“Bugün Ömer Muhtar'ın çocuklarının Libya'da gerçekleştirdiklerinden büyük bir onur, büyük bir gurur duyuyoruz.”
Böyle diyor Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu.
Bu sözleri demokratikleştirilen (!) Libya'nın ABD muhibi yeni lideri Magaryaf ile Ankara'da katıldığı bir programda söylüyor.
Evet... Ömer Muhtar ve isyancılar.
Biri vatanının bağımsızlığı için kellesini ortaya koyan Ömer Muhtar biri de vatanını işgal etmek isteyenlere taşeronluk yapan yerli işbirlikçiler.
Bu ikisi bizim stratejik derinlik (!) sahibi Dışişleri Bakanımız tarafından aynı kefeye konuyor.
Bu durum Türkiye'nin nasıl bir zihniyet tarafından yönetildiğini çok net bir şekilde ortaya koyuyor.
Hey gidi Ömer Muhtar, herhalde mezarında kemikleri sızlıyordur.
Sen ömrünü vatanının bağımsızlığı yolunda harca, yüzyıl sonra adamın biri çıksın ve seni mücadele verdiğin batılılara uşaklık yapanlarla aynı kefeye koysun.
Yazık, çok yazık!
Davutoğlu'nun Ömer Muhtar'ın çocuğu dediği isyancıların Kaddafi sonrası ilk lideri Mustafa Abdülcelil'di.
Başbakan Erdoğan da (16 Eylül 2011- Bingazi) bu Abdülcelil için, “Ömer Muhtar'ın tarih yazan siz kahraman torunlarını da bütün yüreğimle selamlıyorum. Saygın kişiliğiyle halkının mücadelesini birlik ve bütünlük içinde sürdürmesine önderlik eden Konsey Başkanı sayın Mustafa Abdülcelil kardeşimi tebrik ediyorum. Onunla birlikte yola çıkan tüm dava arkadaşlarını huzurunuzda tebrik ediyorum” demişti.
Erdoğan'ın kardeşim diyerek tebrik ettiği Abdülcelil çok değil 1 ay sonra İtalyanların Libya işgaline övgüler diziyordu.
Başkent Trablusgarp'ta Libaya'daki İtalyan işgalinin 100. yılı nedeniyle düzenlenen bir kutlama programında konuşan Abdülcelil "İtalyan sömürgecilik yılları Libya için bir kalkınma dönemi oldu.İtalyan sömürgeciliği ülkemize yolları getirdi, bugün bile ayakta duran güzel binalar inşa etti. İtalyanlar, Libya halkına tarımsal kalkınmayı, adil yasaları ve adil yargılamaları armağan etti. İtalyan sömürgeciliğinin Libya'ya kazandırdıklarını tüm halkımız çok iyi biliyor. Kaddafi ise ülkemizin kalkınması için bir şey yapmadı"
Evet... Durum bu...
Erdoğan'ın kardeşim dediği, Davutoğlu'nun Ömer Muhtar'ın çocuğu ilan ettiği Libyalı isyancıların özü bu.
Beyfendi İtalyan işgalinin faziletlerini öve öve bitiremiyor; ki o işgalde yüzbinlerce müslüman kardeşimiz alçakça katledilmişti.
Tekrar edelim bu işgale karşı en büyük mücadeleyi Ömer Muhtar vermişti.
Bu İtalyanlar NATO marifetiyle gerçekleştirilen son Libya operasonunda da başroldeydi.
Şimdi… Geldiğimiz noktada Erdoğan ve Davutoğlu bu adamları Ömer Muhtar ile aynı safta gösteriyor.
Bu nasıl bir anlayıştır, nasıl bir ruh halidir anlayan beri gelsin.
Libya’da neler değişti?
1- Kaddafi döneminde Libya halkının cebine giren ülkenin petrol gelirleri ABD, Fransa,İsrail, İngiltere, İtalya ve Almanya arasında paylaşıldı.
2- 25 bin Türk işçisi Libya'dan çıkarıldı, şimdi Türkiye'de boş geziyorlar.
3- Türk şirketlerinin Libya pastasından aldığı milyarlarca dolar yukarıdaki ülkelere akmaya başladı.
4- Zalim(!) Kaddafi döneminde elektriğe, suya, doğalgaza, benzine para ödemeyen Libyalılar şimdi demokratikleştirilen ülkelerinde bir dilim ekmeğe muhtaç.
5- Ülkede çatışmalar devam ediyor, özgürleştirilen halk sokağa çıkamaz hale geldi.
