Nebati'den 20 yabancı profesörle karşı atak
Hazine ve Maliye Bakanlığı, İstanbul'da "Pandemi Sonrası Dönemde Ekonomi Paradigmasında Dönüşüm ve Yükselen Ülkeler" temasıyla "Ekonomik Dönüşüm Zirvesi" düzenledi. Etkinlikte 4 farklı oturumda 20 yabancı profesör ve bir iktisatçı küresel ekonomi gelişmeleri 'alternatif ekonomi politikaları' penceresinden anlattı. Oturumlarda Türkiye'den tek bir akademisyenin yer almaması dikkat çekti.
29.09.2022 16:08:00





RECEP BAHAR / DETAY HABER
Hazine ve Maliye Bakanlığı, bugüne kadar kamu kurumlarının pek yapmadığı bir etkinliğe imza attı. İstanbul'da düzenlenen "Pandemi Sonrası Dönemde Ekonomi Paradigmasında Dönüşüm ve Yükselen Ülkeler" temasıyla "Ekonomik Dönüşüm Zirvesi"nde 4 farklı oturumda 20 yabancı profesör ve bir iktisatçı küresel ekonomi gelişmeleri 'alternatif ekonomi politikaları' penceresinden anlattı. Etkinlikte konuşan bazı yabancı akademisyenlerin hükümetin uyguladığı Türkiye Ekonomi Modeli'ni (TEM) destekleyici sunumlar yapması dikkat çekti.
"TEM uygulanmasaydı, enflasyon da durgunluk da olurdu"
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, iktisat tarihi incelendiğinde göze çarpan hususun ekonomi politikalarının her ülkede aynı neticeler doğurmadığı gerçeği olduğunu ifade etti. 16. yüzyıldan günümüze kadar iktisat tarihinden ve ekonomi akımlarından örnekler aktaran Nebati, "Bir ülke ekonomisinin büyüme performansına olumlu etki eden bir politika, başka bir ülkede enflasyonist baskılara neden olabilmektedir. Bu farklılık son derece doğaldır. Zira her ülkenin geçmişten tevarüs eden kültürü, kurumsal altyapısı, coğrafi konumu, doğal kaynakları ve sektörel yapısı gibi birçok hususta birbirinden çok farklı, özgün yönleri vardır" dedi. Türkiye'nin son dönemde geleneksel iktisadi bakışın dışına çıktığına işaret eden Nebati, "Ana akım ekonomi yaklaşımının ön kabullerini ve savlarını bertaraf eden bu yaklaşım; ihracata dönük, yatırım, üretim ve istihdamı artırmaya odaklı bir perspektifle ülke kalkınmamızı ve insanımızın refah düzeyini daha ilerilere taşımak anlayışıyla oluşturuldu" şeklinde konuştu. Söz konusu yaklaşımı "Türkiye Ekonomi Modeli" olarak isimlendirdiklerini hatırlatan Nebati, "Bu yaklaşımın temel amacı; ekonomimizin sürdürülebilir büyüme patikasına girmesini sağlamak, kısa vadede küresel konjonktürel sıkıntıları en düşük hasarla bertaraf etmek, uzun vadedeyse orta gelir tuzağını aşmaktır. Bugün, arz kaynaklı enflasyonu Ortodoks para politikaları ile çözmeye çalışan birçok gelişmekte olan ülkenin resesyona girdiği veya resesyon endişesi yaşadığına tanıklık ediyoruz. Buna karşın Türkiye ekonomisi, yüksek büyüme performansını 2022'nin ilk iki çeyreğinde de sürdürmüştür. Modelin temel amaçlarından biri, yapısal nitelik kazanmış cari işlemler açığı sorununu kalıcı olarak çözmektir. Eğer yeni ekonomi modelini uygulamaya almasaydık bugün enflasyon sorunu ile birlikte büyük olasılıkla bir durgunluk ve buna bağlı birçok sorunla yüz yüze kalacaktık. Öte yandan, enflasyon sorunu yine ciddi bir mesele olmaya devam edecekti. Zira bugün tüm dünyanın yaşadığı enflasyon sorunu büyük ölçüde arz ve maliyet kaynaklıdır. Talebin etkisi sınırlı düzeydedir. Dolayısıyla biz tercihimizi yatırımdan, istihdamdan, üretimden ve ihracattan yana yaptık. Türkiye Ekonomi Modeli ile yerli üretimi ön plana çıkararak, selektif bir kredi ve destek politikası ile stratejik sektörleri, yatırımları, üretimi ve istihdamı desteklemek ve bu suretle ihracatımızı, özellikle de katma değerli, inovatif ürün ihracatımızı artırarak orta gelir tuzağını aşmayı hedefliyoruz."
Öte yandan sabahleyin tam dolu olan zirvenin düzenlendiği salon, son oturumda oldukça seyrekleşti. Salonda yaklaşık 50 dinleyici kaldı! Sabahleyin sayı 600'ü geçiyordu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.