Neşet Ertaş hayatını kaybetti
Türk Halk müziğinin sevilen bestekarı ve yorumcusu Neşet Ertaş, İzmir’de tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Acı haberi duyan sevenleri hastaneye akın etti
25.09.2012 00:00:00
10 Eylül Pazartesi günü
rahatsızlanarak yakınları tarafından hastaneye kaldırılan ve onkoloji
servisinde tedavi altına alınan Türk Halk Müziği bestecisi, söz yazarı ve
yorumcusu Neşet Ertaş tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Dün fenalaşan
ve tedavisine yoğun bakım ünitesinde devam edilen Ertaş’ın, bu sabah saat
08.45’te doktorları tarafından hayata gözlerini yumduğu açıklandı. Acı haberi
duyan sevenleri ve köylüleri hastaneye akın ederken Ertaş’ın doktorları
beklenen açıklamayı yaptı. ‘Ertaş’ın tedavi gördüğü Medical Hastanesi Genel
Müdürü Veysi Kubba; ‘Hastane olarak bugün duygu seli yaşıyoruz. Hastanemiz
değerli bir halk ozanını burada ağırlamaktan dolayı son derece onurlu ve
şevkatli bir süreç yaşıyordu. Ancak değerli halk ozanımızı kaybetmiş
bulunmaktayız’ dedi.
Onkoloji Bölüm Başkanı
Ahmet Uğur Yılmaz da Ertaş’ın dün yoğun bakıma alındığını ancak yapılan tüm
müdahalelere rağmen kurtarılamadığını ifade ederek; ‘Sayın Neşet Ertaş
hastanemize 2 hafta önce genel durumunda bir bozukluk olduğu için yatırılmıştı
yaklaşık Kendisi zaten 2 yıldır bir hastalıkla takip edilmekteydi. Gereken
tedaviler yapıldı, durumunda iyileşme olmaması üzerine Pazar günü yoğun bakıma
aldım bütün önlem ve tedavilere rağmen bu sabah saat 08.45’de kendisini
kaybetti. Biz de herkesi gibi böyle bir ozanı kaybetmekten dolayı
üzgünüz.Hastamızın ilerleyen bir kanser hastalığa vardı, genel durumun
bozulması üzerine yoğun bakıma almıştık’ diye konuştu.
‘Yolcumuzu uğurladık’
Ertaş’ın oğlu Hüseyin
Ertaş da acısının henüz çok taze olduğunu belirterek; ‘Acımız daha taze. Daha
yeni biz de haberini aldık. Söylenecek her şeyi hocalarımız söyledi. O
Türkiye’ye mal olmuş bir sanatçıydı, bizim babamız atamızdı. İnsanları
bekletmeden vakit kaybetmeden bir açıklama yapmak istedik. Hastaneye
yetkelileri gereği kadar ilgilendiler. Hepsine teşekkür borçluyuz. Yolcumuzu
bugün uğurladık. Kendisini Kırşehir’e götüreceğiz aile böyle karar verdi’ diye
kaydetti.
Ertaş’ın ağabeyi Necati
Ertaş da kardeşinin vasiyetinin babalarının yanına gömülmek olduğunu
açıklayarak; ‘Vasiyetii babasını ayak ucuna gömülmekti. Acımız büyük en kısa
zamanda cenaze işlemlerini tamamladıktan sonra defin işlemleri yapılacaktır‘
dedi.
Sazın ustasıydı
1938 Kırşehir'de
doğumlu olan Neşet Ertaş türkü ve bağlama denildiği zaman akla ilk gelen
isimiler arasında yer alıyordu. 1950’li yıllarda profesyonel müzik hayatına
başlayan sazın ustası merhum Neşet Ertaş çıkardığı ilk plağı "Neden Garip
Ötersin Bülbül"ü çıkarmış ve müzik hayatına devam etti.
Vatan hasreti 23 yıl sonra dindi
Sağlık sorunları
nedeniyle kardeşinin yanına, Almanya'ya giden Ertaş'ın 23 yıllık vatan hasreti
de başlamış oldu. 2000 yılında İstanbul'da verdiği konserle yeniden ülkesinde
sahneye döndü. Gurbet yıllarında kendisine Erdoğan Atakar tarafından takılan
"Bozkırın Tezenesi" lakabı halk ozanıyla adeta bütünleşti. Süleyman
Demirel zamanında kendisine sunulan 'devlet sanatçılığı' unvanını; "Halkın
sanatçısı olarak kalmak, benim için en büyük mutluluk" diyerek geri çevirdi.
UNESCO tarafından "yaşayan insan hazinesi" kabul edilen Ertaş, İTÜ
Devlet Konservatuarı tarafından fahri doktora ödülüne layık görüldü.
"Bozkırın sesi kısıldı"
TBMM Başkanı Cemil
Çiçek, Türk Halk Müziği sanatçısı Neşet Ertaş'ın vefatından büyük üzüntü
duyduğunu belirterek, "Onun vefatıyla birlikte bozkırın sesi kısılmış ve
Türk halk müziğinde bir dönem kapanmıştır" dedi.
