Milletin sorunlarına çare olamayan daha doğrusu çözüm diye ortaya koyduğu proje ve icraatlar telafisi olmayan daha büyük sorunlara yol açan tek parti iktidarı artık kavramlar ve devletin yapısı ile siyasi söylemler üretiyor. Yani milleti ve milletin sorunları terk etti.
Emin olun asıl tehlike bu! Bu millet 22 yıldır açlık sınırının altında asgari ücrete mahkum çalıştırılıyor. Evet, Türkiye'nin kaynakları karşısında akıl ile izah edilemez ve kabul edilemez bir durum.
Ama biz bu kaderi, bir vatanımız olduğu için, bir devlet yapımız olduğu için, iyi-kötü işleyen bir bürokrasimiz olduğu için yaşıyoruz.
Ama öyle başlıklar açılıyor, öyle adımlar atılıyor ki yarın asgari ücreti, halkın sorunlarını, temel haklarımızı konuşacak bir ortam bile hatta bir vatan bile bulamayacak noktaya gelebiliriz.
Bakın! Anayasa değişikliği başlığı hep gündemde. Bizde hep sorduk; Bu devlet ve bu millet için ne yaptınız da, anayasa önünüze engel oldu?
Dün lanetledikleri, en ağır ifadelerle meydanları galeyana getirdikleri, siyasi rakiplerini terörist, işbirlikçi, hain ilan ettikleri terör başlığında şimdi oturup dost oldular.
Şimdi bizzat kırmızı bültenle aranan teröristlerle beraber, 'yeni anayasa' çağrıları yapıyorlar. Ademimerkeziyetçilik adı altında devletin yapısı tartışmaya açılıyor.
Hele hele 'şu makamda Kürt, şu makamda da Alevi olsun' gibi söylemler gaflet ve delaletin ötesinde söylemlerdir.
Tek parti iktidarı ve yandaşlarının dile getirmeye cesaret edemedikleri hayal, rüya veya hedeflerini ise el verdikleri ABD'nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack açıkça dile getirdi; 'Türkiye için en iyi sistem Osmanlı sistemi'.
Yani içimizde direk hedef alınamayan 'Ulus Devlet' ve 'üniter yapı' kavramları, ABD eli ve Osmanlı narkozu ile hedefe konuldu.
Bende rastlamadım
Yaşanan bu gelişmeleri BTP Lideri Hüseyin Baş; 'Son süreçle ilgili kimileri üniter yapının hedef alındığını düşünüyor, kimileri ise bu durumu umursamıyor. Üniter yapının korunmaya çalışıldığını düşünenlere ise henüz rastlamadım' şeklinde ifade etti.
Aynen öyle!
Devlet, ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütündür. Ülkenin hiçbir parçasına ayrı bir devlet kurma ya da ülkeden ayrılma hakkı tanınmaz. Millet de etnik, dilsel veya dinsel farklılıklar temelinde hukuki olarak bölünemez.
Üniter yapının kısa özeti bu ve şimdi bu temel tartışılıyor. Kimileri Atatürk ve cumhuriyet üzerinden bu temeli sarsmaya çalışırken, bir kesim de 'bir şey olmaz, bana ne' mantığında.
'Biz, kurucu partiyiz, biz Atatürk'ün kurduğu partiyiz' diyen CHP bile ortaya bir duruş koyamıyor.
Üniter devletlerde tek hukuk sistemi vardır. Yasama, yürütme ve yargı birbirinden ayrı ve bağımsızdır. Resmi dil tektir ve devlet, tam denetleyicidir.
Üniter devletin karşıtı federal devlettir
Aklınıza batıdaki bazı devletler, ABD ve bugünlerde tetikçiler tarafından dillendirilen 'Anadolu Birleşik Devletleri' söylemleri gelip de sakın aldanmayın.
Bizim coğrafyamızda 'federal devlet' demek krallık, demektir, padişahlık demektir, sultanlık, demektir.
Federal devlette, merkezi hükümetin yanında eyaletler veya yarı özerk yönetimler vardır. Haliyle kendi yasaları, kendi güvenlik birimleri de vardır.
Öyle orta çağdaki gibi 'sultan ne derse o' mantığı değildir. O mantık zaten İslami olmadığı gibi insani de değildi. Bu zaman dilimizde ise hiç mi hiç mümkün değil.
Bu sistemi kim istiyor?
Tabii ki ABD, tabii ki PKK, tabii ki İsrail ve AB.
Nedenini ise Ülkemize 'Osmanlı sistemini' tavsiye (!) eden ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack açıkladı; 'Güçlü ulus devletler, İsrail için bir tehdit olarak görülmektedir'.
Bütün bu açıklamalara, atılan adamlara baktığımızda hedef Türkiye cumhuriyetidir, Türk Milletidir, ülkemizin ulus ve üniter yapısıdır.
Hani 'aynı gemindeyiz' diyorlar ya! Gemiyi deliyorlar, gemiyi. Müsaade edecek miyiz?
Emin olun asıl tehlike bu! Bu millet 22 yıldır açlık sınırının altında asgari ücrete mahkum çalıştırılıyor. Evet, Türkiye'nin kaynakları karşısında akıl ile izah edilemez ve kabul edilemez bir durum.
Ama biz bu kaderi, bir vatanımız olduğu için, bir devlet yapımız olduğu için, iyi-kötü işleyen bir bürokrasimiz olduğu için yaşıyoruz.
