logo
29 MART 2024

Sahili olmayan umman

14.04.2022 00:00:00

Hocam'ı sağlığında yazmak zor değildi ama içinden ölüm geçen bir kelime ile O'nu anmak ve anlatmaya çalışmak, yine O'nun çokça kullandığı deyimi ile zor belki de imkânsızdır! 

Bu yazı ve O'nunla ilgili olarak okuyacağınız her yazı mutlak anlamda eksiktir ve yetersizdir. Okuyucu bugün Yeni Mesaj'ımızı lütfen bunun farkında olarak okusun! Çünkü O sahili olmayan bir ummandır! Biz sadece o ummandan bir damlayı, bir katreyi anlamaya çalışacağız. İtiraf ediyoruz ki ötesi kâmilen ifa edilebilecek bir eylem değildir!

 Azerbaycan şiirinin büyük ismi Nebi Hezri, "Dertliler dünyada yarı peygamber/Dertsizler dünyada yarım insandır" der. Prof. Dr. Haydar Baş tam olarak Hezri'nin bahsettiği dert adamı idi! 

90'lı yılların başlarında kendisi ile ilk kez Akçaabat'taki evinde görüşmüştük. O yıllar ülkenin PKK terörü ile boğulduğu ve Büyük Oyun'un coğrafyamızda ete kemiğe büründüğü bir zamanı işaretliyordu. Hocam bir kaç gün devam eden ziyaretimizin tamamında, kelime sektirmeksizin, nefes almaksızın Güneydoğu, Kürt, Türk, birlik ve beraberliğimiz üzerinde konuşuyordu. Ama ne konuşma? Bazen bir aslan gibi kükrüyor, bazen gözyaşı içinde 'ne olacak bu halkımın hali' diyor, bazen çözüm söylüyor, yanlışları anlatıyor, yanındakilere 'siz ne diyorsunuz' diyor.  Bir an 'galiba diyorsunuz bu evden bu meseleyi çözmeden çıkmak mümkün değil' size o duyguyu yaşatıyor! 

Olanı biteni ve olacakları sanki bir film perdesinden izler gibi anlatıyor, ya da zannedersiniz ki olaylar kendi evinde yaşanıyor. O kadar yürekten! Düşünün ki bir babanın iki evladı var, birisi Kürt, diğeri asker Türk, Güneydoğu'da savaşıyorlar! İşte tam bu kıvamda, bir babanın iki evladının çatışmasından duyduğu üzüntü neyse o! Ya da o kavga nasıl engellenir, ölümün, ayrılığın önüne nasıl geçilirse o ciğer kokusu ile yapılan muhasebe ve değerlendirmeler! Müthiş bir arayış, samimiyet ve kavrayış var!

O zaman demiştim ki bu nasıl bir dava adamlığı? Bu nasıl bir aidiyet? Bu nasıl bir sorumluluk? Bu adam kim?

O adamı sonra yakından tanıma şerefine sahip olduk! Tüm dünya O'nu tanıdı! Fikrinin çılgını, baş edilemez bir insan, bozgunda fetih rüyaları gören bir asker, yenileceğine asla inanmayacağınız bir güreşçi, bir fikir, aksiyon ve yürek adamı! Bir samimiyet abidesi! Oturmasında, konuşmasında, yatmasında, ibadetinde, her şeyinde ve her anında buram buram samimiyet kokan ve aksini asla kabul etmeyecek bir önder kişilik! Bu nedenle ve daha fazlası ile sevmemenizin, ona vurgun olmamanızın imkânsız olduğu bir İnsan, aynı zamanda sadece bir İnsan!

Tevhid ve adalet!

Adalet hayatın temeli ve devletlerin, hükumetlerin, ailenin, sosyal hayat içindeki her bir hücrenin hiçbir koşulda vazgeçemeyeceği bir kavramdır ve O'nun en büyük amacı/misyonu da budur! 

Adalet Hocamın ta kendisidir desek O'nu bir ihtimal özetlemiş olabiliriz! O, ilahi uyarıcıların takipçisi olarak kelime-i tevhid ve adaletin tecellisi için var olmuştur!

