Hani, siz diyalogcu idiniz…
Hoşgörü havarileri kesilmiştiniz.
Muhafazakar demokratlar kervanına katılmıştınız.
Darbelere ve darbecilere karşıydınız.
Şimdi savaşçı kesildiniz.
Darbeci olup çıktınız.
Lejyonerliğe soyundunuz, Haçlı’ya kiralık asker oluverdiniz.
Müslümanla savaşa, gayr-ı müslimle sarmaş-dolaşa koyuldunuz.
Sınırın bu tarafında güya darbe ve darbecilere karşı görünüyor, darbecileri hesaba çekme dolapları çeviriyorsunuz…
Lakin sınırın öte yakasında, komşu ülkelerde eli silahlı çetelerle, özel sızma ajanlarla “demokratik darbe” peşindesiniz… Kardeşi kardeşe kırdırma pahasına!
Ne hoşgörünüz kalmış, ne demokratlığınız, ne iman kardeşliği ölçünüz…
Bu gidişin ne dinde yeri var, ne kitapta, ne hukukta!
Dini, imanı, İslam’ı bu işlere karıştırmayın, diye halkın kulağına üfleyen toplum mühendisleri, Haçlı üfürükçüleri var.
Obama’dan önceki Şefiniz Bush değil miydi, 23 Mart 2004’te “This Crusade” / “Bu bir kutsal haçlı seferidir” diye söze başlayıp İslam coğrafyasına Büyük Ortadoğu Projesi eksenli savaşları açan?!
O gün bugündür, işgal ve savaşlar devam ediyor İslam coğrafyasında?!
İslamcı geçinenler, hacı-hoca takılanlar, hoşgörü havarileri, cüppeliler, şalvarlılar… zavallılar, bu Haçlı savaşları ve kaosunda, Haçlı’ya asker oldunuz. Çeşitli bahanelerle işgalci Amerika’ya ve Avrupa’ya emir kulu oldunuz.
Haçlı’nın safına kuruldunuz, Müslümanlara karşı aslan kesiliyorsunuz. İçeride ve dışarıda Müslümanları hedef alıyorsunuz, Ehl-i Beyt’i severleri defe koyuyorsunuz.
Bulunduğunuz Haçlı safını temize çıkartmak için İslam adına yalanlar uyduruyorsunuz; batıl fetvalarla Müslüman Türk milletini ve İslam alemini ayartarak Haçlı saflarına çekmeye uğraşıyorsunuz.
Ehl-i Sünnet kaynaklarının hepsinde kayıtlı olduğu üzere, Hz. Peygamber’in ifadesiyle, bu saf Deccal’in safıdır, gerçekten iman ehli olanın böylesi Deccallerin safında yeri yoktur.
Ehl-i Sünnet olduğunu iddia edenler, Deccal’ın safında konuşlanamazlar, Haçlı’nın safında yer alamazlar; onların safı ancak Rasulullah’ın, Ehl-i Beyti’nin ve Mü’minlerin safıdır.
Yıllardan beri Türk milletinin ve İslam aleminin birlik ve tevhidini temin etmek için seferber olan Prof. Dr. Haydar Baş beyin safı, işte bu hak safıdır. Ehl-i Sünnet ve Ehl-i Beyt safıdır.
Kimi sarıklı ve cüppeli Deccal çömezlerinin ona yönelik taassup, hınç ve yaygaraları da, onun bu tevhid ve kardeşlik hizmetinden olsa gerektir.
Müslümanları, Yüce Allah’ın, sevilmesini Kur’an’ında farz kıldığı ve Rasulullah’ın “kendilerine sarıldığınızda asla sapıtmayacağınız iki emanetten biri” olarak vasiyet ettiği Ehl-i Beyt’ini sevenlere savaş açıyorsunuz. Onları Haçlılarla işbirliği içinde boğmaya kalkışıyorsunuz.
Böyle bir savaşta Haçlı’nın safında yer alarak Müslüman karşı kılıç sallayanların, Müslüman’a kurşun sıkanların, ne dinde yeri var, ne de Rasulullah’ın yanında…
Çünkü Yüce Allah’ın Fetih Suresi’deki beyanı açıktır: Rasulullah’ın yanında olanlar, Rasulullah’ın safında bulunanlar, Rasulullah’a iman edenler, mü’minlere karşı merhametli, inkarcılara karşı onurlu ve dirençlidirler.
Siz ise, Müslümanla savaşa, gayr-ı müslimle sarmaş-dolaşa koyuldunuz.
Gayr-ı Müslimlerle diyaloga giriştiniz, Ehl-i Kitap ile iman kardeşlikleri tesis ettiniz; Müslümanlara sıra gelince, epten-püften bahanelerle savaşa girişiyorsunuz, Haçlının aklıyla Müslümanların kafalarını kopartmaya, silahlı darbelerle alaşağı etmeye kalkışıyorsunuz.
Bu büyük bir Deccal fitnesidir. Bu fitneye alet olanlar, helak olup gideceklerdir.
Bu fitneye karşı durarak Müslümanların, canlarını, mallarını, dinlerini, namuslarını ve vatanları kendi canı, malı, dini, namusu ve vatanı gibi korumak için çabalayanlar, kıyamete dek hak üzere olacaklardır, haklı olacaklardır. Rasulullah’ın soyundan geleceğini bildirdiği Ehl-i Beyt evladının eli ve bereketi altında huzura varacaklardır.
Rasulullah’ın Kutlu Doğum haftasının etkinliklerinin, bu yüce idrakin oluşmasına katkı sağlamasını temenni ediyorum.
Dileyen dilediği safı seçmekte hürdür.
