Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, torpil, kayırmacılık, iltimasın, marjinal kalmış siyasi partilerin işi olduğunu öne sürerek, "Bizim buna ihtiyacımız yok. Kim yazılıda... Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, torpil, kayırmacılık, iltimasın, marjinal kalmış siyasi partilerin işi olduğunu öne sürerek, "Bizim buna ihtiyacımız yok. Kim yazılıda, mülakatta başarılı olursa o hakim ve savcı olur, yargıya o hizmet eder" dedi. Geçmiş yıllarda yaşanan uygulamalar, bunun böyle olmayacağını yansıtıyor. ÖSYM'nin yaptığı sınavda siyasi iradenin belirlemede etkisi olmadığına işaret eden Şahin, mülakat komisyonunun kendi iktidarları döneminde ortaya çıkmadığını, 1934 yılından beri Adalet Bakanlığı'nın, hakim ve savcı adaylarıyla ilgili mülakatı bürokratları kanalıyla yaptığını ifade etti. Daha önce yazılıda alınan puan ile mülakatta alınan puanın aritmetik olarak toplanarak ortalamasının alındığını ve adayların ona göre sıralamaya tabi tutulduklarını söyleyen Şahin, yapılan son düzenlemeyle yazılıya daha fazla ağırlık verdiklerini, yazılı sınavın yüzde 70, mülakatın yüzde 30 oranında sonucu etkilediğini ifade etti. Şahin, şunları söyledi: "Bunlar nasıl bir siyasi kadrolaşma amaçlı olabilir. Daha önce olmayan bir şeyi adayların lehine daha da güçlendiriyoruz, mülakata daha az değer veriyoruz. Bu düzenlemeden dolayı bize teşekkür edilmesi gerekir. Biz AKP olarak iltimasa, adam kayırmaya, torpile ihtiyaç hiç duymayan bir siyasi partiyiz. Sokakta yürüyen iki kişiden biri zaten bizim partimize oy vermiş olan kişidir. Kimi kime tercih edeceksiniz? Torpil, kayırmacılık, iltimas, marjinal kalmış siyasi partilerin işidir. Bizim buna ihtiyacımız yok. Kim yazılıda, mülakatta başarılı olursa o hakim ve savcı olur, yargıya o hizmet eder. Aslında şu ana kadar torpil, kayırmacılık yoluyla yandaşlarımızı devlet kadrolarına yerleştirelim diyenler siyaseten kazançlı çıkmamışlardır. Hepsi kaybetmişlerdir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.