Fizikte ters kare yasası olarak bilinen birçok durum vardır. Biz bu durumu ışık için konuşalım. Yani aydınlanma olarak. Bir ışık kaynağının aydınlattığı bölgeden 1 kat uzaklaşıldığı zaman aydınlanma 2 kat; 2 kat uzaklaşıldığı zaman aydınlanma 4 kat; 4 kat uzaklaşıldığı zaman aydınlanma 16 kat; 10 kat uzaklaşıldığı zaman aydınlana 100 kat azalır. Çünkü ışık kaynağı hep aynı yönde enerjisini toplamaz. Her tarafa eşit şekilde dağıtmaya çalışırken mesafenin karesi şeklinde giderek azaltmak zorunda kalır. Çok uzak mesafelerde hiçbir şekilde ışık alamayan noktalar için ise ışık kaynağı diye bir varlık yoktur.
Ne demek istiyorum:
Bir aile reisi, ailesinden ne kadar uzaklaşırsa onların üzerindeki tasarrufu kat kat nispetinde azalır. Işık misali karanlıkta ilgi yoksunu olan aile doğru yolu bulamayıp yanlışlıkların içinde eziyet çekmeye başlar ki aile reisi olduğunu zanneden şahıs farkında olmadan ailesinin reisi değil de zalimi olmuş olur. Aile de kendilerine sahip çıkan bir reisin varlığına iç dünyasında inanmayıp sadece fiziksel olarak bağ kurmaya çalışır fakat kendine farklı yollar aramaya başlar.
Bir arkadaş arkadaşının hatırını ne kadar sıklıkla arayıp sorarsa onun üzerindeki olumlu etkisi sürekli artarken tam tersi durumunda arkadaşlık enerjisi git gide azalarak yok olmaya kadar gider. Ve artık diğer arkadaş için yokluk başlamış uzun zaman sonra gelen ilgili alakanın artık bir anlamı olmayacağı için kendine yeni arkadaşlıklar bulmanın çarelerini arar.
Gurbette olan akraba, dost, kardeş vs. ne kadar sıklıkla hatırlanıp arayıp sorarsak uzaklığın vereceği boşluğu onların gönüllerinde doldurmuş oluruz. Aksi durumda uzun süren bu arayıp sormamalar veya ziyaret etmemeler bu bağların yok olup gitmesine neden olur ki sosyal bir varlık olan insan kendi dünyasında yalnız kalır. Aynı durum karşı taraftaki insanların sıladaki sevdiklerin olmadığına inanmamaya kadar gider. Bu karşılıklı gerçekleşen bir durumdur.
Bir yöneticinin yönetim enerjisi çalışanları arasında yakından uzağa doğru giderek ışık misali kat kat azalarak yayılır. En yakınındaki çalışan yönetim enerjisini çok iyi alırken uzak duran, mesafeli duran çalışana sıfır mesafesinde bir etki kalır. Bu durumun sonucunda çalışan iş yeri disiplinine aykırı hareketler yapmaya başlar. Yönetici tarafından olumsuz algılanan bu durum çalışanla ilgili değil yöneticiyle ilgili bir durumdur. Bu enerjiden yoksun olan çalışan kendinin unutulduğu düşünerek kendine yeni ufuklar arama çabasına girmeye başlar. Yönetici bu çalışanını kaybetmek istiyorsa bu durumun sürmesine izin verir. Hiçbir şekilde mesafe kapatma çabasına girmez. Hep çalışanın yaklaşmasını ister. Tam tersi yönetici çalışanını kaybetmek istemiyorsa o çalışanına özel vakit ayırarak onun da iş yeri psikolojisi olumlu enerjisinden faydalanmasını sağlar. Çalışanını tabiri caizse hayata döndürür. Aynı durum çalışan için de geçerlidir. Bulunduğu kurumu benimseyen, iş yerinde mutlu olarak çalışan ise yöneticiye daha yakın olabilmek için aşırıya kaçmamak kaydıyla işini en mükemmel şekilde yapmaya çalışır ki bu durum her zaman yöneticiler tarafından hoşlarına gittiği halde hiç te hoş olmayan yakıştırmalarla tabir edilir. Hâlbuki bu yaklaşmalar yönetici ve çalışan arasındaki soğuk buzları eritip her iki taraf için bir rahatlamaya sebep olan durumlardır.
Bir öğretmen ile öğrencisi arasındaki durumlarda da bu durum geçerlidir. Öğrencisiyle ilgilenmeyi bırakan bir öğretmenin ufak bir ilgisizliği öğrenci de çok büyük gerilemelere sebebiyet verir. Zamanla öğretmeninin artık onu sevmediğini düşünüp gözünden düşürür. Ve artık o öğretmenin daha sonraki çabaları fayda etmez duruma gelir.
Birbirlerine muhabbet besleyen kişiler arasındaki anlaşmazlıklarda da aynı durum geçerlidir. Birbirlerinden ufak uzaklaşmalar durumunda aralarındaki soğukluk kat kat daha fazla olacaktır ki bu durum sonucunda da yılların emeğinin kaybolup gitmesi görülecektir.
