logo
23 NİSAN 2024

Nübüvvet şehrinin velayet kapısı İmam Ali

28.11.2011 00:00:00
Öncelikle, 51 yaşındayım ve Ehl-i Beyt ismiyle bir sempozyumu ilk defa duyuyorum.  Öyle güzel bir tevafuk ki, böyle bir sempozyumun böyle bir tarihe rast gelmesi; İçeride insanımızın birlik ve beraberilğinin temini için çok önemli... Öncelikle, 51 yaşındayım ve Ehl-i Beyt ismiyle bir sempozyumu ilk defa duyuyorum.  Öyle güzel bir tevafuk ki, böyle bir sempozyumun böyle bir tarihe rast gelmesi; İçeride insanımızın birlik ve beraberilğinin temini için çok önemli. Terörle beraber insanımız sapır sapır dökülüyor, ocaklara ateşler düşüyor. Dışar bakıldığında ise, Libya'da olsun, Suriye'de olsun, Tunus'ta, Mısır'da olsun, Afganistan'da, Irak'ta, Filistin'de olsun, o bölgenin insanlarının katliam derecesinde zulüm gördüğü, şehit edildiği bir dönemde bu sempozyumun düzenlenmesi çok güzel bir tevafik. Onun için başlarken, bu şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum gerek içeride, gerekse dışardaki şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum ve böyle bir programı tanzim ettiği, tertip ettiği için tertip heyetine ama işin banii ve hamii olan Prof. Dr. Haydar Baş üstadımıza saygı ve muhabbetimi arz ediyorum.Âl-i İmran sûresi 103. ayetinde Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: "Allah'ın ipine (yani Allah'ın dinine, yani Allah'ın Habibine, yani Allahın Habibinin dostları, beytinin ahalisi olan Ehl-i Beyt'e bunları birbiriyle iç içe olarak düşünebilirz) cemaat halinde sımsıkı sarılın, sakın haa parçalanmayın." Bu ayet-i kerime adeta günümüz Müslümanlarını çepeçevre kuşatan ve her birimizin dikkate alması ve herbirimizin gereğini yapması gereken bir ayeti celile? Cemaat halinde topluca birlik ve beraberlik içerisinde...Kur'an'ın ruhuna uzanan kirli eller1710 yılında İngiliz Sömürge Bakanlığı'nın beş bin tane Hıristiyan misyoner ajanına vermiş olduğu bir ültimatom ve bir kitapcık var. Orada maddeler arasında en önemli maddelerden biri belki şu: "100 yıllık bir zaman içerisinde gerekirse bu beş bini yüz bine çıkaracak ama İslam alemini tarumar edeceksiniz." Ve 34 madde var; bu maddelerin tamamı gerçekleştirilmiş. Belki "Kur'an'ı değiştirmek" maddesi gerçekleşmemiş diyebiliriz ama maalesef ve mateessüf -bazen bu sebeple ilahiyatçıyım demeye dahi utandığımız- ilahiyatçılar, isminin başında profesörü, doktoru olan bir çok ihaliyatçı öyle bir noktaya getirdi ki Kur'an'ı, belki şeklen değiştiremediler ama mânen değiştirdiler. Ruhunu alıp götürdüler.Peygamberimiz bir rivayette Veda Haccındaki hutbesinde, bir rivayette de Gadir Hum mevkiinde ileri gidenleri geriye çağırıyor, geride kalanları bekliyor. Bir namaz kılıyorlar cemaatle ve ardından onlara bir hutbe irad ediyor. Ve hutbenin sonunda şöyle buyuruyor: "Size yapıştığınızda kurtuluşa ereceğiniz iki şey bıraıkyorum, bunlardan biri Allah'ın Kitabı Kur'an, diğeride Ehl-i Beyt'imdir." İşte bu 34 maddenin en önemlilerinden biri de şu: "Özellikle" diyor İngiliz Sömürge Bakanlığı, "İslam alemini darmadağın etmek için Sünnilik ve Şiilik olayını öyle bir hale getirin ki, Müslümanlar darmadağın olsun. Birbirleriyle savaşır noktaya gelsinler. Birbirlerine küfür isnad eder hale gelsinler." Bundan tam 301 yıl önce bu şekilde bir tavırla yola çıkıyorlar ve bugün gelinen noktada gerçekten çok ciddi ızdıraplar var.Ehl-i kıble tekfir edilmezEskilerimiz "ehl-i kıble tekfir edilmez" diyor ama biz Ehl-i Beyt aşığı olan Ehl-i Beyt yolundan gidenlere -ki kardeşlerimizden biri zannediyorum protokol konuşmaları sırasında söylemişti- Ehl-i Beyt aşığı olan Alevilere Şiilere "kafirdirler" diyecek kadar ileriye gidilebildi. Ne olacak, işte bu gelinen nokta kırılma noktasıydı, ben böyle inanıyorum, böyle inanmak istiyorum ve bu kırılma noktasında çok güzel bir tutkal, çok güzel bir yapıştırcı ortaya çıktı: Prof. Dr. Haydar Baş Bey, ekibiyle beraber, dava arkadaşlarıyla beraber, yaklaşık 2-3 aydan beridir yapılan hazırlıklarla beraber, dünya çapında uluslararası bir sempozyum gerçekleştirdi. Ve adı Ehl-i Beyt Sempozyumu? Ehl-i Beyt denildiğinde, ne Şii dediğimiz, Alevi dediğimiz, Caferi dediğimiz kardeşlerimizin en küçük bir sıkıntısı olur -ki Ehl-i Beyt aşığı zaten onlar- ne de Sünni dediklerimizin en küçük bir sıkıntısı, gocunması olur. Her ikimizin de ortak, azami müştereklerimizin, bir ve beraber oluşumuzun, nirengi noktalarının var olduğu çok tatlı, çok hoş bir isim Ehl-i Beyt. Bu isimle beraber İslam aleminin birlik ve beraberlik şuurunu, ruhunu yakalayacağına -okuduğum Âl-i İmran sûresi 103. ayet-i kerimenin gereğini yaparak- çağı ve kendimizi kurtaracağına can-ı gönülden inanıyorum.Cibril hadisindeki tasavvuf gerçeğiDilerseniz canlar, ana konuma geçeyim, İmam Ali Efendimizin tasavvuf kültürümüzdeki yeri. Öncelikle, çok kısa olarak tasavvufutan bahsetmek istiyorum. Niye çok kısa, burada bulunan insanların tamamı elhamdülillah müslüman olmaları hasebiyle tasavvufunun İslam'ın özü, İslam yaşantısının manevi vechesi olduğunu biliyor ancak ben bir hatırlatmayla bildiğiniz bir şeyin tekrarıyla başlamak istiyorum. "Cibril hadisi" çok meşhur bir hadis-i şerif? Cebrail (a.s.), Peygamber Efendimiz, sahabesiyle beraber otururken, muhabbet ederken, insan suretine bürünerek geliyor ve o muhabbete, o dost meclisine katılıyor ve sorular sormaya başlıyor. Her soruda sahabe büyük bir taaccüb, büyük bir hayret içinde? Çünkü soru soruluyor cevap alınıyor cevap alındıktan sonra, "doğru söyledin ey Allah'ın Resulü" diyor. İlk soru "Ey Allah'ın Resulü iman nedir bana anlat?" Anlatıyor, imanın 6 şartını esaslarıyla beraber anlatıyor. Sonra "İslam nedir, bana bunu anlat ey Allah'ın Resulü?" Allah'ın Resulü 5 esası anlatıyor. Üçüncü soru, "Ey Allah'ın Resulu ihsan nedir bana anlat?"Tasavvufun tarifi diyebileceğimiz bir ifade ile şöyle buyuruyor Hz. Peygamber: "Allah'ı görüyormuşcasına ibadet etmendir. Zira sen O'nu görmüyorsan da, O seni her an görüyor, gözetiyor."Velayetin başı İmam Aliİhsan bu? İşte ihsan halinin ne olduğu, nasıl olduğu, ihsan halinin nasıl yakalanması gerektiği, mü'minin o ihsan halini nasıl hazmetmesi, doya doya yaşaması gerektiğini anlatan ilmin adına da tasavvuf ilmi diyoruz. Ve geliyoruz İmamı Ali Efendimize? İmam Ali Efendimiz gerek Sünni, gerek Şii kaynaklarda "şah-ı velayet" olarak namlandırılır, adlandırılır, velayetin başıdır. Velayetin başı olmak yetmez, İmam Ali Efendimiz bütün meşreplerin en önünde kabul ettiği zâttır. Hani bazıları hafi olan meşrebi başka bir zâta, cehri olan meşrepleri İmam Ali Efendimize nispet eder ya, ama gerçekte, tasavvuf ilminde, meşreplerin tamamının şahı, büyük piri İmam Ali Efendimizdir. Peygamberimiz nübüvvet yolunun başıdır, O'na vekaleten velayet yolunun başı olarak da İmamı Ali Efendimiz vardır. Bakınız, "kerremalluhu veche" geldiği gibi dilimden çıkardım? Niye böyle çıkardım, pek çok rivayetler var, "kerremallahu veche" ifadesinde; Kâbe'de doğan tek insan, hiç mi hiç putlarla, küfürle, gayri meşru olan hiçbir şeyle çocukluğundan itibaren hiç muhatap olmamış. Öyle bir vechi, öyle bir mükerrem hali söz konusu ki, İmam Ali için, "kerremallahu veche" ifadesi çokça kullanılır.
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek

Çarpıcı deprem uyarısı: Baza ve koltuk altlarını doldurun

İş Güvenliği Uzmanı Halim Oktay Osmanoğlu; deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılacaklarla ilgili açıklamalarda bulundu. Osmanoğlu, 'Baza altlarını dolduralım, toz solumamaya dikkat edelim, gaz patlaması ihtimaline karşı aydınlatma için çakmak kullanmayalım' dedi.
23.04.2024 11:50:00
İhlas Haber Ajansı
Çarpıcı deprem uyarısı: Baza ve koltuk altlarını doldurun
Çarpıcı deprem uyarısı: Baza ve koltuk altlarını doldurun
İş Güvenliği Uzmanı Halim Oktay Osmanoğlu, depremle ilgili açıklamalarda bulundu. Osmanoğlu; deprem öncesi alınması gereken tedbirler, deprem sırasında yapılacaklar ve sonrasında da uyulması gereken kurallar hakkında İhlas Haber Ajansına özel açıklamalarda bulundu.

Osmanoğlu; 'Öncelikle başımızı darbelere karşı korumak için sağlam yapıların yanına saklanmamız gerekiyor. Mesela işte sandalye destekli sağlam masaların altı olabilir. Veya geniş hacimli koltukların dibi olabilir. Kendimize bir yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. İş yerimizde başımızı ve ensemizi kapatarak, koruyarak elimizle veya işte elimizdeki kapalı veya bir yastıkta da başımızı koruyarak bir yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. Bu yaşam üçgeni içerisinde diz çökerek, kapanarak ve çöp kapan tekniğiyle yerden de tutunarak düşmemek için bu şekilde bir kendimize yaşam üçgeni oluşturmamız gerekiyor. Kapı ve pencerelerden kesinlikle uzak durmamız gerekiyor. Deprem anında paniğe kapılıp kaçmaya çalışmak çok doğru bir davranış olmayacaktır. Merdivende özellikle asansörü kesinlikle kullanmamamız gerekiyor. Merdivenleri kullanmamamız gerekiyor. Yaşanan Maraş depreminde yani mesela dikkat çekiliyor. Evlerimizdeki bazaların, koltukların altlarının mesela dolu olması önemlidir. Bir tavan çöktüğü anda zamanla bazaların altındaki boşluk kapanana kadar çökebiliyor. Orada bir yaşam üçgeni kaybolabiliyor. O yüzden bazaların ve koltukların altlarına destekli malzemeler koymamız önem arz ediyor. Onun dışında avize varsa avizelerin altından kesinlikle kurmamamız gerekiyor. Üzerimize devrilebilecek raflar, dolaplar, bu tarz duvara sabit olmayan eşyalardan da yine uzak durmamız gerekiyor. Dediğimiz gibi deprem alanında kesinlikle eğer bina içinde yani yere yakın değilsek, kaçmaya müsait bir yer değilse bina içerisinde kalmamız ve kendimize bu yaşam üçgenini oluşturmamız önem arz etmektedir' dedi.

