, Afrin'e operasyonun Moskova'nın yeşil ışığı ve desteğiyle olması gerektiğini seslendirerek, "Bu operasyon için Afrin hava sahasının açılması şart. Açılmazsa çok acı bir tecrübe olur. ABD, PHD/YPG'yı zırhlı araçlarla donattı. Dolayısıyla zırhlı bir düşmanınız olacak, ona karşı yakın hava desteğinde ilerleyen kara unsurları şart. Havadan helikopter, kritik lojistik ikmal, birliklerin morali açısından havadan yaralı tahliyesi... Yürüyen ordunun arkasında onu destekleyecek hava lojistik unsurları olması lazım. Bunun için de Rusya'nın hava sahasını açması gerekiyor. Dolayısıyla operasyonun selameti açısından Rusya'nın onayı şart. Moskova eğer onay verirse Afrin Türk ordusu için bir günlük iştir. Ancak Moskova'nın onayı olmazsa orası bir bataklığa dönüşebilir" görüşlerini seslendirdi.

Suriye Kürtleri hedef değil



Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, basın toplantısında, Türkiye'nin ulusal güvenliğine tehdit teşkil edecek her tür gelişmeye karşı gerekli tedbirleri aldığına işaret ederek "Afrin, Mümbiç, Cerablus veya başka noktalarda Türkiye'nin atacağı kendi ulusal güvenliğini korumaya dönük adımların asla ve asla Suriye Kürtlerine karşı bir hareket olmadığının altını bir defa daha çizmek istiyorum" dedi.