Ama öyle başlıklar açılıyor, öyle adımlar atılıyor ki yarın asgari ücreti, halkın sorunlarını, temel haklarımızı konuşacak bir ortam bile hatta bir vatan bile bulamayacak noktaya gelebiliriz.
Bakın! Anayasa değişikliği başlığı hep gündemde. Bizde hep sorduk; Bu devlet ve bu millet için ne yaptınız da, anayasa önünüze engel oldu?
Dün lanetledikleri, en ağır ifadelerle meydanları galeyana getirdikleri, siyasi rakiplerini terörist, işbirlikçi, hain ilan ettikleri terör başlığında şimdi oturup dost oldular.
Şimdi bizzat kırmızı bültenle aranan teröristlerle beraber, 'yeni anayasa' çağrıları yapıyorlar. Ademimerkeziyetçilik adı altında devletin yapısı tartışmaya açılıyor.
Hele hele 'şu makamda Kürt, şu makamda da Alevi olsun' gibi söylemler gaflet ve delaletin ötesinde söylemlerdir.
Tek parti iktidarı ve yandaşlarının dile getirmeye cesaret edemedikleri hayal, rüya veya hedeflerini ise el verdikleri ABD'nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack açıkça dile getirdi; 'Türkiye için en iyi sistem Osmanlı sistemi'.
Yani içimizde direk hedef alınamayan 'Ulus Devlet' ve 'üniter yapı' kavramları, ABD eli ve Osmanlı narkozu ile hedefe konuldu.
Bende rastlamadım
Yaşanan bu gelişmeleri BTP Lideri Hüseyin Baş; 'Son süreçle ilgili kimileri üniter yapının hedef alındığını düşünüyor, kimileri ise bu durumu umursamıyor. Üniter yapının korunmaya çalışıldığını düşünenlere ise henüz rastlamadım' şeklinde ifade etti.
Aynen öyle!
Devlet, ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütündür. Ülkenin hiçbir parçasına ayrı bir devlet kurma ya da ülkeden ayrılma hakkı tanınmaz. Millet de etnik, dilsel veya dinsel farklılıklar temelinde hukuki olarak bölünemez.
Üniter yapının kısa özeti bu ve şimdi bu temel tartışılıyor. Kimileri Atatürk ve cumhuriyet üzerinden bu temeli sarsmaya çalışırken, bir kesim de 'bir şey olmaz, bana ne' mantığında.
'Biz, kurucu partiyiz, biz Atatürk'ün kurduğu partiyiz' diyen CHP bile ortaya bir duruş koyamıyor.
Üniter devletlerde tek hukuk sistemi vardır. Yasama, yürütme ve yargı birbirinden ayrı ve bağımsızdır. Resmi dil tektir ve devlet, tam denetleyicidir.
Üniter devletin karşıtı federal devlettir
Aklınıza batıdaki bazı devletler, ABD ve bugünlerde tetikçiler tarafından dillendirilen 'Anadolu Birleşik Devletleri' söylemleri gelip de sakın aldanmayın.
Bizim coğrafyamızda 'federal devlet' demek krallık, demektir, padişahlık demektir, sultanlık, demektir.
Federal devlette, merkezi hükümetin yanında eyaletler veya yarı özerk yönetimler vardır. Haliyle kendi yasaları, kendi güvenlik birimleri de vardır.
Öyle orta çağdaki gibi 'sultan ne derse o' mantığı değildir. O mantık zaten İslami olmadığı gibi insani de değildi. Bu zaman dilimizde ise hiç mi hiç mümkün değil.
Bu sistemi kim istiyor?
Tabii ki ABD, tabii ki PKK, tabii ki İsrail ve AB.
Nedenini ise Ülkemize 'Osmanlı sistemini' tavsiye (!) eden ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack açıkladı; 'Güçlü ulus devletler, İsrail için bir tehdit olarak görülmektedir'.
Bütün bu açıklamalara, atılan adamlara baktığımızda hedef Türkiye cumhuriyetidir, Türk Milletidir, ülkemizin ulus ve üniter yapısıdır.
Hani 'aynı gemindeyiz' diyorlar ya! Gemiyi deliyorlar, gemiyi. Müsaade edecek miyiz?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Suriye-Kandil-İmralı çukuru / 30.07.2025
- Unuttuklarımız çocuklarımızın geleceğine mal oluyor / 28.07.2025
- Büyükşehir yasasını hatırlar mısın? / 27.07.2025
- Konuştuklarımız ve konuşturulmadıklarımız / 26.07.2025
- Bedeli hep millet mi ödeyecek? / 25.07.2025
- Ey CHP! / 24.07.2025
- Milleti sorunlarını çözemeyenler devletin varlığına yöneldi / 23.07.2025
- Türk Milleti’nin ne kadar çok hasmı varmış / 22.07.2025
- Provokatör olmuşum! / 19.07.2025
- Ümmetçilik laf ile işi değil gönül işidir / 18.07.2025
- Unuttuklarımız çocuklarımızın geleceğine mal oluyor / 28.07.2025
- Büyükşehir yasasını hatırlar mısın? / 27.07.2025
- Konuştuklarımız ve konuşturulmadıklarımız / 26.07.2025
- Bedeli hep millet mi ödeyecek? / 25.07.2025
- Ey CHP! / 24.07.2025
- Milleti sorunlarını çözemeyenler devletin varlığına yöneldi / 23.07.2025
- Türk Milleti’nin ne kadar çok hasmı varmış / 22.07.2025
- Provokatör olmuşum! / 19.07.2025
- Ümmetçilik laf ile işi değil gönül işidir / 18.07.2025