'Enkaz altında toz yutmamaya özen gösterin'

Enkaz altındaki yaşam üçgeninde de dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Osmanoğlu, 'Olası bir enkaz altında alma durumunda çok fazla hareket etmemeye özen göstermemiz gerekiyor. Çünkü hava açısından sıkıntılı bir ortam olabilir. Hareket ettiğimizde de toz kalkabilir. O tozları mümkün olduğunca az solumaya dikkat etmemiz gerekiyor. Ağzımızı mendil benzeri bir şey varsa veya elbisemizle, kıyafetimizle ağzımızı kapatarak nefes almamız gerekiyor. Yardım isterken duvarlara veya borulara vurarak yerimizi belli etmeye çalışmalıyız. Bağırmak yine çok fazla toz yutmamıza neden olacağından bağırmak yerine ıslık daha avantajlı olabilir' diye konuştu.

'Enkaz altında çakmak yakmak faciaya neden olabilir'

Dediğimiz gibi en enkaz altında kalma durumunda öyle bir durum varsa kesinlikle çakmak gibi ateşten uzak durmalıyız. Kesinlikle yakmamalıyız. Yine elektrik düğmesini açma, kapama işlemlerini kesinlikle yapmamanız. Herhangi bir patlama riskine karşı uzak durmamız gerekiyor. Yine sarsıntı geçtikten sonra fırın gibi böyle yangın tehlikesi bulunan eşyaları kapatmamız gerekiyor. Sonrasında güvenli bir şekilde dışarıya çıkmamız gerekiyor' dedi.

Bina çıkışlarında da dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Osmanoğlu, 'Binaları terk ederken de dışarıya çıktığımızda binadan malzemeler düşebilir. Taş düşme riski olan yerler olabilir. Binayı tahliye ederken yine başımızı koruyarak hızlı bir şekilde binayı terk etmemiz gerekiyor' diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arapça soruyu Türkçeye çevirtti

Erbaş'ın Diyanet'in resmi sitesinde yer alan özgeçmişinde iyi derecede Arapça ve Fransızca bildiği yazıyor.
23.04.2024 08:21:00 / Güncelleme: 23.04.2024 08:32:04
Haber Merkezi
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arapça soruyu Türkçeye çevirtti
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Arapça soruyu Türkçeye çevirtti

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyaretinde yanında bulunan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Rûdaw muhabirinin Arapça sorusunu Türkçe'ye çevirtti. O anlar gündem oldu. Erbaş'ın Diyanet'in resmi sitesinde yer alan özgeçmişinde ise iyi derecede Arapça ve Fransızca bildiği yazıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak ziyareti kapsamında Bağdat'ta bulunan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Başkanı Serkan Kayalar, TİKA tarafından restore edilen Abdulkadir Geylani Külliyesi ve İmam-ı Azam Külliyesi'ni ziyaret etti.

Bağdat'ta bulunan Türkiye Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Rûdaw muhabirinin Selahaddin-i Eyyubi ve Şeyh Abdulkadir Geylani gibi Kürt şahsiyetlerin İslam'a hizmetleri hakkındaki sorusunu Türkçe'ye çevirtti. O anlar gündem oldu.



Ali Erbaş'ın Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sitesindeki özgeçmişinde "İyi derecede Arapça ve Fransızca bilmektedir" ifadeleri yer alıyor.

Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın

Ekonomist Özgür Demirtaş, son zamanlarda çok konuşulan Kızıl Goncalar dizisiyle ilgili yorum yaptı. Sosyal medyadan oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş, diziyle ilgili analizini takipçileriyle paylaştı. Demirtaş, 'Her biri hakkında söyleyeceklerim var' diyerek oyuncuları analiz etti.
23.04.2024 05:55:00
Haber Merkezi
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Özgür Demirtaş'tan yatırım değil dizi tavsiyesi: İzlemeyen kalmasın
Başladığı günden bugüne çok konuşulan bir dizi olan Kızıl Goncalar, senaryosu ve oyunculuklarıyla Pazartesi akşamına damga vuruyor.