Çiçek, Neşet Ertaş’ın
vefatı nedeniyle yayımladığı mesajında, Türk Halk Müziği’nin değerli sesi Neşet
Ertaş’ın, bir süredir tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yumduğunu
öğrenmekten büyük üzüntü duyduğunu belirtti. Türkiye'de bir nesil onun türküleriyle
büyüdüğünü kaydeden Çiçek, şunları kaydetti:
"Onun vefatıyla
birlikte bozkırın sesi kısılmış ve Türk Halk Müziği’nde bir dönem kapanmıştır.
O, Türk Halk Müziğini geniş kitlelere sevdiren, bozlak tarzı türküleriyle
gönüllerde taht kuran büyük bir sanatçıydı. Sevgiyi, aşkı, hasreti, gurbeti
türkülerinde nakış nakış işleyen bir gönül adamıydı. Pek çok sanatçının
yetişmesine öncülük etmenin yanında, derlemeleri ve besteleriyle halk müziği
repertuarına yüzlerce eser kazandıran büyük sanatçımıza Allah’tan rahmet,
yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum. Bozkırın tezenesinin
Türk kültürüne verdiği hizmet hiçbir zaman unutulmayacaktır. Mekanı Cennet
olsun."
Kırşehir yasa boğuldu
Türk halk müziğinin
usta ismi Neşet Ertaş, İzmir'de yaklaşık 15 gündür tedavi gördüğü İzmir Medical
Park Hastanesi'nde hayatını kaybetti.
Neşet Ertaş’ın
Kırşehir’deki arkadaşı Aydın Çekiç, “Türkülerin babasını kaybettik” derken,
Ertaş’ın çocukluk arkadaşı Mehmet Polat ise, "Büyük bir ozanı kaybettik.
Köyün ileri gelenleri onlara yardım etti. Annesi bizim köyde vefat edince hep
birlikte Yozgat’a gittiler, ardından Bağbaşı’na göçtüler. Neşet Ertaş ile Namaz
Duası okuluna gittik bir sene beraber okuduk. Hocamız Hacı Duraklı köyünden
Mehmet hocaydı” şekline konuştu.
Komşuları ve bir
akrabası olan yaşlı kadın da, “Çok üzülüyoruz. Kendi kardeşim öldü ancak bu
kadar üzüldüm” dedi.
Neşet Ertaş’ın babasına
ait olan terk edilmiş evin önünde açıklama yapan Serkan Ertem de, “Çok üzüldük.
Bu ölüm bizim abdallık geleneğinin, örf ve adedinin sona ermesi oldu. Bu
şekilde her şey bitmiş oldu” dedi.
rahatsızlanarak yakınları tarafından hastaneye kaldırılan ve onkoloji
servisinde tedavi altına alınan Türk Halk Müziği bestecisi, söz yazarı ve
yorumcusu Neşet Ertaş tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Dün fenalaşan
ve tedavisine yoğun bakım ünitesinde devam edilen Ertaş’ın, bu sabah saat
08.45’te doktorları tarafından hayata gözlerini yumduğu açıklandı. Acı haberi
duyan sevenleri ve köylüleri hastaneye akın ederken Ertaş’ın doktorları
beklenen açıklamayı yaptı. ‘Ertaş’ın tedavi gördüğü Medical Hastanesi Genel
Müdürü Veysi Kubba; ‘Hastane olarak bugün duygu seli yaşıyoruz. Hastanemiz
değerli bir halk ozanını burada ağırlamaktan dolayı son derece onurlu ve
şevkatli bir süreç yaşıyordu. Ancak değerli halk ozanımızı kaybetmiş
bulunmaktayız’ dedi.
Onkoloji Bölüm Başkanı
Ahmet Uğur Yılmaz da Ertaş’ın dün yoğun bakıma alındığını ancak yapılan tüm
müdahalelere rağmen kurtarılamadığını ifade ederek; ‘Sayın Neşet Ertaş
hastanemize 2 hafta önce genel durumunda bir bozukluk olduğu için yatırılmıştı
yaklaşık Kendisi zaten 2 yıldır bir hastalıkla takip edilmekteydi. Gereken
tedaviler yapıldı, durumunda iyileşme olmaması üzerine Pazar günü yoğun bakıma
aldım bütün önlem ve tedavilere rağmen bu sabah saat 08.45’de kendisini
kaybetti. Biz de herkesi gibi böyle bir ozanı kaybetmekten dolayı
üzgünüz.Hastamızın ilerleyen bir kanser hastalığa vardı, genel durumun
bozulması üzerine yoğun bakıma almıştık’ diye konuştu.
‘Yolcumuzu uğurladık’
Ertaş’ın oğlu Hüseyin
Ertaş da acısının henüz çok taze olduğunu belirterek; ‘Acımız daha taze. Daha
yeni biz de haberini aldık. Söylenecek her şeyi hocalarımız söyledi. O
Türkiye’ye mal olmuş bir sanatçıydı, bizim babamız atamızdı. İnsanları
bekletmeden vakit kaybetmeden bir açıklama yapmak istedik. Hastaneye
yetkelileri gereği kadar ilgilendiler. Hepsine teşekkür borçluyuz. Yolcumuzu
bugün uğurladık. Kendisini Kırşehir’e götüreceğiz aile böyle karar verdi’ diye
kaydetti.
