Nerde Gaamıştık?

Birkaç gündür umre hatıralarını yazmak için harcadığım emeği siz bilemezsiniz.

Umreyi yazıyorum ama aklım hep güncel olaylarda.

Hicvedilecek, alt yazı yazılacak o kadar çok olay oluveriyor ki, onlardan kopup umreyi yazmam tam bir işkence.

Biz yokken, ya da varken ama başka şeylerle meşgul olurken meydana gelen en önemli olay Arjantin hezimeti.

İMF, (İnternational Money Farm/Uluslararası Para Çiftliği) kısa zamanda batırdı Arjantin'i.

Oysa işler ne de güzel gidiyordu orada.

Orada ve burada, yani Türkiye'de.

Orası battı.

İMF'nin kısa tarihine ve kuruluş amacına uygun olarak.

Bir dert aldı bizimkilere;

Acaba Türkiye bir Arjantin olur mu?

Batar mı batmaz mı konusunda değil, halk yağmalamaya başlar mı başlamaz mı konusu merak edilen.

Otuz yıl bu milletin temiz duygularını istismar eden Süleyman devre yaptı:

Türk milleti, helal haram bilir,

Böyle bir şey yapmaz.

Keşke o sizin aile fotoğrafındakiler de bilseydi helal-haramı, deyesi geliyor insanın.

Ama halk bilsin yeter.

Helal haram ver,

.........kulun yer,

birilerinin ömürlük sloganı.

Neyse.

Çoğunluğu İspanyol ve İtalyan halkından oluşan Arjantin nereden baksanız bir Hıristiyan ülkesi.

Onun bugünkü hale gelmesine seyirci kalanlar, her şeye rağmen bir İslam ülkesi olarak ayakta durmaya çalışan Türkiye için hayırlı bir rüya görürler mi sizce?

Görürler, görürler de onların hayırdan ne anladıkları önemli.

İMF'nin acı reçetesini uygulayan Başbakanımıza göre, aynı reçeteyi titizlikle uygulamayan Arjantin karaya oturdu.

Acıların çocuğu olmak asıl mesele.

Türkiye'nin Arjantin'den farklı olmadığını her kes kabul ediyor.

Çünkü, aynı mı değil mı tartışması yerine, aynı yağmalama olaylarının bizde olup olmayacağı tartışılıyor.

Durumumuz aynı da, sonumuz aynı mı olur yoksa farklı mı olur, işte merak edilen mesele bu.

Kaldı ki, İMF'ye borçlu olma açısından bizden daha iyiydi Arjantin.

Fakat biz Arjantin gibi olmayız,

Çünkü bizde uyum içinde çalışan bir koalisyon,

Uyutan bir enflasyon,

Duyulmayan bin sansasyon,

Var.

Arjantin ile Türkiye birbirine benzer mi benzemez mi o tartışılır da, tartışılmayan bir şey var, o da iki ülkeyi de kurtarmak için İMF tarafından görevlendirilen iki Bakan'ın benzerliği.

Domingo Cavallo ve Kemalingo Dervişşo.

Tek yumurta ikizi gibi duran bu iki önemli şahsiyetten biri görevini başarıyla tamamladı, ülkesini batırdı.

Şimdi sıra diğerinde.

O da elinden geni yapıyor hani, hakkını yememek lazım.

Aslında şunu göz artı ediyoruz, Arjantin'in içine düştüğü durum silkinip kendine gelmesi için bir fırsat olmuşa benziyor.

İMF'nin ne yapmak istediğini anladılar ve tedbir almaya başladılar.

Bizim halimiz çok daha kötü.

Elli sefer batsak İMF'den kurtulma şansımız yok.

Çünkü her olumsuzlukta hikmet arayan bir anlayış hakim.

Eskiden dediğimiz gibi;

Her işin bir izahı,

Her hüznün bir mizahı,

Her gecenin bir sabahı,

Her mazlumun bir ahı,

Her saltanatın bir padişahı,

Var.

Ve her batışın bin bir salahı, tabi ki.

İyi batmalar Türkiye,

Her nereden idare ediliyorsan.