Arifler dünyaya kıymet vermeden bakarlar. Gördüklerini bir yolcu misali görürler. Ahireti candan beklerler. Nefislerine kıymet vermezler değeri kadar onu görürler.Onlar kulluk ederken, özürlerini kusurlarını görürler. Bu sebeple yaptıkları ibadet gözlerinde büyümez. Allah'ın gufran kapısına, ihtiyaçlarını arzetmek için gelirler. Marifet yoluna girerken, müjde arayan gözlerini açarlar. Marifet yoluyla Maruf'a varmayı kendileri için bir iftihar vesilesi sayarlar.Onlar, başlarını belaya açar, ruhlarını öbür aleme çevirirler. Kalplerini öbür aleme çevirirler. Sırlarını da Mevla'ya verirler.Onların nefisleri ıslah olmuş, ve dünyayı bırakmıştır. Ruhları yüce olmuş, ahiret sevgisinden geçmiştir.Onların kalpleri zikirle ünsiyet eder. Sırları Mevla sevgisiyle doludur.Onların kalpleri sanki tâzim ve büyüklük kaynağıdır. Dilleri sanki hamd ve övme ocağıdır. Sanki ruhları şevk, muhabbetle dolmuştur.Onların nefisleri akıl saltanıtı önünde düşüktür ve zekaları karşısında nefse söz yoktur.Onlar, en çok tefekkür ve ibret alemine dalarlar. Ve en çok sözlerinde hamd ve sena ederler?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.