Küçüğüm, bebeğim, minicik yavrum, minicik yavrumuz.Seni gazetelerin sayfalarında gördüm. Birinci sayfalarında Batı, Amerika ve İsrail yanlısı yanlısı haberler veren o soysuz basın da dayanamadı besbelli, fotoğrafını yerleştirdiler boydan boya baş köşeye.Adını bilemedik. Yaşını öğrenemedik. Ama belli ki iki yaşında ya var ya yoktun.Ne önemi vardı ki, adının yaşının?Önemli olan, o minicik bedenine kıyan, o minicik ellerinin cansız bir şekilde yıkık binalar arasından çıkartılarak dünyanın gözünün içine sokulurcasına garipçe sarkan görüntüsüydü.Çoğumuz bakamadık o görüntülere.Çoğumuz, boynundan sarkan masmavi emziğin tozlu zincirinin ucuna bakakaldık gözyaşı içinde.Belli ki anacığın masmavi bir dünya özlemi içindeymiş senin için.Ana kucağında belki de anacığının son sütünü yudumlarken o masmavi hayaller kurduğu dünyaya kavuşamadan vurdu seni o kalleş füzeler.Dudaklarında süt kokusu,ellerinde anacığının sıcaklığı,boynunda masmavi zincirli emziğinle vurdu seni İsrail füzeleri.Bebeğim?Adın Ali miydi, Ahmet miydi, Fatıma mıydı bilemedik ama bil ki, bir itfaiye erinin havaya kaldırdığı o cansız bedenini görünce insanlığımızdan utandık.Utandık, çünkü bizler senin Müslüman kardeşleriniz.Utandık, çünkü İsrail kasabı bütün dünyanın gözünün içine baka baka, Lübnanlı, Filistinli bebeleri toplu kıyıma tabi tutarcasına katlederken biz elimiz kolumuz bağlı kardeş diyarlarda bu vahşeti seyretmekten öte bir şey yapamıyoruz.Utandık, çünkü bizim başımızdaki yöneticiler, seni daha en körpe çağında, bir bodrum katında emeklerken vuran İsrail kasaplarının en sadık müttefiklerinden biri olmakla övünüyorlar. İsraille anlaşma üstüne anlaşma imzalamaktan, uçaklarımızın, tanklarımızın emniyetini Yahudi firmalara vermekten çekinmiyorlar.Ey güzel bebek!..Utancımız büyüktür.Boynumuz eğiktir.Yana düşmüş başının,dünyayı bir daha görememek üzere kapanmış masum kirpiklerinin, vicdanı olanlara vereceği ders büyüktür ama, ah bebeğim!İnsanlarda vicdan mı kalmadı ne?Seni öldüren o kasaplara dur demeyen, diyemeyen "medeni batı dünyası(!)" senin emzikli cenazen üzerinden dahi kan devşirmekle meşguller.Ne hazindir ki anacığının, babacığının gezip tozduğu toprakların yeni şeklini de o vicdansız sürüsü yeniden dizayn etmekle meşgul.Ve benim dedelerimle senin dedelerinin el ele koştukları Beyrut sokaklarında yeniden İsrail paletlerinin gölgesi geziniyor.Yeniden, Kana'da kana susamış Batının taşeron çocukları insan avına çıkmış durumda.Bebeğim..Seni en güzel yere uğurlarken, dünyanın en rezil bir şekle bürünmüşlüğü karşısında utancımız derindir. Sen bir Lübnanlı annenin bebeği olarak vurulmadın.Hepimizin bebeği olarak, hepimizin evladı olarak, hepimizin boynunda mavi emzik asılı fidanı olarak vuruldun.Seni vuran İsrail füzeleri kadar ihmali olan varsa ,bütün dünya Müslümanlarıdır.Bizi affet!Ve bir gün o mavi emziğin temsil ettiği masmavi bir dünyayı, sen görememiş olsan da, senin kardeşlerinin bir gün mutlaka göreceğine, Lübnan'ın ve bütün Ortadoğu'nun o mavi hava ile çepeçevre kuşatılacağına inanarak uğurluyoruz seni.Güle güle küçük melek, küçük bebek..
MUHARREM BAYRAKTAR / mbayraktar@yenimesaj.com.tr