Hatta Hocam'ı ismi ve soyadı olan Haydar ve Baş isimleri dışında başka bir adla tarif etmemiz gerekse onun ön adına rahatlıkla adalet, soyadına Tevhid diyebiliriz. Esasen İman ve amel, inanç ve aksiyon hangi söylem ve eylemde kendini bulursa bulsun O'nun bütün hayat dokuları tevhidi'dir ve mutlak adaletin teminine matuftur. Bu tablo Milli Ekonomi Modeli (MEM) ve Sosyal Devlet'te böyle olduğu gibi, mesela Hz Mevlana isimli eserinde de, Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler adlı çalışmasında da, Birlik ve Beraberliğimizin Esasları konferans serisinde de farklı değildir.

O, tevhid ve adaletin sağlanması için vardır!

Yazdığı eserlerde, projelendirdiği çözümlerde bir rüyanın peşinden koştu hep. Cennetten çıkan MEM'in taahhüt ettiği güzel günler için mesela şunu söylüyordu:

"Yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi bu kez adalet ve eşitlikle dolacak. Ondan hem göklerdekiler hem de yerdekiler razı olacak. İnananlar bu zulümlerin şerrini bizden giderdiğin için elhamdülillah diyecekler. Ve servetin doğru bir şekilde bölüştürüldüğünü göreceksin"!

Cenab-ı Hak hepimize bugünleri göstersin inşallah! Çünkü model ve Prof. Dr. Haydar Baş, şu ceberut düzene karşı bütün bir insanlığın anlamlı tek muhalif duruşu ve çözüm yolu sıfatı ile aynı insanlığın namusunu da kurtararak, alkışı, duayı ve aksiyonu fazlası ile hak etmektedir.

MEM'in "halktan yana, fakirden yana, sosyal adaletten yana duruşunun" altını kalınlaştırarak çizelim!

Prof. Dr. Haydar Baş kuvayı milliye hareketini başlatırken "benim çiftçim, benim köylüm, benim devletim..." demiyordu. O şunu diyordu: 

"Ben çiftçiyim, ben işçiyim, ben esnafım, ben polisim, ben devletim..." Bunun sonucu olarak O, tavrını tefecilerden, globalistlerden, kan emicilerden değil, halktan, fakirden ve mazlumdan ve HAK'tan yana koyuyordu! Bunun nasıl bir fark olduğunu ve oluşturduğunu anlamak için gözlerimizi azıcık açmamız yetecektir diye düşünüyorum.

Zengini seven siyasetçileri hatırlayın. Zengin olmak için her türlü yolsuzluğa bulaşan, ayakkabı kutularını, para kıyma makinelerini 1 milyonluk saatleri, global tefeciler ile birlikte milletin ensesinde boza pişiren günümüz siyasetçi pratiğini hatırlayın!

Bu hatırlamanın 180 derece karşısına şu mukaddes kavramları koyun! 

Adalet, adil paylaşım, şerefle yaşamak, çalışkanlık ve cömertlik… Medeniyetimizin köklerinde var olan ve bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz Hak'ça duruş!

Peki, buradan ne çıkıyor karşımıza? 

Üç asırlık gerileyiş ve bir asırlık çöküş ve bozgunun ardından fetih düşleriyle değil, fetih projeleri ve pratiği ile "ben varım" diyen bir ADAM!!!

Tarih boyunca hiçbir hayırlı davanın akim kaldığı görülmemiştir. Pozitif bakış ve anlayış eninde sonunda galip gelmiş, insanlık onun etrafında toplanmıştır.

Bu anlamda mesela 21. asırda kaybedilmiş bir istiklal savaşı yoktur. Öyle veya böyle her istiklal savaşını mazlumlar kazanmıştır. Dolayısıyla Prof. Dr. Haydar Baş ve O'nun idealleri, fikirleri, projeleri mazlumların omuzlarında bir İstiklal mücadelesi gibi ka–za–na–cak–tır!

Tarih bunun ispatıdır, istikamet ve ölçü bunun ispatıdır!

 
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.