Lozan Antlaşması'na göre "silahsız" ve "askersiz" olması gereken Dedeağaç'ta bu sefer "inadına" bir askeri tatbikat gerçekleştiriliyor.
"İnadına" çünkü böyle bir tatbikat Yunanistan'ın resmi izni olmadan olmaz, belki ABD, Lozan Antlaşması'na imza atmadığı için "Bana ne Lozan'dan" diyebilir ama izin veren Yunanistan Lozan'a imza atan taraf ülkelerden birisi.
Buna rağmen sınırımıza 30 kilometre mesafede "Türkiyesiz" bir NATO tatbikatı yapılıyor. Tatbikatın adı, "Anında Müdahale"; 26 Mayıs'ta başladı, 9 Haziran'a kadar devam edecek. Tatbikatta 3 bin ABD askeri olduğu ifade ediliyor. Tatbikat için, "ABD liderliğinde, NATO katılımıyla çok uluslu tatbikat" ifadesi kullanılıyor.
Lozan'a göre, bu bölgede askeri tatbikat asla yapılamaz, buna rağmen yapıyorlar, hatta Türkiye'nin de üyesi olduğu NATO adına yapıyorlar ve Türkiye davetli değil. Cinayet üstüne cinayet!
Tatbikatın amacı "Avrupa'nın Doğu Kanadı'nın korunması" olarak belirtilmiş. Demek ki yeni NATO konseptinde NATO'nun doğu sınırı Yunanistan olarak ifade ediliyor, yani bu tatbikatla ve ifade edilenlerle Türkiye NATO'dan tamamen fiili olarak dışlanmış oluyor.
Benzer bir dışlanmayı, Doğu Akdeniz'de 31 Mart'ta başlayan ve 10 gün süren "Iniochos 2025"te de görmüştük. Tatbikat Yunanistan'ın ev sahipliğinde(!), ABD öncülüğünde yapılmıştı ve katılanlar, Fransa, İsrail, BAE, Hindistan, İspanya, İtalya, Polonya, Slovenya, Güney Kıbrıs idi. Bu tatbikatı NATO organize etmemesine rağmen, tatbikata ait görüntüleri NATO servis etmişti.
Dedeağaç'ta başlayan tatbikatla ilgili 20 Mayıs tarihli Yunan basını şu bilgileri paylaştı:
"3 bin Amerikan askerinin katılacağı çok uluslu büyük tatbikat, Ankara'nın ilgi odağı olacak. Tatbikat Yunanistan, Arnavutluk, Hırvatistan, Kosova, Karadağ ve Kuzey Makedonya başta olmak üzere toplam sekiz ülkede eş zamanlı olarak yapılacak. ABD birlikleri, Tennessee Ulusal Muhafızlarına bağlı 194. İstihkâm Tugayı ile Vermont'tan gelen 86. Piyade Tugayı Muharebe Ekibi. Bu güçler herhangi bir tehdide karşı ortak müdahale amacına uygun şekilde eğitim alacak.
Tatbikatın hedefleri arasında Nestos Nehri'ndeki su engelinin aşılması, hava indirme operasyonları, motorize harekâtlar, nüfusun yoğun olduğu bölgelerde muharebe ve KBRN olaylarına müdahale yer alıyor. Yunan Silahlı Kuvvetleri tatbikata XX. Zırhlı Tümen ve Özel Harp Komutanlığı personeli ile katılacak…"
Tatbikatta, tanklar, savaş uçakları, savaş helikopterleri, firkateynler ve daha birçok askeri araç kullanılıyor. NATO karargahında hazırlanan tatbikatın senaryoları ve coğrafi kapsamı ise dikkat çekici: Tanklar sınıra yaklaşıyor, limanlar ele geçiriliyor, nehirler aşılırken kimyasal saldırılara karşı da hazırlık yapılıyor...
Tatbikatta Yunanistan, Bulgaristan, Arnavutluk, Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya, Slovakya ve Hırvatistan'dan toplam 12 binden fazla asker görev alıyor.
Tatbikatın hedefinin, "müttefik ülkeler arasında güven tesis etmek ve savaş zamanı müşterek harekât kabiliyetlerini geliştirmek" olduğu ifade ediliyor.
ABD, geçen yıllarda "Rusya tehdidini" bahane ederek Yunanistan kıyılarına tam dokuz askeri üs inşa etti. Kuzeyde Dedeağaç'tan güneyde Girit'e uzanan Ege üsleri, asker ve silahla dolduruldu.
Lozan açıkça delinmesine rağmen, yaşanan süreç Türkiye için ciddi bir güvenlik tehdidi oluşturmasına rağmen hükümetimiz, Yunanistan Komünist Partisi (KKE) kadar tepki göstermedi!
KKE'nin yayın organı Rizospastis gazetesi tatbikatı şöyle değerlendirdi:
"Bu tatbikatlar bölgenin güvenliği için değildir. Bunlar, NATO tarzı propaganda mekanizmalarının çekmeceden çıkardığı, bilinen argümanlardır. Giannouli, Kandilapti, İskeçe'de Petrochori'de üsler; Dedeağaç ve Kavala'da limanlar kasapların hizmetine sunuldu!
Ülkemizin ve bölgemizin savaşa dahil edilmesinin şimdi durdurulmasını, Dedeağaç üssünün kapatılmasını, Dedeağaç ve Kavala limanlarının savaş üssü olmaktan çıkarılmasını talep ediyoruz. Ülkenin emperyalist savaşlara ve düşmanlıklara katılımının tamamen durdurulmasını istiyoruz."
Sınırımıza 30 kilometre mesafedeki bu askeri yığınak, Lozan'ın yok kabul edilmesi ve NATO üyesi olmasına rağmen Türkiye'nin dışlanması Türkiye için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Eğer bu tehdide bugün "dur" demezsek, gerekli tepkileri gösterip tedbirlerimizi almazsak, yarın iş işten tamamen geçmiş olacak.
Eğer siyasilerimiz ülkemizi direkt tehdit eden böylesine bir sürece bile dur diyemeyecekse, o halde niye o koltukları işgal ediyorlar?
"Yeni anayasa" konusunu pişirip pişirip önümüze sunanlar, asıl çözmeleri gereken bu milli güvenlik sorunlarına odaklanmaları gerekiyor.
- Mücadele enflasyonla mı, vatandaşla mı? / 04.06.2025
- “Cezasızlık algısı” iktidara yakın olanlarda var! / 03.06.2025
- Yüksek faizle üretim ekonomisi olmaz, işsizlik azalmaz! / 31.05.2025
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025