Birgün Mansur hazretlerine sordular... - Kul, Allah'a karşı basiretinin perdelenmiş olmadığını nasıl anlar?Şöyle anlattı:- Kul, yalnız O'nu ister, O'ndan başkasını istemezse... Bütün dileğini, O'nun zatına yöneltip herhangi bir şeyi O'nun gayrından dilemezse... Kul, yalnız O'nu istemeli. Yalnız O'nu arzu etmeli. İsterse, bu uğurda ateşe atılsın. Her kimin ki kalbinde heybet sultanı, sevgi ateşi, sohbet tadı olmaz, onun basireti Allah'a karşı kapalıdır.Bundan sonra Mansur hazretleri şöyle devam etti;- Marifet olarak; Allahü Teala'nın, senin bütün halini bilen olduğunu bilmen yeter. İbadet olarak; Allahü Teala'yı senden zengin bilmen, senin ibadetine muhtaç olmadığını anlaman kafi... O'nun sevgisini, senin sevginden daha önce başlamış olduğunu anlaman yeter.Allah'ı anmak için; O'nun, seni senden önce anmış olduğunu bilirsen, bu da sana zikir olarak yeter.Kalplere, heybet sergisi açılınca, şehevi hisler ve kötü arzular gider. İman sahipleri marifete erdikleri zaman, gafletten kurtulular, teklik otağına kavuşurlar.Bunlara yapılan ihsan artık geri alınmaz. Zira onlar, artık bulacaklarını bulmuşlardır. Allahü Teala cümlemize nasip eylesin...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.