Kimileri Türkiye'deki tarikat yapısını çok iyi anlattığı gerekçesi ile diziye övgüler yağdırırken kimileri ise dizinin seküler yaşam tarzını hedef alarak tarikat yaşamını meşrulaştırmaya hizmet ettiğini söyleyerek eleştiriyor.

Güçlü oyuncu kadrosuyla seyirciyi ekrana kilitleyen Kızıl Goncalar dizisine bir yorum da ekonomist Özgür Demirtaş'tan geldi.

Diziyi hiç kaçırmadığını söyleyen ve ara ara bazı sahneler ile ilgili yorum yapan Demirtaş, bu kez sosyal medyadan dizinin oyuncularıyla ilgili ayrı ayrı analiz yaptı.



Oyunculara övgüler yağdıran Demirtaş şu tweete paylaştı;

Kızıl Goncalar bir Efsane... İzlemeyen Kalmasın:

Benim gibi çok sayıda Türk dizisi seyretmeyen biri söylüyor bunu. Aktörler ve Aktrisler muazzam... Her biri Hakkında söyleyeceklerim var:

1) Mert Yazıcıoğlu: O Nasıl bir oyun gücüdür? Cüneyd Rolünü oynayan her rolü oynar bu Dünyada. Sadece söyleyeceği cümleleri bile ezberlemek büyük bir iş. Öyle bir MİSTİK hava veriyor ki kapılıyorsunuz. Sevgili Mert Dünyada çok iyi yerlere gelecek. (.@merttyazicioglu)

2) Erkan Avcı: Sadi Hüdayi Efendiyi başka kim oynayabilirmiş? Resmen günlük hayatımda bazen konuşma tarzını taklit ettiğimi farkettim. Beni o kadar etkilemiş yani. Pragmatist bir tarikatçıyı muazzam canlandırıyor. Artık tam olarak takipçisiyim Erkan Avcı'nın. (.@erkoavci)

3) Özgü Namal: Son derece güçlü bir karakter. Muazzam bir oyunculuk yeteneği. Yurtdışında olsa Monica Bellucci havasında Audrey Hepburn şeklinde ağırlanacak bir oyuncu. Özgü Namal hakkında bu dizi sonrası detaylı okudum. Gizemli kalmayı sevdiğini biliyorum. Ama umarım gelecekte de bizi oyunculuğundan mahrum etmez. (.@ozgunamal)

4) Özcan Deniz: Ben hayatımda kendisini Özcan Deniz kadar geliştiren bir aktör görmedim. Rolünü öyle bir sırtlıyor ki işte Başrol diyorsunuz... Yani ben kendisini izlerken bir Psikiyatr izlediğimi zannediyorum. Bu da sanırım büyük bir başarı. Sanatın her alanında var. Bir gün kendisi ile tanışabilmeyi dilerim. (.@OzcanDeniz)

5) Mina Demirtaş: Mina ile bir Akrabalığımız yok :-) Ama küçük kardeşim olsun isterdim. Muazzam bir yetenek. Zeynep rolünü, zeki muhafazakar rolünü, çok ama çok iyi oynuyor. Hemen Takibe aldım.

6) Esma Yılmaz: Esma da duygusal modern rolünde muazzam... Böyle genç yetenekleri izlemek çok büyük zevk.

Kimseyi liste dışı bırakmak istemem: Mert Turak, Şerif Erol, Sitare Akbaş, Duygu Sarışın hepsi mükemmel oynuyor.

Tüm yayın ve yapımcı ekibine Helal olsun. Bu diziyi bizimle buluşturduğu için yapımcı Faruk Turgut'a teşekkür ederim.

Trump taraftarları petrole oynuyor

 
 
İstanbul Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, Amerikan halkının petrol fiyatlarına duyarlı olduğuna işaret ederek, "Trump'ın gelmesini isteyenler petrol fiyatlarını yükseltmeye çalışıyor çünkü Biden yönetimi petrol fiyatlarının artmasını istemiyor çünkü tüketici güven endeksini olumsuz etkiliyor" dedi.
22.04.2024 23:56:00 / Güncelleme: 23.04.2024 00:01:59
AHMET TURAN YİĞİT
 Trump taraftarları petrole oynuyor
 Trump taraftarları petrole oynuyor


İstanbul Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, İstanbul'da katıldığı bir etkinlikte yaptığı sunumda, Türkiye ve dünya ekonomisini değerlendirdi. İsrail'in Gazze'de yaptığı soykırımı, Rusya'nın Ukrayna işgalini, Çin ile ABD arasında Uzakdoğu'da yaşanan gerilimi ve İran ile İsrail arasındaki gerginliği kastederek jeopolitik risklerin artmasının dünyanın her yerinde konuşulduğunu dile getirdi.

