Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor. Resûlüllah (aleyhisselam) buyurdular ki: "Kim bir mü'minin kederlerinden birini giderir ise, Allah da onun kıyamet günü kederlerinden birini giderir. Kim bir fakire kolaylık gösterirse, Allah da ona dünyada ve ahirette kolaylık gösterir. Kim bir Müslüman'ı örterse, Allah da onu dünya ve ahirette örter. Kişi kardeşinin yardımında olduğu müddetçe, Allah da onun yardımındadır. Kim, amel edeceği bir ilmi elde etmek niyetiyle yola düşerse, Allah onun cennete olan yolunu kolaylaştırır. Bir grup, Allah'ın kitabını öğrenip okumak ya da Allah'ın adını anmak üzere toplanırsa, üzerlerine mutlaka sekînet iner ve onları rahmet kaplar, melekler onları ta Arş'a kadar kuşatır. Allah da onları yanında bulunan mukarreb meleklere anar. Ayık olun; bir kimseyi ameli yavaşlatırsa, nesebi hızlandıramaz. Güzel amellerinizi çoğaltınız." (Müslim, Sahih, zikr 38; Ebu Davud, Sünen, edeb 68; Tirmizi, Sünen, hudud 3, birr 19, kıraat 3)
Hz. Ömer'in oğlu Abdullah anlatıyor. Resûlüllah (aleyhisselam) buyurdular ki: "Müslüman, Müsülman'ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu tehlikede yalnız bırakmaz. Kim, kardeşinin ihtiyacını görürse Allah da onun ihtiyacını görür. Kim bir Müslüman'ı bir sıkıntıdan kurtarırsa, Allah da onu Kıyamet gününün sıkıntısından kurtarır. Kim bir Müslüman'ı örterse, Allah da onu Kıyamet günü örter." (Buharî, Sahih, mezalim 3, ikrâh 7; Müslim, Sahih, birr; Ebu Davud, Sünen, edeb 46; Tirmizi, Sünen, hudud 3)
Hz. Ömer (radıyallahu anh) şöyle Resûlulah'ın (aleyhissalatu vesselam) buyurduğunu anlatıyor:
"Allah'ın kulları arasında bir grup var ki, onlar en peygaberlerdir, ne şehidlerdir. Üstelik kıyamet günü Allah indindeki makamlarının yüceliği sebebiyle peygamberler de, şehidler de onlara gıpta ederler."
Orada bulunanlar sorar: "Ey Allah'ın Resulü! Onlar kim, bize haber ver!"
"Onlar aralarında ne kan bağı, ne de aralarında dünyevi bir menfaatları olmadığı halde, sadece Allah rızası namına birbirlerini sevenlerdir. Allah'a yemin ederim, onların yüzleri mutlaka nurdur. Onlar bir nur üzeredirler. Kıyamet günü nurdan minberler üzerindedirler. Halk korkarken, onlar korkmazlar. İnsanlar üzülürken, onlar üzülmezler.
Ve şu ayeti okudu: "Haberiniz olsun Allah'ın dostları var ya! Onlar için ne korku var, ne de üzüleceklerdir onlar" (Yunus 62)." (Ebu Davud, Sünen, büyu' 78)
Ebu Zerr radıyallahu anh anlatıyor. Resulullah (aleyhissalâtu vesselam) buyurdular ki: "Ey Ebu Zerr! İyilik namına hiçbir şeyi hakir görme, hatta bir kardeşini güler bir yüzle karşılaman bile (basit bir şey değildir), sadakadır. Et satın aldığın veya bir tencere kaynattığın zaman suyunu artır, ondan komşuna bir avuç (kadar da olsa) ver." (Tirmizî, Sahuh, et'ime 30)
Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) hazretleri anlatıyor. Resulullah buyurdular ki: "Din nasihatten (hayırhahlıktan) ibarettir!"
