Neredesin ey Hürriyet!

Hükumet sözcüsü Cemil Çiçek'i evvelki gün gazeteciler karşısında izlediniz mi bilmiyorum. Gazeteci arkadaşlar "efendim son Kıbrıs önerinizi Genelkurmay'a ve Cumhurbaşkanına anlattınız mı?" diye son derece basit ve bir o kadar da sorulması icap eden bir soruyu soruyorlar.Ne beklersiniz. Adı üstünde hükumet sözcüsü, yani görevi sorulara cevap vermek olan olan adamın sorulara cevap vermesini değil mi?Ama hayır böyle olmuyor.Görevleri soru sormak olan gazeteciler soru sorduklarına bin pişman oluyorlar. Çünkü "Çiçek bir deli oğlan misali" fişşşek gibi patlıyor. Vay efendim siz nasıl olurda böyle bir soru sorarsınız? Hükumet'in sözcüsü bir sürü şeyi ağzında eveleyip geveliyor, ama soruya cevap yok! Bir başka gazeteci şansını deniyor. Deniyor ama yine beyhude gayret! 3. aynı mealdeki sorunun ardından Çiçek'imiz durumu "fitne çıkarmak" olarak nitelendiriyor. Bununla da yetinmiyor gazetecileri, "AB tekerine çomak sokmaya çalışanlar" olarak değerlendirerek işi vatan hainliğine götüreceğinin sinyallerini çakıyor.Konu AB olunca akan sular duruyor tabii. Gazeteci kardeşlerimiz böyle kutsal bir mevzuda(!) soru sormak suretiyle yapacağı yanlışa, Müdüründen yiyeceği fırçayı da ekleyerek tam da Çiçek Bey'in istediği gibi çenesini kapatıyor.***Ertesi gün konuya ilişkin bir tek satır,bir tek eleştiri yok. Adadaki 40Bin askerin komutanı olarak benim konudan haberimin olması gerekmiyor mu? diyen Genelkurmay Başkanı'nın sözleri kayıp. Dahası mesela sevgili Hürriyet Gazetesine göre Brüksel'de hiçbir şey de yaşanmış değil!Açıp bakın dünkü Hürriyet'in 1. sayfasına... Küpe kadar küçük ki oda yanlı bir haber dışında, AB'nin son kararları ile ilgili haber yok!Nasıl ama?Bizi AB ile yatırıp, AB ile kaldıran Hürriyet manşetini, 1. sayfasını Brüksel'den esirgiyor. Buzdolabımdan çıkardığı bayat bir numarayı vizyona sokarak, bir cinayetten pehlivan tefrikaları üretiyor!İşte Türk Basının bittiği nokta burasıdır!Yazık ki bu basın ideolojik davranmaktadır. Ve o ideolojinin temelinde AB misyonerliği yatmaktadır. Cemil Çiçek bu nedenle haklıdır. Adeta soru soran muhabirlere sizin genel yayın yönetmeninizden haberiniz yok galiba demektedir!Ki cevap ertesi gün AB gündemi unutularak verilmektedir.Yanılan soru soran gazetecilerdir. Haklı çıkan Çiçek'dir!***Bilemiyorum Cumhuriyet tarihinde bu kadar medya iltifatına sahip bir iktidar oldu mu?Eskide hiç değilse sağ iktidarı sol, sol iktidarı sağ basın terbiye ederdi! Ama şimdi öyle mi?Sağısolu, diyalogcusu, tırnak içi İslamcısı top yekün bu hükumetin yanında yer alıyor.Gazete manşetlerinden izleyecek olsanız Türkiye'yi,  kesinlikle başka bir ülkede yaşadığınıza kanaat getirirsiniz!İşsizlik bitmiş,Yolsuzluk yok, Terör azmamış, AB'de gol üstüne gol atıyoruz hatta AB'ye girmemize ramak kalmış, Milli gelir alıp başını gidiyor, şehirlerimiz mükemmel idare ediliyor, dünyaya önderlik edecek bir başbakanımız var!Bu medya fotığrafında yazık ki küçük bir ayrıntı var:"Yazılan her şey yalan"Ve o tarif ettikleri ülke Türkiye değil!Ve o fotoğraf da bir şey daha yok:Millet!