Böyle diyor Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu.
Bu sözleri demokratikleştirilen (!) Libya'nın ABD muhibi yeni lideri Magaryaf ile Ankara'da katıldığı bir programda söylüyor.
Evet... Ömer Muhtar ve isyancılar.
Biri vatanının bağımsızlığı için kellesini ortaya koyan Ömer Muhtar biri de vatanını işgal etmek isteyenlere taşeronluk yapan yerli işbirlikçiler.
Bu ikisi bizim stratejik derinlik (!) sahibi Dışişleri Bakanımız tarafından aynı kefeye konuyor.
Bu durum Türkiye'nin nasıl bir zihniyet tarafından yönetildiğini çok net bir şekilde ortaya koyuyor.
Hey gidi Ömer Muhtar, herhalde mezarında kemikleri sızlıyordur.
Sen ömrünü vatanının bağımsızlığı yolunda harca, yüzyıl sonra adamın biri çıksın ve seni mücadele verdiğin batılılara uşaklık yapanlarla aynı kefeye koysun.
Yazık, çok yazık!
Davutoğlu'nun Ömer Muhtar'ın çocuğu dediği isyancıların Kaddafi sonrası ilk lideri Mustafa Abdülcelil'di.
Başbakan Erdoğan da (16 Eylül 2011- Bingazi) bu Abdülcelil için, “Ömer Muhtar'ın tarih yazan siz kahraman torunlarını da bütün yüreğimle selamlıyorum. Saygın kişiliğiyle halkının mücadelesini birlik ve bütünlük içinde sürdürmesine önderlik eden Konsey Başkanı sayın Mustafa Abdülcelil kardeşimi tebrik ediyorum. Onunla birlikte yola çıkan tüm dava arkadaşlarını huzurunuzda tebrik ediyorum” demişti.
Erdoğan'ın kardeşim diyerek tebrik ettiği Abdülcelil çok değil 1 ay sonra İtalyanların Libya işgaline övgüler diziyordu.
Başkent Trablusgarp'ta Libaya'daki İtalyan işgalinin 100. yılı nedeniyle düzenlenen bir kutlama programında konuşan Abdülcelil "İtalyan sömürgecilik yılları Libya için bir kalkınma dönemi oldu.İtalyan sömürgeciliği ülkemize yolları getirdi, bugün bile ayakta duran güzel binalar inşa etti. İtalyanlar, Libya halkına tarımsal kalkınmayı, adil yasaları ve adil yargılamaları armağan etti. İtalyan sömürgeciliğinin Libya'ya kazandırdıklarını tüm halkımız çok iyi biliyor. Kaddafi ise ülkemizin kalkınması için bir şey yapmadı"
Evet... Durum bu...
Erdoğan'ın kardeşim dediği, Davutoğlu'nun Ömer Muhtar'ın çocuğu ilan ettiği Libyalı isyancıların özü bu.
Beyfendi İtalyan işgalinin faziletlerini öve öve bitiremiyor; ki o işgalde yüzbinlerce müslüman kardeşimiz alçakça katledilmişti.
Tekrar edelim bu işgale karşı en büyük mücadeleyi Ömer Muhtar vermişti.
Bu İtalyanlar NATO marifetiyle gerçekleştirilen son Libya operasonunda da başroldeydi.
Şimdi… Geldiğimiz noktada Erdoğan ve Davutoğlu bu adamları Ömer Muhtar ile aynı safta gösteriyor.
Bu nasıl bir anlayıştır, nasıl bir ruh halidir anlayan beri gelsin.
Libya’da neler değişti?
1- Kaddafi döneminde Libya halkının cebine giren ülkenin petrol gelirleri ABD, Fransa,İsrail, İngiltere, İtalya ve Almanya arasında paylaşıldı.
2- 25 bin Türk işçisi Libya'dan çıkarıldı, şimdi Türkiye'de boş geziyorlar.
3- Türk şirketlerinin Libya pastasından aldığı milyarlarca dolar yukarıdaki ülkelere akmaya başladı.
4- Zalim(!) Kaddafi döneminde elektriğe, suya, doğalgaza, benzine para ödemeyen Libyalılar şimdi demokratikleştirilen ülkelerinde bir dilim ekmeğe muhtaç.
5- Ülkede çatışmalar devam ediyor, özgürleştirilen halk sokağa çıkamaz hale geldi.
Bayram Coşkun / diğer yazıları
- Rest çekerken verilen tavizlerin söylenmesi / 26.09.2022
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021