Okumayı sevemedik

Türkiye'de günde ortalama 4 saat televizyon seyredilmesine karşılık 6 kişinin yılda bir kitap okuduğu, bu içler acısı durum karşısında ise ciddi tedbirler alınması gerektiği kaydedildi Samsun Yazarlar Derneği (SAYDER) Başkanı Ahmet Seven, Türkiye'de günde ortalama 4 saat televizyon seyredilmesine karşılık 6 kişinin yılda bir kitap okuduğunu, bu içler acısı durum karşısında ciddi tedbirler alınması gerektiğini bildirdi. Geçtiğimiz günlerde 42. Kütüphaneler Haftası dolayısıyla basın toplantısı düzenleyen SAYDER Başkanı Ahmet Seven, tarih boyu medeniyetler kuran milletlerin temelinde kitap olduğunu dile getirerek, kitaplara sarılan toplumların enkazları medeniyet ışıkları haline getirdiğini kaydetti. Bugün yaşanan kaosların temelinde okumamanın yattığına dikkat çeken Seven, Yunus Emre'nin, "Söz ola kese başı söz ola kese savaşı" dediğini hatırlatarak, hayatı "yağ ile bal" etmek isteyenlerin kitaplara koşması gerektiğini söyledi. Okuma oranları gittikçe geriliyorTürkiye'de, 1965 yılından sonra üniversiteyi bitirenlerin sayısının yüzde 14 oranında arttığını, buna karşılık okuma oranında yüzde 10 gerileme yaşandığını açıklayan Seven, "Dünya sıralamasında yüzde 4.5'lara düşen okuma oranımızı yeniden gözden geçirip günübirlik mesajlarla değil, gelecek için atılacak ciddi adımlarla önlem almak durumundayız" dedi. Medeniyetler kurup, kurulan medeniyetlere ışık tutan Türk milletinin 176 dünya ülkesi arasında okuma oranında 86. sıraya düştüğünü ifade eden Seven, "Japonya'da yılda ortalama bir kişi 25, Fransa'da 7 kitap okuyor. Bizim ülkemizde ise 6 kişi yılda bir kitap okuyor. RTÜK'ün 1999 yılında ülke genelinde yaptığı ankette ülke olarak ortalama günde 3.5 saat televizyon seyrettiğimizi, buna karşın gazete ve kitap okumadığımızı söylemek bile üzüntü veriyor. Dizi film furyasıyla birlikte televizyon seyretme oranımız 4 saate çıktı. Böylece ABD'den sonra televizyon seyretme bakımından 2. sıraya yükselmiş bulunuyoruz. Ülkemizde 100 kahvehaneye karşılık ancak bir kütüphane düşmekte olup ya eleman ya da okuyucu yıkıntısıyla bazıları atıl hale gelmiş bulunmaktadır" diye konuştu. Eğitimcilerimiz sınıfta kaldılarTürkiye'de eğitimcilerin de okuma oranında sınıfta kaldıklarını dile getirerek, "Hep birlikte okumayı teşvik eden programlar geliştirilmelidir" diyen Seven, şöyle devam etti: "Kitap okumakla ilgili olarak mazeret olmaz. Ekonomiyle bağlantı kurulamaz. Mazeret yerine çözüm üretilmeli ve insanlarımız okumaya teşvik edilmelidir. Acil tedbirler alınmazsa ileride önemli toplumsal rahatsızlıklar meydana gelecektir. Gördüğümüz her uygunsuz hareket eğitimsizlikten kaynaklanıyor. Bazı suçlarda hapis cezası yerine kitap okuma zorunluluğu getirilmeli. Bu zorunluluk ileride mükafat olarak ülkemize dönecektir."