Hoşgörü havarileri kesilmiştiniz.
Muhafazakar demokratlar kervanına katılmıştınız.
Darbelere ve darbecilere karşıydınız.
Şimdi savaşçı kesildiniz.
Darbeci olup çıktınız.
Lejyonerliğe soyundunuz, Haçlı’ya kiralık asker oluverdiniz.
Müslümanla savaşa, gayr-ı müslimle sarmaş-dolaşa koyuldunuz.
Sınırın bu tarafında güya darbe ve darbecilere karşı görünüyor, darbecileri hesaba çekme dolapları çeviriyorsunuz…
Lakin sınırın öte yakasında, komşu ülkelerde eli silahlı çetelerle, özel sızma ajanlarla “demokratik darbe” peşindesiniz… Kardeşi kardeşe kırdırma pahasına!
Ne hoşgörünüz kalmış, ne demokratlığınız, ne iman kardeşliği ölçünüz…
Bu gidişin ne dinde yeri var, ne kitapta, ne hukukta!
Dini, imanı, İslam’ı bu işlere karıştırmayın, diye halkın kulağına üfleyen toplum mühendisleri, Haçlı üfürükçüleri var.
Obama’dan önceki Şefiniz Bush değil miydi, 23 Mart 2004’te “This Crusade” / “Bu bir kutsal haçlı seferidir” diye söze başlayıp İslam coğrafyasına Büyük Ortadoğu Projesi eksenli savaşları açan?!
O gün bugündür, işgal ve savaşlar devam ediyor İslam coğrafyasında?!
İslamcı geçinenler, hacı-hoca takılanlar, hoşgörü havarileri, cüppeliler, şalvarlılar… zavallılar, bu Haçlı savaşları ve kaosunda, Haçlı’ya asker oldunuz. Çeşitli bahanelerle işgalci Amerika’ya ve Avrupa’ya emir kulu oldunuz.
Haçlı’nın safına kuruldunuz, Müslümanlara karşı aslan kesiliyorsunuz. İçeride ve dışarıda Müslümanları hedef alıyorsunuz, Ehl-i Beyt’i severleri defe koyuyorsunuz.
Bulunduğunuz Haçlı safını temize çıkartmak için İslam adına yalanlar uyduruyorsunuz; batıl fetvalarla Müslüman Türk milletini ve İslam alemini ayartarak Haçlı saflarına çekmeye uğraşıyorsunuz.
Ehl-i Sünnet kaynaklarının hepsinde kayıtlı olduğu üzere, Hz. Peygamber’in ifadesiyle, bu saf Deccal’in safıdır, gerçekten iman ehli olanın böylesi Deccallerin safında yeri yoktur.
Ehl-i Sünnet olduğunu iddia edenler, Deccal’ın safında konuşlanamazlar, Haçlı’nın safında yer alamazlar; onların safı ancak Rasulullah’ın, Ehl-i Beyti’nin ve Mü’minlerin safıdır.
Yıllardan beri Türk milletinin ve İslam aleminin birlik ve tevhidini temin etmek için seferber olan Prof. Dr. Haydar Baş beyin safı, işte bu hak safıdır. Ehl-i Sünnet ve Ehl-i Beyt safıdır.
Kimi sarıklı ve cüppeli Deccal çömezlerinin ona yönelik taassup, hınç ve yaygaraları da, onun bu tevhid ve kardeşlik hizmetinden olsa gerektir.
Müslümanları, Yüce Allah’ın, sevilmesini Kur’an’ında farz kıldığı ve Rasulullah’ın “kendilerine sarıldığınızda asla sapıtmayacağınız iki emanetten biri” olarak vasiyet ettiği Ehl-i Beyt’ini sevenlere savaş açıyorsunuz. Onları Haçlılarla işbirliği içinde boğmaya kalkışıyorsunuz.
Böyle bir savaşta Haçlı’nın safında yer alarak Müslüman karşı kılıç sallayanların, Müslüman’a kurşun sıkanların, ne dinde yeri var, ne de Rasulullah’ın yanında…
Çünkü Yüce Allah’ın Fetih Suresi’deki beyanı açıktır: Rasulullah’ın yanında olanlar, Rasulullah’ın safında bulunanlar, Rasulullah’a iman edenler, mü’minlere karşı merhametli, inkarcılara karşı onurlu ve dirençlidirler.
Siz ise, Müslümanla savaşa, gayr-ı müslimle sarmaş-dolaşa koyuldunuz.
Gayr-ı Müslimlerle diyaloga giriştiniz, Ehl-i Kitap ile iman kardeşlikleri tesis ettiniz; Müslümanlara sıra gelince, epten-püften bahanelerle savaşa girişiyorsunuz, Haçlının aklıyla Müslümanların kafalarını kopartmaya, silahlı darbelerle alaşağı etmeye kalkışıyorsunuz.
Bu büyük bir Deccal fitnesidir. Bu fitneye alet olanlar, helak olup gideceklerdir.
Bu fitneye karşı durarak Müslümanların, canlarını, mallarını, dinlerini, namuslarını ve vatanları kendi canı, malı, dini, namusu ve vatanı gibi korumak için çabalayanlar, kıyamete dek hak üzere olacaklardır, haklı olacaklardır. Rasulullah’ın soyundan geleceğini bildirdiği Ehl-i Beyt evladının eli ve bereketi altında huzura varacaklardır.
Rasulullah’ın Kutlu Doğum haftasının etkinliklerinin, bu yüce idrakin oluşmasına katkı sağlamasını temenni ediyorum.
Dileyen dilediği safı seçmekte hürdür.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019