Bir liderin yönetim etkisi aynı şekilde tabanına kat kat azalacak şekilde yayılır. Lidere yakın insanlar her türlü nimetten, imkândan yararlanırken halkın en tabanındaki insanlar yönetim etkisinden hiçbir nasibini alamadıkları gibi umutsuzluk duygusunu geliştirip hayata küsme durumuna gelirler. Bu umutsuzlukları hiçbir şekilde yerini güvene bırakmayıp o insanlar için hangi liderin geleceği önemsiz olur. Bu durumu tersine çevirmeye çalışan halk üst tabakalara ulaşmak için saçma sapan hareketlere ve yollara girerek öz varlığını kaybedip benliğini yok etmiş olur.
Sevdiklerimizden, annemizden, babamızdan, arkadaşımızdan, yöneticimizden, çoluğumuzdan çocuğumuzdan hatta sevdiğimiz bitki ve hayvanlardan ne kadar uzak kalırsak aramızdaki sevgi bağı kat kat azalarak yok almaya mahkûmdur.
Günde 7 kez ölümü hatırlayın diyen Peygamber efendimizi(s.a.v) tavsiyesi üzerine sürekli ölümü hatırlayan bir insan ile ölüm korkusu arasındaki mesafeyi kapatacağı için ölüm korkusu diye bir durum yaşanmayacaktır. Aksi durumunda ölümün unutulup hatırlanmadığı mesafenin açılması durumunda git gide ölümün olmadığına dair bir inanç başlar ki bu da insanın helak olduğu vahim bir durumdur.
Aynı şekilde şah damarımızdan bize daha yakın olan yaratıcımız Allah (c.c)'tan ne kadar uzak kalırsak onun nimetlerinden kat kat nispetinde o kadar nasipsiz kalırız. Cenab-ı Hakk'ın "Beni an ki ben de seni anayım" sözüyle anlatılmak istenen de budur. Allah mesafeleri kapatmayı hepimize nasip eylesin.
Ne demek istiyorum:
Bir aile reisi, ailesinden ne kadar uzaklaşırsa onların üzerindeki tasarrufu kat kat nispetinde azalır. Işık misali karanlıkta ilgi yoksunu olan aile doğru yolu bulamayıp yanlışlıkların içinde eziyet çekmeye başlar ki aile reisi olduğunu zanneden şahıs farkında olmadan ailesinin reisi değil de zalimi olmuş olur. Aile de kendilerine sahip çıkan bir reisin varlığına iç dünyasında inanmayıp sadece fiziksel olarak bağ kurmaya çalışır fakat kendine farklı yollar aramaya başlar.
Bir arkadaş arkadaşının hatırını ne kadar sıklıkla arayıp sorarsa onun üzerindeki olumlu etkisi sürekli artarken tam tersi durumunda arkadaşlık enerjisi git gide azalarak yok olmaya kadar gider. Ve artık diğer arkadaş için yokluk başlamış uzun zaman sonra gelen ilgili alakanın artık bir anlamı olmayacağı için kendine yeni arkadaşlıklar bulmanın çarelerini arar.
Gurbette olan akraba, dost, kardeş vs. ne kadar sıklıkla hatırlanıp arayıp sorarsak uzaklığın vereceği boşluğu onların gönüllerinde doldurmuş oluruz. Aksi durumda uzun süren bu arayıp sormamalar veya ziyaret etmemeler bu bağların yok olup gitmesine neden olur ki sosyal bir varlık olan insan kendi dünyasında yalnız kalır. Aynı durum karşı taraftaki insanların sıladaki sevdiklerin olmadığına inanmamaya kadar gider. Bu karşılıklı gerçekleşen bir durumdur.
Bir yöneticinin yönetim enerjisi çalışanları arasında yakından uzağa doğru giderek ışık misali kat kat azalarak yayılır. En yakınındaki çalışan yönetim enerjisini çok iyi alırken uzak duran, mesafeli duran çalışana sıfır mesafesinde bir etki kalır. Bu durumun sonucunda çalışan iş yeri disiplinine aykırı hareketler yapmaya başlar. Yönetici tarafından olumsuz algılanan bu durum çalışanla ilgili değil yöneticiyle ilgili bir durumdur. Bu enerjiden yoksun olan çalışan kendinin unutulduğu düşünerek kendine yeni ufuklar arama çabasına girmeye başlar. Yönetici bu çalışanını kaybetmek istiyorsa bu durumun sürmesine izin verir. Hiçbir şekilde mesafe kapatma çabasına girmez. Hep çalışanın yaklaşmasını ister. Tam tersi yönetici çalışanını kaybetmek istemiyorsa o çalışanına özel vakit ayırarak onun da iş yeri psikolojisi olumlu enerjisinden faydalanmasını sağlar. Çalışanını tabiri caizse hayata döndürür. Aynı durum çalışan için de geçerlidir. Bulunduğu kurumu benimseyen, iş yerinde mutlu olarak çalışan ise yöneticiye daha yakın olabilmek için aşırıya kaçmamak kaydıyla işini en mükemmel şekilde yapmaya çalışır ki bu durum her zaman yöneticiler tarafından hoşlarına gittiği halde hiç te hoş olmayan yakıştırmalarla tabir edilir. Hâlbuki bu yaklaşmalar yönetici ve çalışan arasındaki soğuk buzları eritip her iki taraf için bir rahatlamaya sebep olan durumlardır.
