Muhabbetullaha doğru

Bir sır versem ömrüne, saklar mısın?İnsanın bir gülüşünün ardında ne sırlar vardır, gözlerden akan bir damla yaş; hangi günlerden, hangi zor gecelerden sonradır bilir misin? Kendi kalbinde bile süregelen fırtınaları, bazan da durgun suları, geçmişi geleceği ve her olan şeyi tehdit edebilir misin? Sen kendi içinde olup bitenleri anlaya bilir misin? Ancak mümin kulların kalbine sığan Yüce Yaradanı gerçekten gönlüne sığdırabilir misin? Kalbin içinde olan, güce yansımaz mı? Alınlardaki secede izi okunmaz mı? İnsan bazan bir sözü ile kendini anlatmaz mı? Dost olan dostun halinden bilmez mi?Geçmişteki arifler şimdikilerin gönlünde yaşıyor. Gönüle bakmayı bilirsen, halden anlamayı öğrenirsen ve en çok arif olmaya özenirsen, yollar da senin için açılmışsa artık yelkenleri açmalısın, rüzgarın yelkenlere doluşunu izlemeli koca okyanusta inançla ilerlemelisin. En çok hatırlanan gerekeni sana unutturan şeylerin bile, bir gün gelirde zikirden olduğunu anlarsın, "Bu nasıl bir şenliktir?" diye kafanı yormalısın. Hayret etmelisin dolunayın önünden geçen bulutlara, seni senden olan geceye, yıldızlara, gözleri dolduran hüzne hayret etmelisin. Hayret etmelisin başka insanların senin gönül dilinden konuşmasına, bir bakışın neler değdiğine, sevginin hangi kapıları çalabildiğine hayret etmelisin. Yaşananları dile dökmek için, olana bitene, yüzüne değen rüzgara, dalında kıpırdayan yaprağa dikkat etmelisin.Ege'nin bazı köylerinde şimdi dallar erik ne kiraz yüklüdür, fakat şehirde kiraz alamayan çok insan vardır. Ağız tadını bulmuş olanlar için kirazı tatmak o kadar önemli değildir; bunu da bilir misin?Hani muhabbet denen bir şey vardır, onu bulduğunuz zaman ne yediğiniz, ne giydiğiniz, nasıl bir yerde yaşadığınız gibi şeyler önemini kaybeder, rızkınızın siz istemeseniz de sizi bulduğunu bilirseniz gönlünüze bir rahatlık gelir, Yaradana yakınlığın tadını çıkarırsınız. Hiç kiraz yemekle muhabbet duymak kıyaslanabilir mi? Hani Emre'm Yunus der: "Ballar balını buldumKovanım yağma olsun"Bu hale erenlerden oluruz inşallah.Sayın Hocamız Prof. Dr. Haydar Baş, "İslam'da Zikir" adlı eserinde der ki: "Allah'ı zikir, tefekkür yoluyla marifete ve kalp yoluyla muhabbete bir vesiledir. Zikrullah kulun Allah'a olan muhabbetin ilanı mahiyetinder. Allah (cc) buyurur ki: "Kullarından velilerim, yarattıklarımdan sevdiklerim Beni zikredenlerdir ki zikirlerine karşılık Ben de onları zikrederim". Allah (cc) sırrına erenlerden eylesin.