AKP'nin, bir tek AB hayali kalmıştı; o da bitti. AB politikası iflas etti. AB şefleri ve üye devletlerin başkanları, yeri geldiğinde açık ve net konuşuyorlar; Türkiye, AB'ye üye olamaz.AB kararları nettir; Türk tarım ürünleri AB'ye sokulamaz, Türk vatandaşları serbest dolaşamaz. Kıbrıs, Rumlarındır, dolayısıyla Türkler Kıbrıs'ta hak iddia edemez. Türk askeri, Kıbrıs'ta işgalcidir; geri çekilmelidir.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, AB Türkiye'yi almaz, almayacak, bu kararların anlamı budur, millet ve devlet kendine gelsin bu boş hayal uğruna taviz üstüne taviz vermekten vazgeçsin, diye haykırıyor yıllardan beri. "Kıbrıs vatandır, satılamaz" mitingleri yaptı. Milletimiz, AB oyununu fark etti; şimdi yüzde 85-90'lar oranında Türk milleti, Prof. Dr. Baş ile birlikte "AB'ye hayır" diyor.AB'nin bu "vahim kararları"nı ve oyunlarını sağır sultanlar bile duydu, biliyor. AKP de biliyor.Anavatanı ecnebilere satılığa çıkartan AKP, yavru vatanı Rum'a peşkeş çekmez mi?Çekti? Kıbrıs resmen satıldı. 2005'te imzalanan Ek Protokol, yavru vatanın satılmasıdır, KKTC'nin ilgasıdır, Kıbrıs'ın tek sahibinin Rum kesimi olduğunun ilanıdır. BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, Ek Protokol'ün imzalandığı gün, yapılan işi böyle izah etmiştir.Vaziyet budur.AKP, biraz daha koltuk da kalmak adına bile bile "lades" demiştir.Devlet idaresi, AKP'nin çarkına göre işliyor; dolayısıyla devlet, ham AB hayali uğruna KKTC'yi Rumlara devrediyor.AB'nin "askı"larının ardından AKP'nin güya "manevra" diye nitelendirilen atraksiyonları, Ek Protokol'de imzalanan kararların fiiliyata geçirilmesidir.Rum tarafı razı olmuyor; tabii ki razı olmayacak? Ne diyor Papadopulos; Ek Protokol'un tamamını uygulayın? Birkaç havaalanı ve deniz limanı ile işi geçiştirmeyin; taahhütlerinizi tam olarak yerine getirin, diyor. AKP'yi deşifre ediyor Papadopulos.Rumlara, Türkiye'den iki hava ve deniz limanı açmak; Kıbrıs'ın sahibinin Rum kesimi olduğunu fiilen kabul ve ilan etmektir.Papadopulos, Ercan havalimanının açılması konusunda dahi Ek Protokol'e göre "Ercan Havaalanını açmak da bizim egemenliğimiz ile ilgilidir" diyor AKP'nin gözünün içine baka baka.AKP sese çıkartmıyor. Niye? Sözler verilmiş, Ek Protokol imzalanmış da ondan?Rum ve Yunan kesimi, AKP hükümetinin imzaladığı Ek Protokol'ü birkaç taviz ile geçiştiremeyeceğinde ısrar ediyor. AB üyesi devletler de, AKP'nin, KKTC'yi "fiilen ilga" etmek ve Kıbrıs'ın tek sahibinin "Rum Kesimi" olduğunu "fiilen ikrar" etmek anlamına gelen "son tavizler"ini yeterli bulmuyorlar.AB işi ve KKTC bitmiştir.Bu Kıbrıs peşkeşi işinde, AB'nin Helsinki kararlarının altına imza atan önceki koalisyon ortakları MHP, DSP ve ANAP'ın da vebali var; bakmayın simdi milliyetçi-ulusalcı kesilmelerine?"Boş bir AB hayali" uğruna, vatan toprakları satılıyor, en son 1974 Barış Harekatı'nda 10 bin şehit verdiğimiz KKTC Rumlara peşkeş çekiliyor. Peygamberimizin halası "Hala Sultan Ümmü Haram binti Milhan"ın "Beni şu Haçlı Rumlarından kurtarın?" diye bekleştiği Kıbrıs, tamamen Rumların inisiyatifine veriliyor. Müflis AKP, vatanı ecnebilere satıyor, yavru vatanı Rum'a peşkeş çekiyor; bu nokta, sözün bittiği noktadır.AKP, sözün bittiği noktaları da bitiriyor.AKP, kimseyi takmıyor. Ortada "devlet politikası" diye bir politika yoktur. AB ne derse yapan, ABD ne derse yapan, IMF ne derse yapan bir AKP vardır; devlet de, millet de böyle bir "teslimiyetli AKP hükümeti"nin elinde savruluyor.Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt "Şunu açık şeçik söylüyorum; "Off the record" demiyorum. Bizim görüşümüz alınmadı. Orada 40 bin askeri olan bir kurumun görüşü alınmaz mı?! Bu devletin resmi görüşünden sapmadır. Elbette devleti biz yönetmiyoruz. Sadece görüşümüzü dile getiriyoruz. Görüşümüzü alıp kabul etmeyebilirlerdi" diyor.Sırtını AB'ye, ABD'ye ve IMF'ye dayayan AKP, kimseyi görmüyor, kimseye sormuyor, kimseye danışmıyor.Vatan ecnebilere satılıyor, elden gidiyor. KKTC fiilen ilga ediliyor? Şüheda kan ağlıyor. Türk milleti, her gün yine üç-beş şehidini daha bağrına basıyor. Türk milletinin bağrı yanıyor, bağrı kanıyor.Türk milletinin gencecik evlatlarını "vatanımızı, yavru vatanımızı, devleti, milleti, medeniyeti, namusu, dini imanı canı pahasına koruyup kollasın" diye emrine ve komutasına verdiği Genelkurmay Başkanı, "Bunlar, bize de sormuyorlar?" demekle yetinemez.Yetinirse, Türkiye, Lozan'dan Sevr'e savrulmaya devam eder. KKTC hepten gider. Akdeniz gider, Türkiye gider.Hiçbir devlet erkânının da, şehit cenazelerinin ardından yürümeye veya bağrı yanık şehit ailelerinin yanına varmaya yüzü olmaz.Bu nokta, artık "sözün bittiği nokta"dır. Bu nokta, devlet makamlarının "yakınma, sızlanma ve şikayet etme makamı olmadığı"nın hatırlanması gerektiği noktadır.Tekrar ediyorum; gelinen nokta, artık "sözün bittiği nokta"dır? Ben sözümü bitirdim?
Müslim Karabacak / diğer yazıları
- Hz. Muhammed'den (saa) kim niye rahatsız olur? / 17.03.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024
- Metro Entelijansiyasi / 14.03.2024
- Aşık Neyanî'ce... / 10.03.2024
- Müslümanın Allah'ı "zengin" Ehl-i Kitab'ın tanrısı fakirdir ve Milli Ekonomi Modeli de "zengin Allah" inancının üründür / 09.03.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 29.02.2024
- Hak Teâlâ ayırmadı sana ne oluyor? / 28.02.2024
- Bir Kerbela mersiyesi... (Ahmed Edib Harâbî) / 23.02.2024
- Bohem hayat Necip Fazıl / 20.02.2024
- Kelimelerin ahenkle dansı / 17.02.2024
- Çok şeye tercüman, hayatımıza dair... / 16.02.2024