Enflasyonu düşürmek öyle kolay değil

Küresel ekonominin büyümeye gittiğini dile getiren Aslanoğlu, şunları söyledi: "Bu arada dünyada 320 trilyon dolar borç var, büyüme yavaşlarsa reel sektörün sorunu finans sektörüne yansır. Enflasyonda düşüş var ama takılmalar da var. 'Enflasyon dönüyor mu' sorusu sıklıkla soruluyor. Öte yandan ABD'de büyüme düşecek. ABD ile Çin arasında hegemonya savaşı var. Öte yandan dünya genelinde ülkelerin yakın bölgelerle ticareti büyürken, uzak bölgelerdeki düşüyor. Son verilere göre sanayi üretimi açısından ilk 12 sıradaki şöyle sıralanıyor: Hindistan, Yunanistan, Rusya, Endonezya, Brezilya, Meksika, ABD, Kazakistan, İspanya, Çin, Filipinler, Kolombiya...  Türkiye, dünya ortalamasının gerisinde… Öte yandan Trump yeniden başkan seçilirse, Avrupa ile ticaret savaşına girişebilir. Bu da Avrupa'da büyümeyi düşürecektir. Ukrayna sorununda Avrupa'nın elini zayıflatacaktır. Amerikan ekonomisi yüksek büyüdüğü için bu yıl faiz indirimi zayıf. O nedenle dolar bir süre güçlü gidecektir." Avrupa'nın faiz indiriminin daha yakın olduğuna işaret eden Aslanoğlu, "Petrol fiyatları 100 doları zorlayacak, çünkü yaz nedeniyle ulaşım canlanacak. Trump'ın gelmesini isteyenler petrol fiyatlarını yükseltmeye çalışıyor zira Biden yönetimi petrol fiyatlarının artmasını istemiyor çünkü tüketici güven endeksini olumsuz etkiliyor. Altın yeni dönemde rekor kıracak gibi. Borsalara ya negatif durum ya da yatay durum egemen olacak."

Türkiye'nin işi zor

Türkiye'deki muhtemel ekonomik gelişmeleri değerlendiren Aslanoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyaretinin önemli olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Ekonomide daralma bekliyoruz. Öyle yıllarca sürecek bir daralma değil. Bir yıl falan sürecek. Faizlerde biraz daha yükselme olabilir. Vatandaşta tasarruf eğilimi var. Türkiye bu yılın tamamında yüzde 2-2.5 büyüyecek. Enflasyon ise yüzde 45-50'ye inecek. Merkez Bankası bu ay faizi sembolik olarak faizi artırabilir. Akabinde yıl sonuna kadar duracak. Enflasyon yüzde 45'e inerse, faiz indirimine başlayabilir. Merkez Bankası son dönemde basılan para miktarını 2.5 trilyon liraya çıkardı. Bu parayı çekmek süper bono gibi enstrüman çıkarabilir. Bu yıl cari açık 15 milyar dolara inebilir. Döviz borcunu çevirmek zor görünmüyor. 900 CDS ile borcu çevirmişiz. Sorun vatandaşların dövize talebi... Merkez Bankası (MB) bu yıl Ocaktan Marta 35 milyar dolar sattı kuru tutmak için… Kurun ne olacağına MB ile ekonomi yönetimi karar verecek. Önümüzdeki günlerde döviz hafif hafif yukarı yönlü gidecek ancak çok değil. Kur artışı yaz aylarına denk getirilerek, enflasyonun düşük olduğu yaz aylarında biraz yüksek gelmesi sağlanacak. Asgari ücret yetmiyor çünkü Türkiye döviz bazında pahalı oldu. Asgari ücret Temmuz'da 20 bin liraya çıkabilir. 400-450 dolarda tutulacak asgari ücret! Yeni vergiler de gelebilir."
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.