Mükemmel lider, mükemmel kadro

Bugün dünyanın geneline baktığımızda, özellikle de İslam dünyasında zulmün, kan ve gözyaşının hakim olduğunu görüyorsunuz.İsrail, Gazze'deki Müslüman kardeşlerimize tam bir soykırım uyguluyor.İsrail, Gazze'deki kadınlar, çocuklar ciğerlerinde ani yaralar oluşup da havasızlıktan boğularak ölsün diye fosfor bombası kullanıyor.İsrail, Gazze'deki siviller eriyerek acı içinde ölsünler diye pudra bombası kullanıyor.Yine Gazze'deki insanlar ölsün ama eşyalara zarar gelmesin, böylece soykırım yapıldığı ispatlanmasın diye tanklardan oklar fırlatarak katliam yapıyor.Bir tanktan aynı anda 8000 ok fırlatılıyor. İsrail vahşette sınır tanımıyor.Vahşet sadece Filistin coğrafyasında sergilenmiyor; İsrail'in arzı mevut projesinin gerçekleşmesi için misyon sahibi olan başta ABD olmak üzere Batı dünyası, İslam coğrafyasında kan kusturuyor.Dünyanın değişik ülkelerinden topladığı, eğittiği, silahını verdiğini teröristleri bu coğrafyaya musallat eden Batı, yaşlı, kadın, çocuk demeden en adi ve en vahşi şekilde Müslümanları katlediyor, katlettiriyor.Afganistan'da, Pakistan'da El Kaide bahanesiyle sivilleri NATO kapsamında katleden Batı, Arap Baharı estirdiği Libya, Tunus ve Mısır gibi ülkelerde ise Müslüman'ı Müslüman'a kıydırma politikası güdüyor.Batının bu vahşet politikası sadece İslam ülkeleri üzerinde mi? Elbette ki hayır? Batı, sömürü politikalarına karşı duruş sergileyen tüm ülkelere, tüm milletlere cephe almış durumda? İşte Ukrayna'da yaşananlar bunun örneği?Dünyada yaşanan Batı ve İsrail eksenli vahşetin örneklerini artırabiliriz.Peki, çıkış yolu yok mu? Tüm dünya bu soykırımlara seyirci kalıp, bu esarete, bu sömürüye hep boyun mu bükecek?Bizler, inanan insanlar olarak gayet iyi biliyoruz ki, bu alemi yoktan var eden Allah(cc) bütün kapıları kapatsa da bir kapıyı, bir çıkış yolunu mutlaka açık tutar, O'ndan asla umut kesilmez. Bu kapı, Prof. Dr. Haydar Baş'ın mimarı olduğu İcmal Gençliği'dir.Sayın Baş'ın da Kozaklı Gençlik Kampı'nda ifade ettiği gibi, "Bu ülkeyi dimdik ayağa kaldıracak olan bu kadrodur, İcmal Kadrosu'dur. Bu kadronun yaptıkları insanlığın dilinde ve gönlünde? İnsanlar diyor ki 'Bunlar hayata geçerse, biz bu zilletten kurtuluruz'?"İcmal Gençliği, Ehl-i Beyt'in nefesiyle yoğrulmuş, bidat akımlarına bulaşmamış, İslam'ı Allah'ın murat ettiği gibi, Ehl-i Beyt'in yaşadığı gibi yaşamayı şiar edinmiş tertemiz bir kadrodur.İcmal Gençliği, milli değerlere sonuna kadar sahip çıkan, devletsiz, vatansız, bayraksız, askersiz, darmadağın olmuş bir milletin hayatta kalamayacağını gayet iyi bilen, bu değerlerin korunması için mücadele eden fedakar bir kadrodur.İcmal Gençliği, batının dayattığı bütün görüşleri bir kenara koyarak, fıtrata uygun olan Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet projelerini dikkate alan, ekonomik ve siyasi çıkışı bu noktalarda arayan gençliktir.İcmal Gençliği, 10 yaşında Müslüman olan İmam Ali misali, 90 yaşında İstanbul'un fethine katılan Ebu Eyyub-el Ensari misali yaşa bakmadan hakkın hakim olmasında sağına ve soluna bakmadan "ben varım" diyen gençliktir.İcmal Gençliği, mimarı Prof. Dr. Baş'ın "Bir lider dinini, dilini, parasını ihraç edebilendir" sözünden yola çıkarak aidiyet duygusunu zirvede yaşayan gençliktir.İcmal Gençliği, "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesinden hareketle, hem ülkesinin bütünlüğü, milletinin birlik ve beraberliği, hem de dünyada barışın tesis edilmesi noktasında gayret ortaya koyan gençliktir.İcmal Gençliği, mimarı mükemmel, yol haritası mükemmel, çözümleri, projeleri mükemmel, iş bilen, kabiliyetli, donanımlı, şartlara esir olmayan, yönlendiren, hem yaz hem de kış şartlarına hazırlıklı olan, her yönden yetişmiş örnek bir kadrodur.Bütün bunlar değerlendirildiğinde İcmal Gençliği, ahirin de ahirini yaşadığımız bu zorlu ve bol fitneli günlerde milletimizin ve dünya insanlığının tek kurtuluş kapısıdır.