Bir öğretmen ile öğrencisi arasındaki durumlarda da bu durum geçerlidir. Öğrencisiyle ilgilenmeyi bırakan bir öğretmenin ufak bir ilgisizliği öğrenci de çok büyük gerilemelere sebebiyet verir. Zamanla öğretmeninin artık onu sevmediğini düşünüp gözünden düşürür. Ve artık o öğretmenin daha sonraki çabaları fayda etmez duruma gelir.
Birbirlerine muhabbet besleyen kişiler arasındaki anlaşmazlıklarda da aynı durum geçerlidir. Birbirlerinden ufak uzaklaşmalar durumunda aralarındaki soğukluk kat kat daha fazla olacaktır ki bu durum sonucunda da yılların emeğinin kaybolup gitmesi görülecektir.
Bir liderin yönetim etkisi aynı şekilde tabanına kat kat azalacak şekilde yayılır. Lidere yakın insanlar her türlü nimetten, imkândan yararlanırken halkın en tabanındaki insanlar yönetim etkisinden hiçbir nasibini alamadıkları gibi umutsuzluk duygusunu geliştirip hayata küsme durumuna gelirler. Bu umutsuzlukları hiçbir şekilde yerini güvene bırakmayıp o insanlar için hangi liderin geleceği önemsiz olur. Bu durumu tersine çevirmeye çalışan halk üst tabakalara ulaşmak için saçma sapan hareketlere ve yollara girerek öz varlığını kaybedip benliğini yok etmiş olur.
Sevdiklerimizden, annemizden, babamızdan, arkadaşımızdan, yöneticimizden, çoluğumuzdan çocuğumuzdan hatta sevdiğimiz bitki ve hayvanlardan ne kadar uzak kalırsak aramızdaki sevgi bağı kat kat azalarak yok almaya mahkûmdur.
Günde 7 kez ölümü hatırlayın diyen Peygamber efendimizi(s.a.v) tavsiyesi üzerine sürekli ölümü hatırlayan bir insan ile ölüm korkusu arasındaki mesafeyi kapatacağı için ölüm korkusu diye bir durum yaşanmayacaktır. Aksi durumunda ölümün unutulup hatırlanmadığı mesafenin açılması durumunda git gide ölümün olmadığına dair bir inanç başlar ki bu da insanın helak olduğu vahim bir durumdur.
Aynı şekilde şah damarımızdan bize daha yakın olan yaratıcımız Allah (c.c)'tan ne kadar uzak kalırsak onun nimetlerinden kat kat nispetinde o kadar nasipsiz kalırız. Cenab-ı Hakk'ın "Beni an ki ben de seni anayım" sözüyle anlatılmak istenen de budur. Allah mesafeleri kapatmayı hepimize nasip eylesin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ferhat Yanık / diğer yazıları
- Fizikten hayata (ters kare yasası) / 24.12.2025
- Gerçek özgürlük / 17.12.2025
- Allah ile arası iyi olandan korkun / 31.12.2024
- Ne yardan, ne serden vazgeçerler… / 04.06.2024
- Google’da en çok aranan ‘Ben neden’ cümleleri / 19.06.2023
- MMSH’den EYYT’ye / 09.12.2022
- Tilkiye cesaretini göster demişler, gitmiş yavrusunu yemiş... / 29.10.2022
- Kuvvetten kazanç varsa yoldan kayıp vardır / 15.10.2022
- Kuvvetten kazanç varsa yoldan kayıp vardır / 15.10.2022
- Körle oturan şaşı kalkar / 23.08.2022
- Gerçek özgürlük / 17.12.2025
- Allah ile arası iyi olandan korkun / 31.12.2024
- Ne yardan, ne serden vazgeçerler… / 04.06.2024
- Google’da en çok aranan ‘Ben neden’ cümleleri / 19.06.2023
- MMSH’den EYYT’ye / 09.12.2022
- Tilkiye cesaretini göster demişler, gitmiş yavrusunu yemiş... / 29.10.2022
- Kuvvetten kazanç varsa yoldan kayıp vardır / 15.10.2022
- Kuvvetten kazanç varsa yoldan kayıp vardır / 15.10.2022
- Körle oturan şaşı kalkar / 23.08.2022




















































































