"Mümin müminin aynasıdır"

Ebû Hüreyre'nin (ra) rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Resulullah Efendimiz (sav); "Mümin müminin aynasıdır" buyurmuşlardır. (Ramuz el-hadis, sayfa: 230/sıra: 7). Yüce Peygamberimiz ashabı ile otururken içeriye Ebu Cehil gelir ve O Güzeller Güzeli'ne; "Ne kadar çirkinsin ey Muhammed" diye hakarette bulunur. Peygamberimiz ona; "Doğru söylüyorsun!" diye karşılık verir. Az sonra Hz. Ebubekir içeri geldiğinde, "Yâ Resulallah, ne kadar güzelsin" diye hitapta bulunur. Peygamberimiz, Ona da; "Doğru söylüyorsun!" diye cevap verir.Ashab sorar; "Her ikisine de, doğru, dediniz. Nedir hikmeti?" Peygamberimiz; "Ben aynayım. Bana bakan kendini görür. İkisi de kendilerini görüp, gördüklerini söylediler" buyurdular. Yani, Ebu Cehil kendi çirkinliğini, Hz. Ebubekir ise kendi güzelliğini Hz. Peygamberde seyretmişlerdi? Allah'a yakınlık sağlamış Hak dostları, Peygamber varisi olarak bugün işte bu ayna görevini görmekte, insanlar kendi bakışları ve değerleri nispetinde kâmil insanlardan istifade etmektedirler.Kâmil insanların gönülleri Hakkın aynası hükmünde görev yapar; istekli ve gayretli olan Hak yolcularına bu konuda gönül desteği verirler. Tabi ki her nimetin bir külfeti olduğuna göre Hak yolunun yolcuları da bu nimetten istifade etmek istedikleri takdirde belli bir külfete katlanmalıdırlar. Kul olarak işlediğimiz her günah sayesinde kalbimizde bir leke oluşur. Bu lekeler Hak sırlarının ortaya çıkmasına ve kalbin ayna görevi görmesine engel olur. Kalpteki bu lekelerin silinmesi ve kalbin ayna hükmüne dönmesi için çok ciddi gayretlerin ortaya konması gerekmektedir. Bu gayretlerin ortaya konması ve uygulaması için mutlak bir eğitici kâmil insana ihtiyaç vardır. Kâmil insanlar Hak yakınlığını önceden elde ederek kâmil insan olduğundan o yolun sırlarını bildiği için onun tavsiye ve emirlerine mutlaka ihtiyaç duyulur. Kamil insanların terbiyesi altına giren taliplilere, eğitici konumunda olan kâmil insanlar; yolun gereği bazı ibadetlerin, dua ve zikirlerin disiplini bir şekilde uygulamasını isterler. Bu sayede ortaya konan gayret oranında her yolcu, gayret ve nasibince istifade ederek yol alır ve Hak yolunun sırlarına ve nimetlerine kavuşur. Netice olarak kalp ayna hükmüne döner, tecellilere mazhar olur Rabbim cümlemize Hak yolunun sırlarını bilen, Hak rızasına eren kullardan eylesin. Âmin?