Yanındakiler sordu: "Kimin için ey Allah'ın Resulû"
"Allah için, kitabı için, Resulü için, Müslümanların önderleri ve hepsi için! Müslüman müslümanın kardeşir. Ona yardımını kesmez, ona yalan söylemez, ona zulmetmez. Herbiriniz, kardeşinin ayinesidir, onda bir rahatsızlık görürse bunu ondan izale etsin." (Müslim, Sahih, iman 95; Tirmizi, Sünen, birr 17, 18)
Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor. Resûlüllah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah'ın vahiy meleği Hz. Cebrail (aleyhisselam) bana komşu hakkı konusunda o kadar aralıksız tavsiyede bulundu ki, ben, komşuyu komşuya varis kılacağını zannettim." (Buhari, Sahih, edeb 28; Müslim, sahih, birr 140; Ebu Davud, Sünen, edeb 132, Tirmizi, Sünen, birr 28)
Hz. Ömer'in oğlu Abdullah anlatıyor. Resûlüllah (aleyhisselam) buyurdular ki: "Müslüman, Müsülman'ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu tehlikede yalnız bırakmaz. Kim, kardeşinin ihtiyacını görürse Allah da onun ihtiyacını görür. Kim bir Müslüman'ı bir sıkıntıdan kurtarırsa, Allah da onu Kıyamet gününün sıkıntısından kurtarır. Kim bir Müslüman'ı örterse, Allah da onu Kıyamet günü örter." (Buharî, Sahih, mezalim 3, ikrâh 7; Müslim, Sahih, birr; Ebu Davud, Sünen, edeb 46; Tirmizi, Sünen, hudud 3)
Hz. Ömer (radıyallahu anh) şöyle Resûlulah'ın (aleyhissalatu vesselam) buyurduğunu anlatıyor:
"Allah'ın kulları arasında bir grup var ki, onlar en peygaberlerdir, ne şehidlerdir. Üstelik kıyamet günü Allah indindeki makamlarının yüceliği sebebiyle peygamberler de, şehidler de onlara gıpta ederler."
Orada bulunanlar sorar: "Ey Allah'ın Resulü! Onlar kim, bize haber ver!"
"Onlar aralarında ne kan bağı, ne de aralarında dünyevi bir menfaatları olmadığı halde, sadece Allah rızası namına birbirlerini sevenlerdir. Allah'a yemin ederim, onların yüzleri mutlaka nurdur. Onlar bir nur üzeredirler. Kıyamet günü nurdan minberler üzerindedirler. Halk korkarken, onlar korkmazlar. İnsanlar üzülürken, onlar üzülmezler.
Ve şu ayeti okudu: "Haberiniz olsun Allah'ın dostları var ya! Onlar için ne korku var, ne de üzüleceklerdir onlar" (Yunus 62)." (Ebu Davud, Sünen, büyu' 78)
Ebu Zerr radıyallahu anh anlatıyor. Resulullah (aleyhissalâtu vesselam) buyurdular ki: "Ey Ebu Zerr! İyilik namına hiçbir şeyi hakir görme, hatta bir kardeşini güler bir yüzle karşılaman bile (basit bir şey değildir), sadakadır. Et satın aldığın veya bir tencere kaynattığın zaman suyunu artır, ondan komşuna bir avuç (kadar da olsa) ver." (Tirmizî, Sahuh, et'ime 30)
Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) hazretleri anlatıyor. Resulullah buyurdular ki: "Din nasihatten (hayırhahlıktan) ibarettir!"
Yanındakiler sordu: "Kimin için ey Allah'ın Resulû"
"Allah için, kitabı için, Resulü için, Müslümanların önderleri ve hepsi için! Müslüman müslümanın kardeşir. Ona yardımını kesmez, ona yalan söylemez, ona zulmetmez. Herbiriniz, kardeşinin ayinesidir, onda bir rahatsızlık görürse bunu ondan izale etsin." (Müslim, Sahih, iman 95; Tirmizi, Sünen, birr 17, 18)
Hz. Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor. Resûlüllah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah'ın vahiy meleği Hz. Cebrail (aleyhisselam) bana komşu hakkı konusunda o kadar aralıksız tavsiyede bulundu ki, ben, komşuyu komşuya varis kılacağını zannettim." (Buhari, Sahih, edeb 28; Müslim, sahih, birr 140; Ebu Davud, Sünen, edeb 132, Tirmizi, Sünen, birr 28)
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019