Ertaş’ın ağabeyi Necati
Ertaş da kardeşinin vasiyetinin babalarının yanına gömülmek olduğunu
açıklayarak; ‘Vasiyetii babasını ayak ucuna gömülmekti. Acımız büyük en kısa
zamanda cenaze işlemlerini tamamladıktan sonra defin işlemleri yapılacaktır‘
dedi.
Sazın ustasıydı
1938 Kırşehir'de
doğumlu olan Neşet Ertaş türkü ve bağlama denildiği zaman akla ilk gelen
isimiler arasında yer alıyordu. 1950’li yıllarda profesyonel müzik hayatına
başlayan sazın ustası merhum Neşet Ertaş çıkardığı ilk plağı "Neden Garip
Ötersin Bülbül"ü çıkarmış ve müzik hayatına devam etti.
Vatan hasreti 23 yıl sonra dindi
Sağlık sorunları
nedeniyle kardeşinin yanına, Almanya'ya giden Ertaş'ın 23 yıllık vatan hasreti
de başlamış oldu. 2000 yılında İstanbul'da verdiği konserle yeniden ülkesinde
sahneye döndü. Gurbet yıllarında kendisine Erdoğan Atakar tarafından takılan
"Bozkırın Tezenesi" lakabı halk ozanıyla adeta bütünleşti. Süleyman
Demirel zamanında kendisine sunulan 'devlet sanatçılığı' unvanını; "Halkın
sanatçısı olarak kalmak, benim için en büyük mutluluk" diyerek geri çevirdi.
UNESCO tarafından "yaşayan insan hazinesi" kabul edilen Ertaş, İTÜ
Devlet Konservatuarı tarafından fahri doktora ödülüne layık görüldü.
"Bozkırın sesi kısıldı"
TBMM Başkanı Cemil
Çiçek, Türk Halk Müziği sanatçısı Neşet Ertaş'ın vefatından büyük üzüntü
duyduğunu belirterek, "Onun vefatıyla birlikte bozkırın sesi kısılmış ve
Türk halk müziğinde bir dönem kapanmıştır" dedi.
Çiçek, Neşet Ertaş’ın
vefatı nedeniyle yayımladığı mesajında, Türk Halk Müziği’nin değerli sesi Neşet
Ertaş’ın, bir süredir tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yumduğunu
öğrenmekten büyük üzüntü duyduğunu belirtti. Türkiye'de bir nesil onun türküleriyle
büyüdüğünü kaydeden Çiçek, şunları kaydetti:
"Onun vefatıyla
birlikte bozkırın sesi kısılmış ve Türk Halk Müziği’nde bir dönem kapanmıştır.
O, Türk Halk Müziğini geniş kitlelere sevdiren, bozlak tarzı türküleriyle
gönüllerde taht kuran büyük bir sanatçıydı. Sevgiyi, aşkı, hasreti, gurbeti
türkülerinde nakış nakış işleyen bir gönül adamıydı. Pek çok sanatçının
yetişmesine öncülük etmenin yanında, derlemeleri ve besteleriyle halk müziği
repertuarına yüzlerce eser kazandıran büyük sanatçımıza Allah’tan rahmet,
yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum. Bozkırın tezenesinin
Türk kültürüne verdiği hizmet hiçbir zaman unutulmayacaktır. Mekanı Cennet
olsun."
Kırşehir yasa boğuldu
Türk halk müziğinin
usta ismi Neşet Ertaş, İzmir'de yaklaşık 15 gündür tedavi gördüğü İzmir Medical
Park Hastanesi'nde hayatını kaybetti.
Neşet Ertaş’ın
Kırşehir’deki arkadaşı Aydın Çekiç, “Türkülerin babasını kaybettik” derken,
Ertaş’ın çocukluk arkadaşı Mehmet Polat ise, "Büyük bir ozanı kaybettik.
Köyün ileri gelenleri onlara yardım etti. Annesi bizim köyde vefat edince hep
birlikte Yozgat’a gittiler, ardından Bağbaşı’na göçtüler. Neşet Ertaş ile Namaz
Duası okuluna gittik bir sene beraber okuduk. Hocamız Hacı Duraklı köyünden
Mehmet hocaydı” şekline konuştu.
Komşuları ve bir
akrabası olan yaşlı kadın da, “Çok üzülüyoruz. Kendi kardeşim öldü ancak bu
kadar üzüldüm” dedi.
Neşet Ertaş’ın babasına
ait olan terk edilmiş evin önünde açıklama yapan Serkan Ertem de, “Çok üzüldük.
Bu ölüm bizim abdallık geleneğinin, örf ve adedinin sona ermesi oldu. Bu
şekilde her şey bitmiş oldu” dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.



















































































