Rahmetli Cahit Sıtkı'nın dediği gibi bu yıl biraz daha; "Dostlarla da yollar ayrıldı bir!"Önce Aziz Karaca kardeşimizin, "Bir tomurcuk idi açmak üzere/Sanki bir kelebek uçmak üzere /Bir ceylan yavrusu kaçmak üzere /Hastanelerde can Ali Haydar /Koskoca bir dünya ama ona dar" hıçkırıkları ile gözyaşı döktüğü Ali Haydar'ını toprağa verdik.Ardından Başyazarımız Muharrem Bayraktar'ın annelerini, sonra "Terzi Baba" İsmet Demir'i, Selim Kotil Bey'in babalarını, herkesin "Yüksel Ablamız" diye ciğerine soktuğu ve örnek aldığı Yüksel Beşer Hanımefendiyi uğurladık. Ve "Her şey birdenbire oldu!" (O. Veli)."Her insan ölecek yaştadır" diyen Cüneyd Suavî'yi haklı çıkarırcasına Prof. Dr. Haydar Baş âilesinin yeğenleri 27 yaşındaki Önder Pervanoğlu'nun ölüm haberi düştü haber portallarına. Allah (c.c.) ölenlerin kabirlerini cennet kalanların gönüllerini sabır ve hikmet nîmetleri ile doldursun .Amin.Biliyoruz ki, kalbimizin her "tik-tak"ı bize yaklaşmakta olan Azrail'in ayak sesleri.Bugün, erinde geçinde mesaisini bize ayıracak olan Azrail'e dedik ki:"Ey karnı toklara bileÖlüm şerbetini içiren AzrailEy meltemlerle sallanan gök ekinlereKılıcını geçiren Azrail!Zerre şüphe yok ki senEbedî şifa için Hastasını biçen doktor gibisinHiç olmazsa o anlardanKüçük bir iz bırakHoş bir haber ver.ÇünküGüzelse gidilen yerTerk edilen yerdenAyrılmak zor olmazSonra geleceklerden.Konuşan biz olduk.O yine sustu.Yalnız ayak sesleri yaklaşmakta olduğunu haber veriyodu.Dünya işte bu.Ölenler için de bu.Kalanlar için de bu."Ömer Hayyam'ın dediği gibi bugün üzerinde gezdiğimiz çimenler yarın bizim üzerimizde bitecekler. Biz geride kalanlar?Bizi beklemek için gidenlerin ardından "vefalı yürekler" olarak üzerimize düşeni elimizden geldiğince yapıyoruz.Lâkin?Yaşarken de bir şeyler yapmak gerekiyor.Öyle olduğu içindir ki biz yıllar önce, -Acilen-İhtiyaçtan, "MEZARA SAKLAMAYIN ÇİÇEKLERİNİZİ" demiştik."Hoş geldiniz tabutumun başına.BiliyorumBeni iyi bilirdiniz.Sizleri bilsenizNe çok bekledim sağlığımdaAra sıra evimeİşyerime de gelseydiniz.Birlikte ne güzel yürüyoruz Mezarlığa Keşke önceden de böyle gezebilseydik Bu şehrin sokaklarında Nasıl da kokuyor Üzerime koyduğunuz çiçekleriniz Ah bir de Bir doğum gününde Bir bayramda Elime bir kuru dal verseydiniz. Az sonra Dönüp evlerinize gideceksiniz Yine yalnız bırakacaksınız beni Oldu bir kere Kabul ediyorum Zaten alışmıştım ben Bari bundan böyle İhmal etmeyin birbirinizi. N'olur Mezara saklamayın çiçeklerinizi Bir de Hasretime selâm söyleyin!"
Hasan Demir / diğer yazıları
- Artık yeter! / 02.11.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015