ODTÜ'nun ABD ve AKP raporu

ODTÜ Sosyoloji Bölümü öğretim üyeleri koordinatörlüğünde bir araştırma yapılıyor. Araştırmayı Pollmark yaptırıyor.

Araştırma, hem kızı, hem gelini muhatap alıyor.

Hani, "kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit" derler ya... O kabilden.

Hem ABD, hem de AKP'nin halkımız nezdindeki pozisyonunu belirlemesi bağlamında dikkat çekici.

Araştırma, ABD'nin ve "Amerikancı ve İsrail yanlısı AKP'nin politikaları"nın halkımız tarafından asla benimsenmediğini ortaya koyuyor.

Araştırma şunu söylüyor: Halkımız, "Amerikancı ve İsrail yanlısı AKP'den razı değil."

İşte araştırmadan bazı sonuçlar:

"ABD ile işbirliği yapılsın" diyenlerin oranı yüzde 9; yüzde 91'lik büyük kesim Amerika ile işbirliğine karşı.

Halkın yüzde 60'ının ABD'nin Irak operasyonuna tamamen karşı olduğunu; yüzde 42'lik kesimin de Irak'taki direnişi ve işgalci ABD güçlerine saldırıları desteklediği saptandı.

ABD'nin Ortadoğu'ya demokrasi getireceğine güvenenlerin oranı yüzde 16'da kalırken; yüzde 74'lük kesim, Bush'un Büyük Ortadoğu Projesi'ne inanmıyor.

Bush'un BOP'undan bir şey çıkmaz diyen halkımız, BOP'un etrafında uçuşan AKP iktidarına da "yanlış yoldasın" mesajı veriyor.

Halkımızın çoğunluğunun, NATO'yu "ABD'nin güdümünde" gördüğü, yüzde 51'lik kesimin de Türkiye'nin NATO operasyonlarına asker göndermesine kesinlikle karşı çıktığı tespit edildi.

Halkın yüzde 75'i "İsrail'le işbirliğine kesinlikle ihtiyaç yok" diyor.

İsrail'le askeri işbirliğinin düzeyini düşürmekten yana olan çoğunluk, bu ülkenin Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devletine destek vereceğini düşünüyor.

"Sizce, İsrail PKK'yı destekliyor mu?" sorusuna halkın yüzde 65'inin yanıtı ise "Evet, destekliyor."

Bütün bu sonuçlar, halkımızın, Amerika ve İsrail'in bölgemiz üzerindeki hesaplarının farkına varmaya başladığının göstergesi.

Aynı zamanda bu sonuçlar, iktidara geldiği ilk günden beri bölgemizde, ekonomide, dış politikada, iç politikada, kültürde, sanatta, dinde-diyanette Amerikancı ve İsrail yanlısı politikaları "bir misyon" olarak sürdüren ve bunlardan "asla taviz vermeyen" AKP hükümetinin de "halktan koptuğu"nun göstergesi.

Halk, "Amerikancı ve İsrail yanlısı AKP'nin politikaları"ndan fersah fersah uzaklaşıyor; AKP ise her geçen gün ve her şeye rağmen Amerika ve İsrail'e daha da yaklaşmaya çabalıyor.

Amerika ise başımıza çuval geçirmekle kalmıyor, İsrail'le ortaklaşa PKK/Kongra-Gel'i Kandil dağları ve Kuzey Irak'ta yeniden dizayn ediyor, Güneydoğumuzu hedef alan özerk Kürdistan oluşumunu Musul-Kerkük'te olgunlaştırıyor. Ve saire vesaire... Oslo anlaşmasında, topraklarının 5'te 4'ünü İsrail'e vererek 5'te 1'lik kısma razı olan Filistinlilere ise, bu 5'te 1'lik toprakları dahi çok görülerek, "devlet terörü" uygulanıyor.

Bu işler, Amerika-İsrail konsorsiyumunca sürdürülüyor.

AKP ise, bu konsorsiyumun "bölgesel stepnesi" olmayı vazgeçilemez bir iş addederek Amerika-İsrail yanlısı politikalarda ısrar ediyor.

Böylece AKP, millet ve devlet arasında açılan derin uçurumda ABD ve İsrail'e yol açıyor.

Bazıları, halkımızın ABD ve İsrail'e ve onlara endeksli mandacı politikalara karşı olan bu tavrını "AB namına pirim"e dönüştürmeye çalışsa da, madalyonun öbür yüzü de öyle değil. Zira AB mandası ile ABD mandası arasında hiç fark yok...

Milletimiz, artık onurlu ve milli bir duruş"tan yana.

Milletimiz, "Bağımsız Türkiye"den yana.

Kendi kaynaklarıyla üreten, harıl harıl çalışan, dışarıya açılan, bölgesinde ve dünyada "işgalcilerin stepnesi" değil adaletli bir ağabey olan "Bağımsız Türkiye"den yana...

ODTÜ'nün sosyolojik araştırması, bunu haykırıyor.

Milletimiz bu "güçlenen özlem"inin siyasi arenadaki adresini de koyduğu zaman, yani "Artık Bağımsız Türkiye Partisi" dediği zaman; inanın, Türkiye'yi ve Türk Milleti'ni kimse tutamaz.

ODTÜ'nün araştırması "kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit" derken; "Artık zaman Bağımsız Türkiye Partisi zamanı" dediğini duyabiliyorsunuz herhalde...